1

6 3 0
                                    

"Hey, ağlıyor musun Taehyung?"

Alaycıl gülmelere karşın yanaklarından akan yaşları elinin tersiyle sildi ufak çocuk.

Kaçmak istediği yerde daha da esir alınırken bıraktığı göz yaşlarıydı bunlar.
Bir an ayaklanıp eve gitmek istesede bitecek miydi bu çile? Hayır, asla.

Ellerini yüzünden çekip yere dayamış ve omuzlarındaki bütün yükü artık taşıyamayacakmış gibi bırakmak istercesine serbest bırakmıştı. İstemediği halde ard arda gelen hıçkırıklarıyla yüzüne tekrar yediği darbeyle ağzında hissettiği kan tadı bir oldu.

Ağlamaları daha da acınası bir hal alırken acınası olmak istemiyordu. Ellerini dizlerine koyarak ayaklanmaya çalıştı. Fakat bitkin düşen bedeniyle tekrar yere serildi.

Artık kısık sesi bile çıkmıyorken kulağına gelen gülüşme sesleri git gide azalıyor, duyu organları işlev görmüyordu.

-☆-

Eklem yerleride dahil çoğu yerinde ağrılar ve karnına adeta binlerce yerinden bıçak sokulmuş gibi hissettiren sancılarlarla açtı gözlerini zifiri karanlık geceye.

Ne olduğunu az çok hatırlamaya çalışırken gözlerindeki yaşlarıda durduramıyordu. Ağzındaki kan kokusu hâlâ gitmemiş, kötü bir hissiyat vermeye devam etmişti.

Ayağa kalkamaya çalışırken acılarıyla yüzünü buruşturdu Taehyung. Oldukça fazla sendelenirken ayağa kalkmayı başarsa bile hâlâ zangır zangır titriyordu.

Ellerini tekrar yerini alan göz yaşlarına götürüp sildi. Kızaran yanakları, dudağınadan boynuna yol almış kan izi ve vücudundaki çoğu morlukla acıyla inledi.

Göz gözü görmeyen bu yerin kuş bakışı görüntüsünü kafasında kurup elleriyle kapıyı veya olur olmadık cisimleri yoklayarak bazende etrafa çarparak ay ışığını görmeyi başardı.

Fakat bu ay ışığı farklıydı. Çok farklıydı.

Kırmızı rengini almış ay, adeta vampirlere özenmiş gibiydi.

Kim bilir? Belkide öyleydi.

-☆-

Loş ışıklı sokakta yürürken sessiz geceye hıçkırıklarını bırakıyor, birde evde ne halde olacağını düşünüyordu.

Onun için her yer cehennemdi.

Ta ki boynuna sarılan iki elin onu ara sokağa çekip bir mızrak edasıyla esmer tenine geçirilen dişlerle güçlüce bir çığlık koparttı hıçkırıklarıyla seslendirdiği geceye.

Boynundaki ellere kendi ellerini çıkartıp çekemeye çalışsa bile yerinden kımıldamıyordu.

Çığlık atmayı bırakıp tiz sesiyle olabildiğince fazla bağırmaya başlamıştı. Korku filimlerindeki bağırışları aratmayan korku dolu tiz bağırışlarıyla tekrar titremeye başladı.

Hissettiği acı şuan bir tık daha düşmüştü sanki ama kanına sanki uyuşturucu madde enjekte ediliyor gibi hissetmişti.

Hisleri kuvvetliydi. Hissettiği şey bir vampirin uyuşturucu sıvısıydı ve bu sıvı bedenine fazlasıyla iyi aşılanıyordu.

Kanının çekildiğini, gözlerinin kaydığını ve ayaklarının tutmadığını hissetti. Birinin elinin altındayken darbe almadan yere yığıldı.

Zihninin durduğunu ve teninin soğuklaştığını biliyordu. Bundan sonrasını hatırlamayacaktı.

-☆-

"Ahh, sikeyim onu ısırdığın yetmemiş gibi birde mühürledin mi?"

Kısık kısık çokta anlaşıylamayan sesler duymaya başladı küçük çocuk.

"Omega olduğu belliydi ama mühürleneceği aklıma gelmedi. Ayrıca bilmiyordum mühür yerinin neresi olduğunu."

Dişler arasından tıslarcasına söylenen sözlerle hafif sızlanmayla gözlerini yeni açan kediler gibi araladı Taehyung.

Tabii, bunları yaparken üç safkan vampirin dikkatini çektiğini bilmiyordu. En çokta biraz önceki sesin sahibinin.

"Uyanıyor sanırım."

Tanıdık gelmeyen ses ile gözlerini bir anda kocaman aralamış ve yatakta hızla doğrulup etrafa bakınmıştı iri gözleriyle.

Gözleri korku dolup, dudakları büzülürken ayaklarını kendine çekip yorganın altına sindi.

İki gözleride birbirinden farklı üç varlık ona bakıyordu çünkü. Korkması doğaldı.

Dolan gözleriyle üçünün üzerinde götürüp getirdi bakışlarını. Biraz önceki duyduğu sesin sahibi konuştu.

"İyi uyudun mu çocuk?"

-★-

Her şey o günden itibaren başladı. Ay'ın farklılık gösterdiği gün.

-Sasamias'🦋

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 10, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

NİGHT BİTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin