New World & New Life ~ Yizhan ~ Wangxian ~ Yeni Dünya & Yeni Hayat

7- Babanın günahını ödemek

        

     - Çok ilginç. Ve kafamda sorular durmuyor. Ya sizin gezegene gelmemiz kabul edilmezse. Ya ne bileyim yatatıcınız bir şekilde bize engel çıkarırsa..

                    ~~~~~~

     - Neden böyle düşündün birden?

     - Sizin belli sayıda kalmanız gerekiyorsa bizim gelişimizle çoğalacaksınız. Bu dengenizi bozacak diye kabul edilmemek gibi bir durumla karşılaşabiliriz.

     - Bu konu için çok erken ama şu konuda rahat ol. Sizi kesinlikle kabul edeceklerdir. Çünkü biz gereğinden fazla azaldık. Canavarların saldırısında çok kişiyi kaybettik. Eğer dediğin durum oluşursa sizin için yaşanılır bir gezegen mutlaka bulacağız. Bizim galaksimiz Samanyolu ve Andromeda galaksilerden farklı. Unknown veya Anonymous deniyor bizim galaksimize. Bu yaratıkların da bizden daha uzak galaksiden geldiğine eminim. Rastgele buldular bizi. Onlar yiyecek için dolaşıyorlar galaksileri. Kendilerinden akıllı olanları tehlikeli görüp kaçıyorlar. Koloniye saldırmamaları bu yüzden. Her hangi bir savaş silahına sahip değiller ve iyi ki akıl okumuyorlar. Dünyada var olan eski vahşi hayatı düşün. Hayvanlar aç kalınca insanlara saldırıyorlarmış. Silahları pençeleri ve korkunç dişleriymiş. Bunları da öyle düşün. En büyük avantajımız bu olacak. Dünyada kalanların silahlarının olmadığını biliyorlar. Ufak tabancalar onları korkutmaz. Koloni ise dışarıdan gelebilecek saldırı için füze donanımlı. Canavarlar üç veya dört kişi saldırıyor bir kişiye. Biz de silahsızdık söylemiştim. İlk ölenler çoğunlukta. Çünkü çok ani saldırıya uğradık. Sonrası beklemekten sıkılıp gittiler. Sabırsızlar yani. Ayrıca sizin haberinizi de almışlardı. Savaş halinde olan insanları kolayca avlarlardı. Akıl var mı dersen? Sanmıyorum. Olsa oturup hesap yaparlardı. Bu uzak Galaksiye gelene kadar yakınlara saldırırlardı. İnsan nüfusunun çok olması onlar ziyafet gibi geldi. Buraya ulaşana kadar da yolları üstündeki canlıları tüketeceklerdir. Zayıf olanları özellikle.

     - Bir saniye, ya iletişimleri? Onu nasıl akıl ettiler?

     - Bu da bir bilinmeyen. Burada yakaladıklarımızın beyninde bir şey yoktu. Tek bildiğim zihin bağlantısı yapmadan ne kadar uzak olurlarsa olsunlar haberleşiyorlar. Ya da biz onların bu haberleşmesini okuyamıyoruz. Kendi aralarında bir bağ varsa bunu ya gizliyorlar ya da tamamen basit bir iletişim yöntemleri var. Yoksa sizden nasıl haberleri olur. İlk gelenler ormanda mağaralarda saklanmış. Yalnız olanları yakalamışlar. Sonra nasıl bir değişim geçirdikleri meçhul. Burada dünyada biri mi yardım etti onlara bilmiyoruz. Beyinleri boştu çünkü. Kendi hayatları dışında bir şey yoktu.

     - Galiba çözdüm yine. Kesin dünyadan biri yardım etti onlara. Hafızalarının da kendine ait bölümünü sildi. Sadece nasıl değişeceklerini biliyorlar şimdi. Bu bilgiyi kesin diğerlerine ilettiler. Böylece buraya gelince pusu kurup bir kaçımızı alacaklar böylece değişimle aramızda gezecekler. Av partisi başlayacak onlar için. Biz bunu anlayana kadar kaç yıl geçecekti kim bilir.

     - Wei çok şanslıymışız. Mark ve insanları olmasaydı işimiz zordu hatta imkansızdı.

     - Haklısın Ning. Şanslıyız gerçekten ama kafamı kurcalayan şey onlara kim yardım etti. Ya o da mutantsa ve hala aramızda yaşıyorsa. Bu kötü. Çok kötü. Tüm bilgilerimizi onlara iletebilir demektir bu. Nerede, ne yapacağımızı bilecektir çünkü.

     - Ben düşününce bir kişiden şüphelendim şimdi. Hatta bir kaç kişi bir aile de olabilirler.

     - Cheng şüphelendiyse kesin tam tersidir. Hiç bir şüphesi doğru çıkmıyor çünkü.