Kan Gölü

14 0 0
                                    

Bu hikaye, Arda, Mahmut ve Buğlem tarafından yazılmıştır.

İyi okumalar dileriz...

.
.
.
_______________________________________

Mahmut ve Arda normal bir şekilde sınıflarına giriyordu. Sınıfa girdiklerinde herşey normaldi. Bir ders sonra olacakları bilmeden, şakalaşıyor, gülüşüyorlardı.

1. Dersten sonraki teneffüste, aşağı inmeleri yani beden eğitimi dersi görmeleri gerekirken, Öğretmen onların çıkmasına izin vermedi. Öğretmen sınıftan ayrıldı, ve dışarı zil çalmadan çıkmamalarını söyledi. 2. Dersin sonunda, yaklaşık 5 dakika önce zil çalması gerekiyordu. Fakat zil çalmamıştı.

Mahmut bir tuhaflık olduğunu sezdi, ve kapıyı açtı. Gözlerinin önünde bir kan gölü vardı. Hemen içeri girip kapıyı kapadı, ve konuştu;

"Sakın dışarı çıkmayın, dışarısı resmen kan gölü olmuş." dedi Herkes Mahmut'a korku dolu gözlerle bakıyordu.

Mahmut gördüklerini daha detaylıca anlattı;

"Etraf resmen kandan görünmüyor, çok korkunç." dedi.

Herkes korkuyla yerlerine geçip Mahmut'un anlattıklarını düşünüyordu.

Bera camdan dışarı bakmak için ayağa kalktı, cama baktığında korkuyla geri çekildi.

Herkes Bera'ya anlamaz şekilde baktılar, Arda;

"Ne oldu? Ne gördün?"

"Dışarıda simsiyah bir yaratık var! Boyu neredeyse 3 metre!"

Herkes korkuyla iç çekti. Bu nasıl olabilir diye düşünürken Bera tekrar konuştu;

"Sakın dışarı bakmayın! O camlara bakıyor!" herkes yere çöktü, Buğlem perdeleri kapattı.

Okulun içinden büyük bir gürültü duyan Toygar, hemen herkesin sessiz olmasını söyledi.

İnsanların çığlık sesleri onların daha da korkmasını sağladı. Sesler kesildi, fakat birkaç homurdanma sesi duymaya başladılar. Toygar kapıyı araladı, ve koridora bakmaya başladı.

Bera'nın anlattığı canavar, bir çocuğu yiyordu. Toygar korkuyla kapıyı kapattı.

"Dinleyin! Yaratık bu katta geziyor, sessiz olmalıyız."

Ada yere yanlışlıkla bir şey düşürdü. Hepsi panik içinde saklanacak bir yer aramaya başladı. Yaratık sesi duyduğu için sınıfa ilerlemeye başladı.

Yaratık içeri girdi, herkes korku içinde onu izliyor ve bağırmamak için kendini zor tutuyordu. Yaratığın ağzından salyalara karışmış kanlar akıyordu. Kırmızı gözleri, sivri pençeleri ve uzun diliyle çok korkunç görünüyordu. Yaratık, orada bir şey olmadığını düşünerek sınıftan çıktı.

Hepsi yaratığın merdivenlerden inme sesini duyunca tuttukları nefesleri derin derin verdi.

Efe'nin aklına dahice bir fikir geldi, yavaşça yan sınıfa gitti. Yanında oyun oynamak için getirdiği ipi, şimdi hayatlarını kurtarmak için kullanıyordu.

İple bir düzenek kurdu, ve sınıfa geri döndü. Yaratık onların olduğu kata çıktı, ve Efe elindeki ipi bıraktı. Yan sınıftan büyük bir gürültü koptu. Yaratık sese doğru gitti.

Efe, Oğuz'u yaratığa bakması için onu ardından gönderdi. Oğuz, şuan o yaratığın olduğu sınıftaydı. Fakat yaratık Oğuz'u duymadı. Oğuz tam sınıftan çıkacakken ayağı takıldı, ve kan içindeki zemine düştü. Yaratık sesi duyduğu anda o tarafa döndü, ve Oğuz'un kafasını tek hareketle kopardı...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 06, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sessiz Bir YerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin