G.O.A.T:Bir kahramandan daha fazlası

4)EVRENSEL GÜÇ

Evrenin kralı bu azimim, kuvvetim ve azametimi görünce beni daha sık eğitmeye başladı. Ve orada geçirdiğim yıllarda da bayağı büyümüştüm. Buraya ilk geldiğimde 8 yaşındaydım ve aradan bir 8 yıl daha geçmişti. Şuan 16 yaşındaydım. Ve evrenin kralı beni yine önemli bir törene çağırdı. Bu tören benim için çok önemliydi. Sonunda tören saati geldi. Ve kardeşim Darkness'la beraber tören salonuna gittik. Evrenin kralı bizi kapıda karşıladı.

Evrenin kralı:Törenine hoşgeldin çocuk adam sende öyle Darkness. Hadi öylece dikilmeyin. Geçin içeri bugün sizin gününüz.
G.O.A.T:Sağolun kralım. Hadi Darkness gidelim.

İçeri girdik ve milyarlarca bu evrende yaşayan herkesin bizi izlediğini fark ettik. Bu harikaydı çünkü bana yapılan bu eylemlerden hoşlanırdım. Kardeşimin ise gözleri kamaşmıştı.

Evrenin kralı:Evet sevgili G.O.A.T ve Darkness gördüğünüz üzere buraya sizi görmek için gelen tüm evren halkı var. Ve sizden çok ümitliler. Şimdi sizden bir söz vermenizi isteyeceğim.
G.O.A.T:Nedir kralım?
Evrenin kralı:Bu evreni her köşesine kadar koruyacağına ve sahip çıkacağına dair söz verir misiniz?
G.O.A.T:SÖZ VERİYORUMM!!!
Darkness:BENDE SÖZ VERİYORUM!!!
Evrenin kralı:Öyleyse sizlere özel silahlarınızı takdim etmek istiyorum.

Evrenin kralı bize özel silahlar hediye etti. Bana iki tane kılıç vermişti. Kardeşime ise bir tırpan.

Evrenin kralı:G.O.A.T bu elinde tutmuş olduğun kılıçların sadece bir tanesinin ağırlığı 15 kg ve evrenin en sert metali olan detanyumdan yapıldılar.
G.O.A.T:Detanyum da ne?
Evrenin kralı:Detanyum evrende bulunan bütün metallerin birleşerek oluştuğu bir tür mutant metaldir. Sadece 1 kez kolayca eritilebilir. Ancak kuruduktan sonra bir daha asla eriyemez. Bu metal asla çizilmez ve iz ve pas olmaz. Bu değerli metali yalnızca senin gibi evren tarafından seçilmiş kişiler kullanabilir.
G.O.A.T:Vay canına bu muhtişimm! Bu kılıçları asla kaybetmeyeceğim.
Evrenin kralı:O kılıçları kaybedemezsin zaten o artık senin vücuduna bağlı. Yani onları asla kaybedemezsin.
Ve sen Darkness senin tırpanında tıpkı abininki gibi detanyumdan yapıldı abininkiler gibi aynı özellikleri taşıyor. Tek yapman gereken onları oyi kullanmak.
Darkness:Bu harika çok teşekkürler kralım.
Evrenin kralı:Bişey değil çocuklar şimdi gelelim asıl konuya sizi güçlendiricem.
G.O.A.T:Nasıl yani?
Evrenin kralı:Size evreni koruyacak derecede inanılmaz güçler vereceğim. Tek yapmanız gereken sessiz olmak.

Gözlerimi kapadım ve sessiz oldum. Güçlerin yavaş yavaş vücuduma dolduğunu hissedebiliyordum. Aynısı Darkness'a da oluyordu. Sonunda gözlerimi açtım. Ve kendimi normalinden daha aşırı güçlü hissediyordum. Kardeşime baktım o da bana baktı sanırım o da benim kadar heyecanlıydı. İçime çok büyük bir güç verilmişti. Ama asıl soru bu kadar büyük bir gücü biz nasıl taşıyabiliyorduk? Bunu düşünürken evrenin kralı konuşmaya başladı

Evrenin kralı:Evet çocuklar bugün ilk görevinize çıkacaksınız. Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
G.O.A.T:Ben çok heyecanlıyım kralım ilk defa bu kadar muhteşem bir göreve çıkıcam.
Darkness:Bende öyle
Evrenin kralı:Öyleyse ne duruyorsunuz. Işınlanma özelliğinizi kullanarak görev yerine gidin.
G.O.A.T:Tamamdır kralım. Ama nasıl ışınlanıcaz?
Evrenin kralı:Çok basit sadece sol elinizi yumruk yapıp sağ köprücük kemiğinizin üstüne koyucaksınız.
G.O.A.T:Teşekkürler kralım hadi gidelim Darkness.

Bu hareketi yaptığımız anda kendimizi görev yerinde bulduk. Ve bir anda bize saldıran bir cadı gördük. Bu cadı sanırım karşı evrenden gelmişti ve savaş istiyordu. Ama bu savaştan sonra çok pişman olacak haberi yoktu.
Hemen kılıçlarımı aldım. Cadı bana sürekli ışın atıyordu ama benim vücuduma büyü işlemiyordu. Attığı bütün ışınlardan kolayca sıyrılıyordum. Ve o saldırıların birkaç tanesini kılıcımla ona geri yolluyordum. Bu efsane bir şeydi. En sonunda cadı pes eder gibi bir ifadeyle bize baktı bende muhteşem hızımı kullanarak dibine girdim. Ve Darkness'la beraber onu parçalara ayırarak yok ettik. Ama yalnız değildi yanındaki diğer cadılarda bize aç çekirge sürüsü gibi saldırmaya başladı. Ama ben onların uyduruk saldırılarından etkilenmediğim için onlara korkusuzca saldırdım. Kardeşimde bana yardım ediyordu. En sonunda hepsini hallettik ve hiç yara almamıştık. Bende kılıcımdaki kanları temizlemeye başladım. Temizleyince onları yerlerine takıp kardeşimle evren sarayına geri ışınlandık.

4. BÖLÜM SONU

Bölümü nasıl buldunuz oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın.