Wuxian'ın ayrılmasının ardından hala düşünceliydi Jiao Ying. Birden onun zihin sesini duydu Mark.
*Sun dikkatli olalım. Sakın zihninizi açmayın. Babamın günahlarının bedelini biz ödememeliyiz.
~~~~~~
Mark bunu duyduğu an şaşırdı. Bilinmeyen bir şey vardı. Öğreneceklerdi birazdan.
Jiao ailesi eğitim alanına getirilince, Jiao Sun merakla sordu;
- Bizden başka kimse yok mu?
- Var tabi ki. Diğer odalarda onlarda. Her aileye bir oda ayırdık. Tarama sonucu vücutları yorgun düşerse dinlensinler diye. İlk babanızla başlayalım. O dinlenirken sizi alırız.
- Bu küçük makine mi çıkarak güçlerimizi?
- Sayılır. Aslında aşamaları var. Belli bir eğitimden de geçilmesi gerekiyor. İlk güçler çıktığında odaklanma sorunları ortaya çıkar. Güçlerinizi sabit kullanmazsanız bedeniniz hasar görür. Güçleriniz ve bedeniniz uyum içinde olmak zorunda. Biz burada bunun eğitimini vereceğiz. İlk etap gücünüzü tesbit etmek. Herkesin gücünü öğrendikten sonra güçlerinize göre eğitim alacaksınız. Endişe edilecek bir durum söz konusu değil. Lütfen buyurun bay Jiao.
İki saat sonra işlemler bitmişti. Mark yine düşünce yoluyla Wuxian'a ulaştı.
*Gelebilirsin.
*Bitti mi okuyabildin mi düşüncelerini?
*Evet. Sen de şaşıracaksın. Gelmen iyi olur. Oyalanmaya gerek yok. Hemen içeri gel.
Wuxian bu söz üzerine odaya girdi. İçeride ki beş kişi arasında gerilim var gibiydi.
Wuxian bir onlara bir Mark'a bakıyor ne diyeceğini bilemiyordu. Mark onu anlıyordu.
- Otur Wuxian. Jiao ailesi ne sebeple burada olduklarını öğrendiler. Aynı anda hepsini makineye bağlamam işe yaradı. Birbirlerini uyarabilirler ve saldırganlaşabilirlerdi. Gizledikleri sır ortaya çıktı sonunda.
- Sonuç nedir Mark? Gerildim iyice.
- Bunu ben anlatayım istersen Mark.
- Buyrun büyükbaba Ying.
- Zormuş başlamak. Biz gizleniyorduk doğru. Ama tahmin ettiğiniz sebepten değil.
- Bir saniye. Wuxian buraya gelmeden önce bir süre büyükbaba zihnini açıp ailesini uyardı. Ama garip gelmişti o zaman. Çünkü büyük baba *Sakın zihninizi açmayın. Babamın günahlarının bedelini biz ödememeliyiz.* dedi. Bunu duyduğumda şaşırdım ama yine de şüpheliydim. Bizim hakkımızda bilgi sahibiyse beni kandırıyor olabilir düşüncem vardı. Yanılmışım. Lütfen devam edin büyükbaba Ying.
- Benim babam uzaylılara yardım eden bir hain. Bunu bilmiyordum çünkü henüz doğmamıştım. Yaklaşık yüz on yıl önce doğmuşum ben. Babamın ne ve kim olduğunu elbet bilmezdim. Büyüdükçe babam bana bir şeyler anlatıyordu yine anlayamıyordum. Annemin ardından, babamda öldü. Evi toplarken onun yazdığı bir defter buldum. Bu deftere suçunu yazmıştı.
"Sevgili oğlum Ying'e
Bunları okuduğunda benden nefret edeceğini biliyorum. Seni uyarmak için her şeyi buraya yazıyorum. Sen sakın benim hatama düşme diye oğlum. Bir gün bazı yaratıkların insanları parçaladığını gördüm. Değişime uğrayan hayvanlar sandım önce. Kendi aralarındaki konuşmayı duydum. Evet konuşuyorlardı. Hemde bizim dilimizde. Şaşırmıştım. Beni görüp yakaladılar. Bu arada kendi aralarında tartışıyorlardı. Beni orada yemeyi isteyen iki kişi vardı. Biri stok yapmalıyız diyordu. Diğerleri de bir kaç gün geçince bedenlerin koktuğunu söyleyerek itiraz ediyordu. Aklıma bir fikir geldi. Onlara yardım teklif ettim. Bedenleri saklayacakları makineler getireceğimi ve onlara yiyecek sağlayacağımı söyledim. Uzaydan geldiklerini öğrendim. Keşif grubuymuş gelenler. Nasıl olduğunu çözemediğim şekilde kendi toplulukları ile iletişim kuruyorlardı. Kendi kendine konuşur gibi anlatıyorlardı. Sonradan yaklaştıkça öğrendim. Hologram görüntü ile görüşüyorlardı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
New World & New Life ~ Yizhan ~ Wangxian ~ Yeni Dünya & Yeni Hayat
Fanfiction2168 yılı... Dünya gezegeninin son görüldüğü tarih... - Dünya kayboldu. Bir sis bulutunun ardında artık. - Bir daha ulaşabilecek miyiz dünyaya kaptan? - Belki. Ama ne zaman bilemeyiz. 2340 yılı... - Kaptan... ...