Şu lanet olası yurda 8 yaşımda babam tarafından bırakılmışım şuan 16 yaşındayım adım Kumsal annemi de 8 yaşındayken kaybettim baba dediğim ama bu tanımı haketmeyen adam beni buraya annemi kaybettiğim sene bıraktı bana hiç değer vermedi mi diye düşünüyorum ama bi sonuca varamıyorum ama artık bir dostum var İnci.Acılarımızı anlayabiliyoruz çünkü ikimizinde annesi yok gerçi onun babası bile yok ama birbirimize kardeş gibi davranıyoruz neyse daha fazla sizi sıkmadan hayat hikayeme başlayayım...
Yine saat 07.00'de alarmın sesiyle uyandım bu kadar erken uyanmaya gerek yok çünkü okulum yani yurdun okulu 08.00'da başlıyor ama adından anladığınız gibi YURT herkezden önce kalkıp duşumu alıyorum yoksa sıra beklersin beklemesen bile illa biri seni rahatsız eder işte bu yüzden.Duşumu alırken saat erken bile olsa benim baş belam İnci yine beni buldu çabucak duştan çıktım üstümü giyindim saçımı tarayıp hazır oldum herkez yavaş yavaş uyanmaya başladı biz İnci ile oturuyorduk kahvaltı zamanını bekliyorduk kahvaltı zamanı gelmişti topluca kahvaltı yaptık İnci ile sohbet ediyorduk ta ki yurtun Müdiresi Nil Hanım beni çağırana kadar Nil Hanım gittikten 5-10 dakika sonra bende yanına gitmek için çıktım.
Müdire Hanım'ın odasının kapısını vurdum gel dediğinde üstümü düzeltip içeri girdim...
"Otursana"
"Beni ne için çağırmıştınız öğretmenim?"Deyip ellerimi göğüsümde bağladım.
Evet ona öğretmenim diyorum ne diyebilirimki başka
"İyi bir konu için konuşmak istiyorum seninle"
"Tabiki öğretmenim ne oldu ki?"
"Bizi 1 saat önce baban aradı ve seni burdan almak için buraya geliyormuş"
Ben önce duyunca afalladım "Ne? dedim siz ciddimisiniz öğretmenim?"
"Evet canım hiç olmadığım kadar ciddiyim"
"Ama bana neden sormadınız istermisin diye"
"Canım bunun neresi sorulur ailen seni almaya geliyor hatta birazdan burada olur"Ben hemen odama gittim yani odalarımıza olanları İnci'ye anlatmam lazım yoksa başımın etini yer.
"İnciiii canım benim sana birşey diyeceğim ama sakin tamamım"
"Ne oldu lan yine? "
İnci'nin böyle kabadayı olduğunu söylemeyide unutmuştum.
"Beni babam almaya geliyomuş"
"Ha? Ne dedin sen? Bana sordularmı lan ben izin verdimmi?"
"İnci sakin ol ve mallaşma! Ben şimdi Nil karısının yanına tekrar gidicem"
Ondan uzaktayken ona böyle hitap ediyorum evet.Şimdi onun odasına tekrar gidicem ve büyük utanç çünkü daha din odadan KAÇTIM...
"Öğretmenim bir şey sorabilirmiyim"
"Tabiki canım benim ne demek"
"Babam beni almaya tek mi gelecek?"
"Ee..Hayır canım ailesiyle"
Oha ne ara evlenmiş lan.İç sesimle roman yazıcam en sonunda.
"Ailesimi var?!"
"Evet" Hah birde bu eksikti hay Allah'ım yaa.
"Teşekkürler iyi günler öğrtmenim.."
Odalarımıza giderken kendi kendime konuştum
Acaba çocukları varmı üvey annem nasıl biri kafamda sorularla geziyorum off..
Hişşt..İnci nereye kayboldun yanıma gel bi.
"Efendm noldu"
"Ailesi varmış"
"Ohaa kızım senin babanda neymiş lan öyle?"
"Saçma salak konuşma mal! Birazdan ayrılıcaz derdine yan kızım"
"Uff gel lan buraya salak sarıl bana"
"Abi böyle yapma seni görmeye gelicem tabiki mallaşma seni bırakıp gidiceğimi sanmıyorsun herhalde şapşirik seni"
Bunu iki elimle tırnak işareti ile yapıp öyle söyledim "YENİ AİLEM GELDİ gitmem gerek"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aptal Üvey Kardeşim
Teen FictionAnnesini kaybeden Kumsal'ın babasının ona yaptığı kötülük ve bir gün babasının o kötülüğü sonlandırması ile bütün hayatını değişmesi...