hoca bana takık

111 10 10
                                    

" hocam lütfen bakın bir sonraki ders matematik sınavı var bırakın çalışalım lütfenn" sınıf hep bir ağızdan bayan Lee - tarih hocasına yalvarırken - ben yeni kalkıyordum 54. rüyamdan.

" Peki ama bakın tek ses gelirse derse geçeriz. Tamam mı?" Acaba kaç saattir yalvarıyorlardı da bayan Lee izin vermişti.

" tamam, tamam hocam çok teşekkür ederiz" yanımda oturan çocukluk arkadaşım sağ olsun artık bir kulağım duymuyordu. O nasıl bağırış be jun.

Herkes deli gibi ders çalışmaya başlamıştı. Ama bir şeyi unutmuşlardı, saat. Ders 11.30 da biticekti şu an saat 11.25ti hadi bakalım.

Saate baktıktan sonra elimi kaldırmıştım. Saati herkesin bilmesi gerekirdi.

" Hocam hangi sınıflardayız öğrenmek için tahtayı açim mi?" Sorduğum soruyla sınıftan biri direk atlamıştı.

" Saçmalama daha zamanımız var " ona dönüp kaş göz yaparak saati göstermiştim. Hah bide kendine zeki diyor.

" Tamam gel aç " diyip elinde ki flaşı bana uzatmıştı.

Ayağa kalkıp tahtayı açıp herkesi sırayla kaldırmıştım. En son ise ben bakmıştım.11-A 11. Evet tamam o sıraya kopya yazıcaktım.

Sırama geçiceğimde yerimde soobinin oturduğunu fark etmiştim. Bu yüzden direk arkalarına oturmuş konudan bağımsız şeyler söylemeye başlamıştım.

" Doğru söyle soobin yerimde gözün var dimi. Junun ile bu kadar yakın olduğum için beni kıskanıyorsun demi. Yani ben olsam bende kıskanırım çünkü " dediğim şeylere biraz gülüp bana katılmıştı o da.

" O kadar belli oluyor mu yaa kıskandığım. Hem asıl senin benin yerimde gözün var. Her gün bebeğime yavşıyorsun" evet yavşıyordum. Ne de olsa bro ayağı göt ayağı derler.

" Hala nasıl kaptırdım gül gibi çocuğu sana anlamıyorum. Junum aşkım sen soobini bırak beni al" demiştim ve artık dayanamayıp gülmeye başlamıştım. Bizim günlük sohbeti bu.

" Ee hangi sınıftasınız? " Junumun sorduğu soruyla elimde ki mürekkeple yazılmış yere baktım.

" 11-A 11 Siz?"

" Ben 12-Fdeyim. Dayak yemezsem iyidir" soobinin dediği şeyle kafamı sallamıştım. Kesinlikle 12-F biz üçümüzü sevmiyordu.

" ben 9-Jdeyim yaa kim iki kat aşşağı inicek şimdi." Evet elime junu zorbalama fırsatı geçti. Heheh

" Hahahshs ay sen veletlerle mi birlikte oturcaksın oy kıyamam oy oy oy abisi kurban olsun sana" dediğim şeyle soobin kahkaha atmaya yeonjun ise kıkırdamaya başlamıştı.

" kim beomgyu. Bak uslu dur almiyim ayağımın altına." Soobinin dediği şeyle korkmadım değil cidden korkmuştum. Yapardı vardı onda bu potansiyel. Malum adam 1.87 aw valla öldürebilir.

" Tamam abi büyüksün abi" sağ elimi kalbimin üstüne koyup hafif kafa hareketleri ile konuşmuştum.

Zil çaldığında bir iki kağıdı alıp çıkmıştım sınıftan. Ve sınav olucağım sınıfa girmiştim. Bu sınıfta çok fazla yakışıklı çocuk varmış lan.

Gidip sıraları saymaya başlamıştım. Ve 11. Sıraya oturmuştum. Aklıma gelen kopya kağıtları ile kalemimi çıkarıp sıraya yazmaya başlamıştım.

" Hey sen ne yapıyorsun?" Arkadan gelen sesle o tarafa dönmüştüm. Arka çaprazımda oturan bu sınıfın bir parçası olduğu belli olan kişiye dönmüştüm.

" Kopya yazıyorum." Demiştim hiç çekinmeden.

" Sıranın sahibi rahatsız olur. Yazma" demişti. Ben dururmuyum ayak üstü yalan moodumu açıp bir şeyler uydurmaya başlamıştım.

" Bu sıranın sahibi benim çok yakın bir arkadaşım rahatsız olmaz" demiştim. Tabi yalan olduğunu anlamış ve tek kaşını havaya kaldırıp " ciddi misin? " der gibi bakmıştı.

" Cidden yakın arkadaşım. İnanmıyorsan sınavdan sonra sor"

" Merak etme sorucam" evet beom şimdi sıçtın aslanım.

Kafamı sallayıp önümde ki sıraya dönüp belli başlı şeyleri yazmaya devam etmiştim.

5 dakika sonra

Hoca gelmiş ve sınav kağıtlarını verip yerine oturmuştu. Niye bana uyuz olan hoca gelmişti gözetmen olarak? Hayır yani tek suçum kadının dersinde uyumam. Ben mi dedim sana Kore Dili ve Edebiyatı hocası ol diye.

Ben hoca bana bakmadan kopyalar sayesinde sınav kağıdını doldururken bir anda zil çalmıştı. NE ARA DERS BİTTİ AMK!?!??

İşte ben kendi içimden sitem ederken bir anda hoca gelip beni öldürecek gibi bakarak kağıdımı almıştı. Bir gün ya bu karı beni ya ben bu karıyı öldürecektim ama hadi bakalım.

" Hocam çıkabilir miyim? "Nezaket olsun diye sorduğu sorudan azar yemek yük olurmuş insana.

" Beomgyucum sınav bitti bu yüzden evet çıkabilirsin sorman hata zaten. Çıkma desem çıkmicak mısın? Heh söylesene çıkmicak mısın?" Hocaya tam ' hayır tabi ki çıkıcam ' demek için ağızımı açmıştım ki lafları boğazıma dizdi.

" Bide bana cevap mı vericeksin. Sus konuşma. Senin eğitim hayatını bitiririm kim. anlatabiliyor muyum? Şimdi sınıftan hemen çık git kendi sınıfına saygısız. " Evet şimdi ben uslu bir öğrenci olup çıkıp gitmiş miyimdir, gitmemiş miyimdir?

Tabi ki de gitmedim ben bu lafların altında kalır mıyım.

" Hocam siz soru sordunuz ben cevap vericektim. Bu saygısızlık değil. Evet size nezaket olsun diye sordum o soruyu her türlü zaten çıkıp gidicektim." Evet saygı çerçevesi içinde ancak bu kadarını söylebilmiştim.

" Söyle bana ne cevap vericektim." Verdiğim cevaba göre disipline gidiceğimi anlamıştım. Ama umrumda değildi o merak etmişti.

" Hayır tabi ki de çıkıcam " demiş ve hocanın bir şey demesine izin vermeden çıkmıştım sınıftan.

Larsen

Yeni bir kurgu ile selamlar sevgiler.

Başlama tarihinizi alabilir miyim?

kelebek sistemi//taegyu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin