Yine normal bir gün, normal bir okul hayatı.
Okula doğru yürürken ayağımla tekmelediğim taşa bakarak düşündüm...
Acaba nerede yanlış yapıyorum..?
Diye düşünürken okula varmıştım
Tekrar ve tekrar aynı şeyleri yaşayacağımı bilmeme rağmen varmıştım şu lanet yere.
Derken kafama gelen topla birlikte elimi kafama götürdüm
"off.."
Yine başlıyoruz.
Karşımda beliren üç zorbama, Hwang Hyunjin, Seo Changbin, ve en iğrençleri olan Lee Minho'ya baktım göz ucuyla
Hepsi sırıtıyordu
Yine
Ve yine
Ardından Hyunjin;
"ya bunu her gün yapmak çok eğlenceli "
Deyip kahkaha atarak güldü
"hayatın nasıl gidiyo sürtük?"
Changbin bunu söylerken minho yerinde duruyordu, benimle dalga geçmemesine şaşırmıştım.
Ah! Tabi, bu Lee Minho, asla durmaz.
"Baban nerede jisung? Göremedim bugün, diğer günler olduğu gibi"
Dediğinde üçü birden gülmeye başladı
Ben ise her gün aynı şeye maruz kalmıyormuş gibi minho ve diğerlerinin kanser olduğu için ölen babam yüzünden benimle dalga geçmelerini dinliyordum
Onlar dalga geçerken ben ayağımın ucundaki taşa bakıp sessizce ağlıyordum
Aniden Minho benim çenemi sıkıca kavrayıp gözlerini gözlerime kenetledi
"Sakın yine ağlıyorum deme Han, çıkışta okulun arkasına gel."
Minho bunu söyledikten sonra elini bıraktı
Tam sınıfa gidecekken Minho, ayağıyla karnıma sert bir tekme attı,
Ben acıyla yere doğru eğilirken Hyunjin saçlarımdan tutarak kafamı kaldırdı.
"Ah jisung, ne kadar eziksin, sana acıyorum- bekle, niye acıyım ki?"
Dedi ve yanağıma boşta kalan sol eliyle bir yumruk attı
Benim burnum kanamaya başlamıştı
Saçlarımı bıraktığında tekrar bir tekme atıp üçü de gülerek uzaklaştılar
Tabii,ben artık alışmıştım, ama katlanamıyordum. Her okul girişinde aynı şeyi yaşıyordum.
Babam konusunu her açtıklarında göz yaşlarımı tutamıyordum, bu yüzden benimle daha çok dalga geçiyorlardı.
Cebimden çıkardığım peçete ile burnumdaki kanı sildim.
Karnım hala acısa da sınıfa doğru yürüdüm, ilk ders matematikti ve ben on dakika geç kalmıştım.
Sınıfa doğru ilerlerken, Minho'nun bana dediği "çıkışta okulun arkasına gel" cümlesini düşündüm, tabiki tahmin etmek zor değildi, yine benimle dalga geçip, beni dövüceklerdi.
Sınıf kapısına geldiğimde kapıyı tıklattım ve içeri girdim.
"Jisung, evladım bu kaçıncı oluyor, artık şu ilk derslere geç kalmasan mı?"
"Çok özür dilerim hocam"
"tamam hadi geç yerine"
Taehyung hocayı çok seviyorum, beni bu dünyada ne olursa olsun seven insanlardan biri.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Last call of love / minsung angst
Fanfictionaşkın son karşılaşması. Özleyecekler birbirlerini, Fakat hala fark edemediler. Ağlayacaklar, Gözleri kuruyana dek. Her şey için çok geç olacak, Elimizden artık hiçbir şey gelmeyecek, Çabalasak da olmayacak. Farkına varmamız lazım artık, Gerçeklere...