Sahneye çıkmadan önce ki son işlemleri tamamlıyordum ve içimde yitip giden küçüklüğüme, masumluğuma buruk bir tebessüm atıyordum aynadan. Üstümde lacivertin en koyu tonu olan elbisem ile kendimi süzdüm kısa kalçalarımı bile zor kapatan elbisem ne kadar beni rahatsız etse de bulunduğum ortama uyum sağlamak için giyinmek zorundaydım makyajım her ne kadar bana göre çok fazla gelse de yüzümde hoş elbiseme de uygun olmuştu.
Bu gece sondu herşeyiyle son mesela kız olduğum son gece anne ve baba dediğim kişileri gördüğüm son gece bana değer veren insanların gözlerine baktığım son gece aylardır değil yıllardır beklediğim o gece... Sonunda gelmiş ve çatmıştı o gece.
Babam o kitaplarda okuduğumuz kitaplarda veya izlediğimiz dizilerdeki babalar gibi ama bir o kadar da farklı birisiydi. Beni bir bara getirip vermiş maddi olarak bizi geçindiremiyormuş bu zamanda ekonomi uçmuş gitmiş tek maaş ile yürüyüp gidilmezmiş diyip sanki başka iş yokmuş gibi beni bir bara vermişti aylardır burada çalışıyordum sesim güzel olduğu için arada sırada şarkı söylüyordum onun dışında gelen azmış kudurmuş iğrenç erkeklere vücudumu sergiliyordum. Babam ise diğer babalar gibi olmak yerine böyle bir mesleğim var ve para kazanıyorum diye bana benimle gurur duyarak bakıyordu sanki çok gurur duyulacak bir iş yapıyormuşum gibi.
Oysa ki babalık gözünden sakınmaktı çocuğunu herkesin gözünün içine sokmak değildi.
Bulunduğum barda 3 aydır beni izleyip bakışlarıyla da taciz eden kişi bu akşam çalıştığım barın sahibi olan adamla konuşup benimle ateşli bir gece geçirmek istediğini söylemiş eğer kabul etmezsem de işten kovdurup benim peşimi bırakmayacağını söylemiş açıkçası bu teklifi düşündüm hemde çok fazla ama en mantıklısı buydu onun istediğini vermek o benden bir gece istiyor ama ben ona bu bir geceyi vermezsem beni ömrümle tehdit ediyor hem bu sadece benim ömrümle değil kardeşiminkisine de mal olabilirdi.
Burada ki adamlar çok tehlikeli insanlar ve sen onlar için tek gecelik orosbulardan fahişelerden farkın yoktu.
Kıyafet odasından çıkıp içki ve ter kokan insanların arasından geçtim ve bu gece birlikte olacağım adamın yanına doğru yürümeye başladım bacaklarını iki yana açmış kendisine doğru yürüyen beni gözleriyle süzüyordu. Karşısındaki durdum ve gözlerine bakmaya başladım. Dirseklerini dizlerinin üstüne koyup eğildi bana doğru "adın ne?" Diye sordu bana.
Açıkçası adımı bildiğine yemin edebilirdim ama kanıtlayamazdım ama yine de aklıma yapabileceğim her türlü şey onun hoşuna gitmezse şuracıkta nefesimi kesecegi geldiği için "Nisa efendim" diyip hoşuna gitmeyecek birşey yaparım korkusuyla karşısında ellerimi önümde birleştirip gözlerine korkuyla baktım.
Korktuğumu anlamış ve hoşuna gitmiş gibi iğrenç bir gülümseme sundu bana arkasına tekrar yaslandı ve yanını işaret edip oturmamı söyledi. Birkaç adımda yanına vardığımda vaktin geldiğini anladım ve dalgalandırdığım saçlarımı omuzlarımdan geriye atarak yanına oturdum. Sanki gerçekten de onunla birlikte olmak istiyormuş gibi. Buna dünden razıymış gibi.
Boynumu iyice açığa çıkardım ve kısa olan elbisem oturduğum için daha fazla açıldı ve ona sergilendi gözlerini benden çekip bacağıma indirince bakışları değişmişti mavi olan gözleri artık gecenin karanlığı gibiydi, üstümdeki elbisenin rengine bürünmüştü. Lacivert rengini almıştı.
Elinin tersiyle boynumu okşamaya başladığında buna hazır olmadığımı biliyordum ama yapmak zorundaydım gözlerimi kapattım derin nefes aldım o bu hareketlerimi onu tahrik etmek veya kendimi durdurmak için yaptığımı düşündü ama aslında öyle değildi. Gözlerimi açtım ve ellerimi gömleğinin yakalarına götürdüm kendime çektim onun da elleri rahat durmuyor bacaklarımda dolaşıyordu ellerimi gömleğinin yakasından çekip ensesine götürüp orada ki saçları ile oynadım eğer saçları ile oynamazsam bir sonra ki hamlesi beni öpmek olacaktı ve bu iş çok çabuk yatak odasına gidecekti ama ben bu durumdan kaçabildigim kadar kaçıyor ve uzatıyordum durumu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yitip Giderken
Teen FictionBazı anlar vardır ki tam hersey bitti derken karşınıza birseyler çıkar ve sizi hayata bağlar. Güzel şeylerin olduğuna inandırır. Nisa buna inanmayı o adamın ona dokunmaya başladığı an umut denilen kelimenin anlamını unutmuştu ta ki karşısına umudun...