24| 'Bambaşka hatıra'

33 3 0
                                    

Bölüme geçmeden oy vermeyi unutmayınız.

26.bölüm

" BAMBAŞKA HATIRA"
🎀

Oluşan kargaşanın içine doğru ilerledim ve Berke'nin yanında durdum.

Kulağına doğru yaklaşarak "ne oluyor?" Dedim hesap sorar gibi.  Kafasını iki yana salladı "buradan gidin, hemen." Dedi emir verircesine. "Az önce öyle demiyordun," dedim. "Gidin. Adamı bir kere dinleyin!" Diye bağırarak beni ittirdi. Kıvanç'ın yanına doğru ilerlerken dengede durdum ve Kıvanç'a hastaneden çıkacağımıza dair işaret verdim.

Onunla beraber hastaneden çıkarken "noluyor? Senin haberin var mı?" Diye sordum.

Kafasını iki yana salladı, "haberim yok, ama Berke'yi ilk defa böyle görüyorum." Dedi. Kafamla onu onayladım. "Kesinlikle, sanki daha farklıymış gibiydi. Ona ne oldu birkaç gün içinde?" Kafamı iki yana salladım, "Benim tanıdığım Berke bu Berke değil. Buna eminim, yıllardır hiç böyle olmamıştı." Dedim.

Kaşlarım çatıldı "yoksa bir mafya işine mi bulaştı?" Olamazdır ya, o kadar da gerizekalı değildi Berke. Ayrıca mafya olsalardı o adamlar hastanede bunu yapmazlardı. Kimliklerinin ifşa olmasından korkuyorlardı.

Bu kişiler bambaşka kişilerdi.

Daha önce gördüğüm,

Ama hatırlamadığım kişilerdi.

Her ne olacaksa da sonucu yakında ortaya çıkacaktı. Bunun için dert yanmak istemiyordum.  Yeterince derdim vardı zaten. Bir tane daha eklenirse dertten yaşayamayabilirdim.

"Düşünme."Dedim kendime.  "Sakın kötüyü çağırma." Dedim yine kendime karşı.
Eğer düşünürsem biliyordum, öleceğimi.

"🥀"

Hastaneden nihayetinde eve doğru varmıştık. Evdekiler bizi özlemle karşılamışlardı, özellikle de Kıvanç'ı.

Aren bana doğru yaklaştı ve işaret diliyle "seni özledim," dedi. Ona doğru yaklaşarak sarıldım. Uzun süredir görüşemiyorduk, bu bir özlem giderici sarılıştı. "Ben de seni özledim." Dedim ondan uzaklaşınca. Kafasını salladı "umarım kötü olaylar sona ermiştir..." dedi buruk bir gülümsemeyle. Kafamı salladım, sanki gerçekten bitti der gibi.

"Yakında bitecek, biraz kaldı..." yalan söyledim. İlk defa Aren'e yalan söyledim. Ona ilk defa bir yalan söylerken bile rahattım... karşımdaki kişiyi çocuk yerine koyarak ona yalan söyledim.

İlk yalan söylemem değildi.

Fakat Aren'in yeri benim kalbimde farklı bir boyuttaydı. Ona yalan söylemezdim, yalan söylenmeyi hakedecek kadar kötü veya saf birisi değildi. Kötü birisi hiç değildi. Dışarıdan göründüğü gibi saf da değildi, sadece korkuları vardı. Korkuyordu, kimsesiz kalmaktan. Güvendiği kişileri kaybetmekten, korkuyordu. Onu bu korkusundan hiçbir şey vazgeçiremezdi. Daha öncesinde bunu yaşamış ve bir daha olacağını düşündüğü için korkuyordu.

Haklıydı.

Korkmalıydı, kimseye güven olmazdı. Kolay kolay birine güvenmemeliydi. Yoksa o kişide ondan vazgeçer ve onu daha fazla üzerdi. Üzülmek istemiyordu. Daha fazla üzülmek istemiyordu. Onu üzmeyen kişiler ise bizdik; Berke, Kıvanç, Mahur, Nida, Beste ve ben. Bize güveniyordu, gerçi bana güvenmemeliydi çünkü az önce ona ilk yalanımı söylemiştim. Devamını her an söyleyebilirdim.

Herkes uzun zamandır yapmadığımız, koltuklara yayılma olayını gerçekleştirmişti.

Herkes kendi yerini hâlâ unutmamıştı. Bu iyi bir şeydi. Biraz dinlenirken Berke elleriyle alkış başlattı. Anlamaz şekilde onlara bakarken Berke'nin alkış maratonuna Nida da katıldı. Ardından Beste ve Beste'nin ardından ise Mahur katıldı, en son Aren katıldı. Berke "bizden habersiz evlenme kararı alıyorsunuz... haberimiz olmaz mı zannediyordunuz?" Diye sordu. Kıvanç'a doğru döndüğümde kaşları çatık bir şekilde bana bakıyordu.

Kafamı iki yana salladım, "şimdi şöyle," elimi kaldırarak yüzüğü gösterdim. "Kıvanç bana evlenme teklifi etti, bende onu kıramadım." Dediğimde diğerleri kahkaha atarken Kıvanç sırıtıyordu.

"Gerçekten."

"Size evlenme teklifi gelmediği için kıskanmayın." Dedim ve Kıvanç'a dönerek 'sen de bir şey desene!' Bakışı attım. Gülerken "yakında Lâlin benim karım olacak, bunun hakkında fazla konuşulacak bir şey olduğunu düşünmüyoruz. Ayrıca Berke, sen telefonda kiminle 'aşkım,' diye mesajlaşıyorsun? İlk onun hesabını ver."

Hepimiz koyun sürüsü gibi aynı anda Berke'ye dönerek gözlerimizi pörtlettik. Berke ortamı ısıtmaya çalışmak için "Efekan yapma oğlum gözün öyle kalıcak." Demişti ama hiçbirimiz bu şakayı yememiştik.

"Hesabını ver." Dedi Mahur sinsice gülerek...

BÖLÜM SONU


Bu bölümün başında kavga vardı, peki bu kavgayı başlatan kişi kimdi ve Berke nasıl eve erkenden dönebildi? Bölümün sonunda Berke'nin sevgilisi konusunda bir spoiler var...

Sezon finali bu sefer olmayacak... kalbim bu kitaba veda edeceği için biraz buruk olsada hâlâ bu kitapla kalmak istiyor ama konuları artık işlemeye başlayacağım ve en az 30.bölümde final yapacağım. Yüksek ihtimal 35 bölüm sürecek konunun bitmesi ama en az 30 bölüm olacak kitap bunda içiniz rahat olsun:)

Yeni bölümlerde görüşmek dileğimle,
-heo🤍

MAHPARE KORUYUCULARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin