Umarım beğenirsiniz teşekkür ederim.
----
2 Yıl Sonra...
"Ve bitiş, biri ölürken biri onu öldürür. İşin anahtarı budur. Biri yaşarken biri onu öldürür, ikisi yaşayamaz," sahneye karşı güldüm, "ya da ikisi ölemez." Önde ki beni hep izleyen adama baktım, "biri beni öldürdü bense onu yaşattım. Fakat," sahneye bir adım daha attım, "dirildim ve kendimi yaşatmayı başardım." Sözüm bittiğinde herkes beni alkışlamaya başladı, onlara küçük gülümsememi yollarken alkışlar çoğaldı, o adam ayağa kalktı, sahneye yaklaştığında bende ona yaklaştım ve dizlerimin üzerine çöktüm, adam mavi gözleriyle bana baktığında elimi uzatmam için bakışlarıyla elimi gösterdi, güldüğümde elimi ona uzattım, üstünden öptüğünde, "Kimsesi Olmayan Yıldız..." Diye mırıldandı. Bu benim sahne adımdı.
"Ve sen? Sen kimsin?" Gülüşü büyüdü, mavileri bana hayranlıkla bakarken, "Gazel," dedi. Kaşlarımı kaldırdım, mırıldandım, "Gazel, bir saat sonra." Elimi elinden çekip ayağa kalktığımda herkese tekrardan baktım, "teşekür ederim." Herkes ayağa kalktığında onların gitmesini bekledim.
Yeni hayatıma hoş geldin, ben Öykü Parla. Yazar ve gösteriş yapan bir sanatçıyım.
Geçmişte ki insanları gerimde bıraktım, onları bir daha görmedim ama bu görmeyeceğim anlamına gelmez.
Şuan, en arkada, gözlerini ayırmadan kara gözleriyle bana bakıyor, bir çift mavi ve kara göz.
Hangisi galip gelecekti?
Hangisi kalbimi esir alacaktı?
Hangisi ondan vaz geçilmez yapacaktı?
Ve hangisi beni ona bağımlı yapacaktı?
Buna onlar karar verecekti.
❤️
"Bana bir kahve," Asel başını salladığında bende tabureme oturdum, makyajımı silerken o Gazel denen adamın gelmesini bekliyordum, onunla konuşmak, tanışmak istiyordum.
"Öykü Hanım, bir adam sizinle görüşmek istiyor." Ayna karşında güldüm, "gelsin." Adam içeri girdiğinde makyajımın temizlenmesi bitmişti, ayağa kalkıp adama döndüğümde yüzünü ve boyuna iyice baktım, adam mavi gözlere, kumral fakat siyaha kaçan güzel renkte bir saça sahipti, boyu fazlasıyla uzundu ve yakışıklıydı. Ona yaklaştım, adam da beni süzüp yanıma yaklaştığında, "yakından daha güzelsin," dedi gülüşüm büyüdü, "öyle mi? Sende yakışıklı gibisin."
Güzel gibi.
Boğazımı temizledim, aklıma gelenle gülüşüm soldu, "Gazel, tanıt kendini. Boşa gelmiş gibi olma."
"Gazel işte, bu kadar." Başımı salladım, "ben böyle gizli adamları sevmem. İşin yoksa git." Dümdüz ona bakarken kaşlarını çattı, "ne bu agresiflik? Daha çok beraber olacağız." Kaşlarımı kaldırdım, ellerimi göğsümün altında birleştirdim, tapuklu botlarım ona adım atarken ses çıkardı, "öyle mi? Ben neden bilmiyorum."
"Yeni öğrendin." Bana yaklaştı, "Asena Redir, eski cinayet büro polisi." Güldüm, beni bununla korkutamazdı, "beni korkutacağını mı sandın Gazel?"
Başını usulca iki yana salladı, "hayır hayır, seni kendine hatırlatıyorum." Başımı salladım, dudaklarımı birbirine bastırdım, "hm, peki. Hatırlayınca ne olacak?"