FARKİNDAYİM ARKADASLAR HATAM BUYUK.EVDEKİ HESAP CARSİYA UYMADİ VE BAYAA BAYAA UZUN Bİ ARA VERDİM.ZATEN Bİ İKİ BOLUME FİNAL YAPMAYİ DUSUNUYORUMM.AYRİCA 3000 OLMUSUZZ HEPİNİZEE TESEKKURR EDİYORUMM SİZİ COK SEVİYORUMM İYİ OKUMLARRR
--Bu mesaji gördükten sonra sabah düsünürüm diyerek telefonu kenara koydum.
--
Sabak kalktığımda günüm çok sakin geçiyodu.Kahvaltı , televizyon , atıştırma , televizyon derken saatin 3 olduğunu farkettim.Mesajdaki saate baktığımda 4'te kafede olmam gerektiği yazıyodu.Aslında herseyi kökten çözmek benim icin en iyi şeydi.Ama ona hiç güvenmiyorum.Ama buna rağmen kendimi ayakkabılarımı giyerken buldum.Bu kafe nerederyse hic bilmiyodum ama taksicinin bildiginden eminim.Hemen taksi duragini aradım ve bi taksi çağırdım.Kafeye ilerlerken kafam düşüncelerle doluydu.
Hava bu gün bulutluydu. Sanki yağmur yağıcakmışta naz yapıyomuş gibi.Taksi durduğunda parayı ödeyip indim.Arabadan inene kadar nerde olduğumu bile farketmemiştim.Şu an dağ başında yıkık dökük bi evin önündeyim.
Panikle taksiye döndüğümde , taksi asfaltta ses çıkararak uzaklaştı.İşte şimdi başım büyük dertte.
Etrafımı inceledim panikle.Evler vardı ama çok uzaktalardı.Bağırsam duymazlar , yürüsem dayanamam.Elimi telefonuma attım.Hemen efeyi aradım.Telefon çalarken ensemdeki acıyla telefon elimden düştü.Birden yere yığıldım.Son hatırladığım şey tam karşımda duran siyah botlardı.EGE'DEN DEVAM
O telaşla etrafı incelerken bi süre onu izledim.O güzel saçları rüzgarın etkisiyle sallanırken , mest olmuş bi şekilde onu izliyodum.Ama sonra telefonunda aceleyle bişeyler yaptı ve kulagına götürdü.İşte şimdi mudahale etme zamanım geldi.
Arkaşından yaklaştım ve elimdeki silahla ensesine vurdum.O yere yığılırken sadece onu izliyodum.Daha demin elinde olan telefonu ben aldim.Telefondan efenin sesi geliyodu.Onu dinledim.İlk başta normal konuşurken sessizlikten sonra panik yapmaya başladı.Yaklaşık 1 dakika sonra konuştum.
"oyun sırası bende efe bey."EFE'DEN
Bi sabaha daha küfrederek uyandım.Saate baktığımda 14:27 olduğunu gördüğünde bi oha çektim.Başımı ovalayarak yataktan kalktım.Direk duşa girdim.
Duştan sonra kahve yapıp bişeyler atıştırdım.Saat çoktan 3 ü geçmişti.Telefonuma baktığımda berkeden cevapsız arama vardı.Onu aradım.Üçüncü çalışta açtı.
"abicim bizim bilardo salonundayız çabuk gel itiraz yok" dediten sonra telefon kapandı.Ben ona sorarım diyerek üstümü değistirip arabama yöneldim.
30 dakika sonra salondaydim.İçeri girdiğimde berkenin kafasına vurdum."lan bidaha sakın telefonu suratıma kapatma"dedim şakayla karışık bi ciddiyetle.
Çağlarla hakan onun haline gülerken bende hemen bi sopa kapıp oyuna başladım.Tam topa vurucakken telefonum çaldı.Küfrederek kimin aradığına baktım.Su olduğunu görünce tebessüm ederek odanın köşesine geçtim."efendim hatunum" diyerek açtım telefonu.Ses gelmeyince "güzelim ordamısın?" dedim.Telefondan hışırtılı sesler geldi.Endişelenerek daha yüksek sesle "su noluyo orda" dedim.Bizimkilerde yanına gelip 'noluyo' der gibi baktılar.Sonunda telefondan gelen bi ses beni beynimden vurulmuşa döndürdü."oyun sırası bende efe bey"
Telefon suratıma kapandığında sinirle soludum.Bunun ege olduğunu anlamamak salaklık olurdu heralde.
Sinirle telefonu fırlattım ve duvara sert bi yumruk attım.
"ege.." dedim soluyarak."ege suyu kaçırmış."Hepsi şok olmuş bi şekilde bana bakarken hakandan telefonunu aldım ve defneyi aradım."egenin ev adresini biliyomusun?" dedim telefonu açar açmaz.defne korkmuş bi şekilde"abi noldu?" dedi."defne hadi abicim oyalama beni.Bana çabuk o piçin ev adresini at" dedim ve teledonu kapattım.Kısa bi süre sonra telefona gelen adresle hepimiz arabalarla oraya gittik.
Vardığımızda hemen kapıyı tekmeleme başladım."aç lan kapıyı"diyerek tekmelemeye devam ettim.En sonunda gerildim ve tekme atarak kapiyi kırdım.İçeri girdiğimde evi dağıtamaya başladım.Tüm odalara girip heryere bakıyodum.
Koridorun sonundaki odaya geldiğimde orası kilitliydi.Sinirden kasılmıştım.O kapıyıda kırdım.Ama o an donup kaldım.O odanın içindekileri görmemle kapının önünden dondum kaldım.Arkamda beni takip eden ayak sesleride şu an yoktu.Demekki onlarda odayı gördüklerinde benim gibi şok olmuşlardı.
Odaya yavaşca adımımı attım.Gözlerim sinirden kocaman bi şekilde odadakileri izledim.
Her taraf su'nun fotoğrafkarıyla,ona yazılmış notlarla doluydu.
Su alışverişte elbise seçerken , taksiye binerken , kızlarla kahve içip gülerken , biz ikimiz parkta otururken ... Her anın fotoğrafı vardı.Bi fotoğraf düştü.Arkasında not yazıyodu."Sonsuza kadar benim olucaksın."
Fotoğrafın önünü çevirdiğimde ege ve sunun tek kare bi fotoğrafı vardı.Su yataginda egenin omuzunda uyurken , egede kafasını su'nun kafasına yaslamıştı.Ama uyanıktı.Ve gülümsüyodu.Hışımla fotoğrafı yırtıp firlattım.Aynısını diğer fotoğraf ve notlarada yaptım.En sonunda çaresizce duvara yasladım sırtımı ve oturdum.Kafamı ellerimin arasına alarak gözlerimi kapattım.'Onu koruyamadım' diye geçirdim içimden.Koruyamadım.
"Nerdesin be güzelim , nerdesin?"Su'dan devam
Bu karanlık yerde ellerim ve ayaklarım bağlı bi şekilde debelenmeye devam ettim.Sanki kurtulucakmış gibi.Belkide odayı karanlık sanmamın tek nedeni gözlerime bağlanmış olan bez.
Bileklerime bağlı olan ip gittikçe canımı acıtmaya başlıyodu.Acaba rüyadamıyım diye sordum kendime.Ama rüyalarda acılar hissedilmez demi ? Yoksa hissedilirmi ? bilmiyorum.
Tek bildiğim birinin gelip beni kurtarması.
Ensemdeki acı kendini tekrardan belli etmeye başladı.Son 1 satte ne yaşadım bilmiyorum.Şu an kafamda silik silik anılar var.
Ama bana bunun kimin yaptığından adım gibi eminim.Onu elime geçirdiğimde napıcağımı çok iyi biliyorum.
Ama kafamda kocaman bi soru var.O beni neden buraya getirdi?
"kimse varmı?" diye bağırdım.Ses gelmedi."Kimse varmii ses verin!!" dedim tekrardan.Bekledim
Saçlarımın arasındaki sıcak nefesle irkilip çırpınmaya başladım.Gözlerimden yaşlar akmaya başladı.Bu yaşlar egenin kahkaha atmasına sebep oldu.Evet bunun ege olduguna artık kesinlikle eminim.
"evet bitanem.Sana benim olucaksın demiştim.Ve şimdi..'' bekledi ve yeniden enseme aldığım darbeyle bayılmadan hemen önce duyduğum son söz bunlardı"oyun zamanı".
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seninle Sonsuzluk
RandomEn yakın arkadaşım berke ve annemle aynı evde yaşıyorum.Annemin işi nedeniyle izmire taşındık.İstanbuldaki beni aldatan eski sevgilim kaanı bırakıp buraya taşındım.Şu an unutmamam gereken tek şey berkeyle birbirimize verdiğimiz söz. "senin onayın ol...