ACKERMANS 2

39. Bölüm ~ Karar ~

Suyun içinde birbiriyle etkileşen atom parçalarından kilometrelerce uzaktaki gezegenlerin dönüş hızlarına kadar evrende kusursuz bir denge vardı. Bu yüzden verdiğimiz önemsiz kararlar da başkalarının hayatlarında devasa değişikliklere sebep oluyordu. Levi ın bunu anlaması zaman almıştı. Eğer attığı adımların geleceğini şekillendirdiğini, verilen yanlış kararların daha büyük acılarla kendisine geri döneceğini bilseydi olmak istediği insanı hayal ederken daha seçici davranırdı.

Mikasa iyi bir insandı ancak güçlü bir iradeye sahip değildi. Etrafındakileri mutlu etmek için çoğunluk neye karar verirse onu kabul ederdi. Bu yüzden hayatını yapmaktan hoşlanmadığı işlerle zaman harcarken geçirmişti.

Hiçbir zaman katil olmak onun önceliği olmamıştı. Levi bunun anne ve babasıyla büyüdüğü için olduğunu düşünürdü. O tatlı hayatı tattığı için insanların para için öldürüldüğü bir dünyanın parçası olmayı hep reddetmişti. Levi ise ailesini doğru düzgün hatırlamıyordu bile. Her sabah ona kahvaltı hazırlayan tatlı bir annesi ve ödevlerine yardım eden düşünceli bir babası olmamıştı. Bu yüzden Kenny nin ona sunduğu hayat sahip olduğu en değerli şeydi. Giyebileceği temiz kıyafetlere sahip olmak, üç öğün yemek yemek ve birkaç kurşun sıktığı için tonlarca kazanılan para mutlu olmaya yeter sanıyordu.

Nihayet evren, istemeden insanları öldüren Mikasa ile ne yaptığının farkında bile olmayan Levi arasında denge sağlıyordu. Bu yüzden Eren gözlerini açmıştı da Hange hala yoğun bakımdaydı.

Hange onunla yaşamaya başladığında bu mutluluğu hak etmediğini en başından beri biliyordu. Bu yüzden mutfağında bir cesetle yüz yüze geldiği gün şaşırmamıştı. Bir gün masalın sona ereceğini biliyordu. Her ne kadar Mikasa ya insanların değişebileceğini, katillerin de mutlu olmayı hak ettiğini söylese de kalbinin en karanlık köşelerinden yükselen bir ses ona Yalancı! diye bağırıyordu.

Yalancı!

Sen de aldığın canların bedelini ödemekten deli gibi korkuyorsun...

Levi yukarıda her kim varsa ona yalvarıyordu. Eğer biri cezalandırılacaksa o kişi kendisi olmalıydı. Hange yerine Levi ölmeliydi. Dünyada en sevdiği kadının ellerinden kayıp gidişini izleyemezdi.

İkinci defa değil.

Bu nedenle Erwin ona Zeke yi uyandırmaları gerektiğini söylediğinde yüzünün ortasına yumruk atmak istedi. Arlert onu durdurmasaydı atıyordu da. Bu sabah Mike hastaneden arayıp Hange nin çok fazla kan kaybettiğini ve kana ihtiyacı olduğunu söylemişti. Kendi de dahil tanıdığı hiç kimsenin kan grubu Hange ile uyuşmuyordu. Arkasındaki yatakta baygın yatan sarışın p*ç hariç.

Hemen onun yanındaki koltukta bacağındaki sargıyla oturan Yelena onlara Zeke nin kan grubunun da 0 Rh - olduğunu söyleyince şalteri atmıştı.

"O herif ölmüyor diye hala nefes alıyor. Aynı ayrıcalığa sahip olduğunu sanma Erwin." dedi Levi ters ters. "Jeager ı uyandırmak için önce cesedimi çiğnemen gerekiyor."

"Kaptan Levi haklı dedektif, Zeke nin neler yaptığını biliyorsunuz." dedi Armin gergince. Zeke ve Yelena yı kontrol etsin diye çağırılmıştı. "Bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. Ayrıca Eren ve Mikasa nın da hoşuna gitmeyecektir."

"Rızası olmadan birinden kan almak yasa dışı." dedi Erwin. "Ayrıca-"

"Şuana kadar hep lanet olası yasaları takip ettik zaten, değil mi?" dedi Levi öfkeyle. "Ne malum kaltağın sırf Jeager uyansın diye bize yalan söylemediği?"

"Kaltak falan ayıp oluyor." Yelena yüzünü buruşturdu. "İnan bana, onunla ne yaptığınız umurumda değil. Tüm ilgilendiğim ordunun serumlara vereceği paraydı. Gitmeme izin verirseniz kimseye bir şey anlatmam-"