My Little Spidey//Taegyu//

0.3

Taehyun

İçini Beomgyu'nun sevdiği atıştırmalıklarla doldurduğum poşeti son bir kez daha kontrol ettikten sonra yavaşça diğer çatıya atladım. Çatılardan zıplaya zıplaya gidecektim yanına.

Yakında sunması gereken bir projesi daha olduğunu bildiğim için bu kamerayı ona vermem lazımdı. O mesajlaşmamızın üstünden 4 gün geçmişti. Normalde daha erken verecektim kamerayı hem vermem gereken projelerim hemde kurtarmam gereken bazı insanlar olmuştu.

Tabi ben insanlara yardım ettikçe Beomgyu bunu sayfasında bunu anlatıyordu. Bazen sadece içini dökmek için bile kullanıyordu ve onları okumak beni ona daha yakınlaştırmıştı. Ona karşı olan hislerim iyice kontrolden çıkıyordu yazdıkları yüzünden.

Sonunda gelmiştim çalıştığı yere ve onun yanındaki evin çatısına oturup ceketimin cebinden Beomgyu ile konuştuğum telefonumu aldım ve evet kostümün üstüne ceket giymiştim.

Spidey:Ben geldim. Seni bekliyorum bir çatının üstünde.

Gyu:Bir 10 dakika sonra molaya çıkacağım. O zamana kadar bekleyebilir misin beni🥺?
Ve neyli donut seversin?

Spidey:Beklerim ve sen neyli seviyorsun ondan getir beraber yiyeceğiz sonuçta.

Gyu:Tamam ve iyi beklemeler Spidey🖤.

Bu çocuk gerçekten benim kalbime zarardı. Attığı ikinci kalp ve ben bu mesajıda yıldızladım. Hızlanan kalbime sakinleşmesini söyleyip telefonumdan bir şarkı açtım. Açtığım şarkı"Taylor Swift-Style"dı.  Kafamı geriye yaslayıp bulutları izlemeye başladım. Arkada çalan şarkıyla etraf daha da güzel olmuştu. En sevdiğim sanatçıyla en sevdiğim insanı bekliyordum.

Gyu:Geldim ben ara sokağa nerdesin Spidey?

Mesajı okuduğum gibi oturduğum yerden kalktım.
Havalı bir iniş yapmam lazımdı ama onun varlığı bile tüm vücudumu titretiyordu. Ağımı güzel bir yere atıp yavaşça yanına indim. Benim indiğimi görünce yüzündeki gülümseme daha da büyümüştü.

-Selam nasılsın

-İyiyim Spidey sen nasılsın?

-Bende iyiyim ve al bakalım kameranı.

Hemen yerinde hafifçe zıplayıp paketi almıştı. İçini görünce çığlık atmıştı. Paketi yere koyup hızlıca bana sarılmıştı. Beklemediğim hamleyle donup kalmıştım. Tam kollarımı beline saracakken geri çekilmişti. Ellerim havada kalmış bir şekilde ona bakarken o hemen paketin içini incelemeye geri dönmüştü.

-E-eğer istersen seni beklediğim çatıya çıkarabilirim.

-Gerçekten yapabilir misin bunu?

Kafamla onu onayladım. Beomgyu pakete sıkıca sarılıp beni beklemeye başladı. Bir elimi onun ince beline sarıp dikkatlice tuttum onu. O da bir kolunu boynuma sardı ve gözlerini sımsıkı kapattı. İyice tuttuğumdan emin olduğum an yukarıdaki bir yere ağımı attım. Onu korkutmamak için yavaşça yukarı yükseldim. Yavaşça çıktığımızı anlayıp gözlerini açtı.

-Bu çok güzel bir şey.

-Hızlı hızlı ağ atınca daha güzel oluyor.

-Bir gün denemek çok isterim. Gökyüzünde uçmak özgürce havada süzülmek düşüncesi bile aşırı hoş.

-Bir gün neden olmasın.

Çatıya gelmiştik. Onun dikkatlice yere bastığından emin olduktan sonra elimi o ince belinden çektim. Yere oturup onun yanıma oturmasını bekledim. Yanıma oturur oturmaz paketin içinden makineyi çıkardı. Makineyi incelemeye başlayınca bende onu izlemeye başladım.