Zahir ile Gülbahar'ın evliliğinden 1 hafta önce: Mardin!
Balayından dönen çift ailesiyle sevinçlerini yüz yüze yaşamışlardı. Anne - baba olacaklardı, şimdiyse Barboros Bey'ler ve gelin tarafı Mardin'deydi. Aile kızlarının eşini ve babasını Gülbahar ile tanıştıracaktı. Bu nedenle kız tarafının evine gitmişlerdi, kapıyı açıldı ve eve girdiler. Azad rahatsız hissediyordu çünkü bu konak ona tanıdık geliyordu. O anda merdivenden inen bedeni görünce şoka girmişti, diğer bedeninde gözleri büyümüştü. Birbirlerini iyi tanıyorlardı, o sırada hole çıkan ailede Azad'a baka kalmıştı. Hepsi birbirini tanıyordu.
!- Azad?
Azad - Mirhan?
Evet bu onun peşinde koşan vede telefonla arayan takıntılı Mardin'liden başkası değildi. Arayıp sen benim olacaksın filan derdi, ikili berdele kurban gidiyordu. Tek istekli olan Mirhan idi çünkü onu görünce çok beğenmişti, direk kabul etmişti. Onun asiliği - siniri aşırıydı ve bu manyakta tam bir arsızdı. Bu şeylere rağmen onun herşeyiyle mükemmel olduğunu düşünmüştü.
Barboros B - Oğlum?
Dedi bu o mu dercesine bakarken, Azad ise onu onaylamıştı. Sonunda denk gelmişlerdi, Azad onunla karşılaşmak istemiyordu ama kader yine onları bir araya getirmişti. Tabi farklı yollarla, Azad artık onların damadı olacak adamın kardeşinin eşiydi.
Korkut B - Siz tanışıyor musunuz?
Mirhan - Lise!
Dedi yalandan yere, ne olduğunu anlamıştı. O bu ailenin damadıydı, ortaya yaşanan tatsız olayı atıp ara bozamazdı. O böyle bir adam değildi, tamam onu seviyordu ama Azad artık evliydi. Yuva yıkmaya hiç gerek yoktu. Azad ise kayınpederine yandan bakınca Korkut Bey onu ve babasını tanıttı.
Korkut B - Ben yinede sizi tekrar tanıştırayayım bu benim damat Azad Kaplan, bu beyfendi de onun babası Barboros Kaplan!
Dediğinde aile ikiliye bakmıştı, lakin tüm ilgi Azad'taydı. Korkut Bey ise bundan habersizce karşı tarafı tanıttı.
Korkut B - Bu gelin kızımız Gülbahar'dır, babası Suat Bey - annesi Mehtap hanım, bunlarda amcası Kazım Bey - annesi Zeliha Hanım! Kuzenleri; Mirhan - Koray - Alev - Kadir...
Kazım B - Hoş geldin Azad oğul!
Dedi düz bir sesle, ona hâlâ kinliydi. Nefret ediyordu ve bu istemeden bile olsun sesine yansıyordu. Ama Azad'ın umrunda dahi değildi. Biz Gülbahar'a gelelim; o Suat Bey'in tek sağlam doğan evladıydı, malasef diğer 3 çocuğu doğumda ölmüştü. Bu nedenle Gülbahar'ı el üstünde tutmuşlardı, herşeyini olurunda yapmışlardı. Gülbahar buna rağmen şımarık biri olmamıştı, aksine sakin - masum bir kızdı. Zahir'de masumluğuna vurulmuş, ilk görüşte aşık olmuştu. Nişan yapmışlardı, evliliğe de az kalmıştı. Bu sadece Azad'lar için olan ön tanışmaydı.
-------
Azad eşiyle yan yanaydı, karşısına ki bedense sinirini bozuyordu. Evet karşısında Mirhan vardı ve onu süzüyordu, hâlâ ilgisi olduğu belliydi. Azad ise önüne bakıyor vede sakin kalmaya çalışıyordu çünkü onu dövüp rezalet çıkartmak istemiyordu.
Onunla evlenmek zorunda kaldığı vede bu duruma son anda engel olduğu aklına geldikçe dalası geliyordu. Berdeli duyduğu an bayağı bir dellenmişti hatta konak ortasında bas bas bağırarak "ben bunun gibi gay değilim" demişti. Bunun üzerine silahlar çekilmişti, sulh için olan birlik yine bozulmuştu. Kaan yüzünden 15'inde bir berdele kurban gidiyordu çünkü bu aptal Deniz yerine onu tercih etmişti. Bu nedenle Mirhan'dan iğreniyordu. Adamın bakışlarını fark eden Barboros Bey ise dişlerini sıkarak şunu söylemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ!
Ficção Adolescente$ - Sen bakma! # - Dur oğlum ya, en heycanlı yerinde reklam gibi girme! $ - Büyüyünce izlersin. # - Babam gibi başlama Azad, hem biz aynı yaştayız.
