Mecnun B - Ben hep burda seninle olacağım ve seni koruyacağım.
Ardil - Ama hep hasar aldım.
Dedi mırıldanarak, gözleri yaşlıydı. Başıysa babasının göğsüne yaslıydı, Mecnun Bey ise yavaş yavaş onun saçlarını sevmekteydi, hâlâ o balkonda oturuyorlardı.
Mecnun B - Özür dilerim.
●●●●
Ailecek kahvaltı ediyorlardı, Ardil sakince kahvaltısıyla ilgileniyordu. Bu sefer yanında Pusat vardı, onlarda yakında gidecekti. Bu nedenle Yaman gidecek diye üzgündü, birde onun hüznünü yaşıyordu, 4 gün sonra burada olamacaktı. Şuan dostu karşısında oturuyordu, arada da ona bakıyordu. Onun gitmek gibi bir isteği vardı ama gitmekte zorundalardı. Işler beklerdi. Zaten uzun zamandır boşluyorlardı, bir sarsaklık yada hasar olmadan gitseler iyi olurdu.
Afran B - Siz ikiniz sanki biraz üzgün gibisiniz?
Diyince hepsi ikisine bakmıştı, onlarsa sanki anlaşmış gibi omuz sirkince hepsi şoka gitmişti. Bu nasıl olmuştu diye düşünmektende kendilerini alamıyorlardı. Cesur ise gülerek şunu söylemişti.
Cesur - Ikiz gibi aynı anda yaptınız!
Diyince Yaman devrem dediği adama bakmıştı, Ardil'se tabağıyla ilgileniyordu. Birazcık ağrısı vardı, belli etmemeye çalışıyordu. Onun konuşmak istemediğini düşünen Yaman'sa şunu söylemişti.
Yaman - Gitmek istemiyorum.
Afran B - Nedenini biliyorum aslanım ama bizi de işler bekler. Hem Gökkurt ailesine de rahatsızlık verdik.
Mecnun B - Duymamış olayım.
Mehmet B - Mecnun haklı, sizi biz sevdik vede bizim için bu evde kalmış olmanız hiç sorun değil!
Dedi yeğenini onaylayarak, hatta aynı şeyi birkaç kişi daha demişti. Bunun üzerine Afran Bey minnetle gülümseyip tekrar konuştu.
Afran B - Öyle de bizimde Adana'da işlerimiz var, Pusat zaten asker, bu nedenle özelikle onun gitmesi lazım.
Pusat - Bugün giderim, işlerim var.
Afran B - Tek mi?.
Pusat - Sorun değil baba, siz biraz daha kalın, hem Yaman'da Ardil ile vakit geçirmiş olur.
Dedi kahvaltısıyla ilgilenirken, Ardil ise hissettiği yoğun ağrıyla elini karnına bastırmıştı. Bunu fark eden Pusat ise hemen şunu söylemişti.
Pusat - Iyi misin sen?
Mecnun B - Ardil'im iyi misin?
Ardil - Evet.
Dedi zorlukla, bunu fark edenlerse ayaklanmıştı, Pusat ise gördüğü kanla hemen elinin üstüne dokunup şunu söylemişti.
Pusat - Dikişler mi patladı? Kanıyor.
Mecnun B - Ardil'im.
4 Gün sonra.
Yaman ile ailesi memlekete dönmüştü, Ardil iyiydi. Herşey düzeliyordu, Mecnun Bey hâlâ Dinçer Gürsoy'a işkence ediyordu. Bugünde tamamen bitmişti, Dinçer Bey ölmüştü, son kez iskence edip dediğini yapmıştı. Parçalayıp bir yere gömmüştü, Savaş evde bir başına kalmıştı, kolu kırıktı. Yüzünde gözünde yara vardı çünkü Yaman ona dalmıştı, fena dövmüştü. Savaş ondan çok korkmuştu çünkü Yaman göründüğü gibi sakin değildi. Tek Ardil'leyken sakin olduğunu yeni fark etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yürek Ateş-i
ChickLit₺ - Şeytan diyor; kes boynunu, o vakit görsün alay etmek neymiş! : - Şey ben... ₺- Defol, bu duyduğunu da unut!