1- Araf

17 2 0
                                    

Gözlerini onun için hiçbir anlam ifade etmeyen bir odada açtı. Hiçbir şey hatırlamıyordu. Kısa, kahverengi saçları dağınıktı. Yuvarlak camlı gözlüklerini aradı, yattığı yatakta hemen yastığın yanında duruyorlardı. Gözlüklerini takmadan önce elleriyle gözlerini ovuşturdu, gözlüklerini takarak odaya baktı.

Bembeyaz, birkaç ranzanın olduğu bir odadaydı. Burası neresiydi ki? Onun dışında birçok insan vardı. Başını ovuşturdu. Başı ağrıyordu, ve belki de biraz baş dönmesi.. Birilerini uyandırmak, soru sormak istedi, ama burada kimi uyandırabilirdi ki? Üzerinde beyaz, tulum gibi bir kıyafet vardı. Belki de bir tür hastanededir? En iyi senaryo hastanede olmasından geçiyordu. Ama hastanede olmadığından adını hatırlamadığı kadar emindi

Etrafa bakınırken odanın bir ucundaki demir kapı açıldı. Kırmızı maskeli bir adam odaya baktı. Korkudan donmuştu, bu adam kimdi? Ya onu fark etseydi? Uyanmakla yanlış bir şey mi yapmıştı..?

Kırmızı maskeli adamdan bir ses duyuldu "demek uyandın.. Sen kaç numaraydın? Hmmm... Ah, doğru. Günaydın, denek 17"

Denek 17 mi? Bunun anlamı neydi? Gözlüklerini düzelterek adama baktı, kafası karışmıştı

"Burası neresi?"

Ağzından çıkan tek cümle buydu, başka ne sorabilirdi ki?

Maskeli adam kısaca "Araf" cevabını verdi

"Yani öldüm?"

Bunu olası birşeymiş gibi sakin sesiyle sormuştu

"Hayır tatlım, sadece bir deneyin ilk denekleri sizsiniz"

Kırmızı maskeli adamın ses tonu çok sakindi, garip bir şekilde güven vericiydi. Ona sırf ses tonundan dolayı güvenemezdi değil mi?

"Yani kaçırıldık?"

Tek kaşını kaldırarak sordu

"Çok soru soruyorsun prenses. Biz burada her şeyi sorgulayan kişileri sevmeyiz"

Sessiz kaldı, boş boş o yüzünü kapatan kırmızı maskeye baktı. Neden maske? Saklanması gereken bir şey mi yapıyorlardı ki?

Kırmızı maskeli adam odanın kapısını kapattı, birkaç adım sesi sonrası sesler komple kesilmişti, ortalığa sessizlik hakimdi.

Başını yastığa dayayarak duvara baktı, fazla sorgulamamaya karar verdi. Ama içine sinmeyen bir şeyler vardı, bir tür his..

Daha sonra ince, tiz sayılabilecek bir ses duyuldu

"neredeyim ben..? Siz kimsiniz..?"

Sesin geldiği yöne baktı. Uzun, beyaz saçlı, siyah sayılabilecek kadar koyu renkli gözlü bir kız gördü.

"Saçının doğal rengi mi?"

Tek kaşını kaldırdı, beyaz saçlı kız ona baktı

"E-evet.."

"Hmm.."

Biraz daha saçlarına baktı, sonra tepki göstermeden önüne baktı

"Güzelmiş"

"Neredeyiz biliyor musun?"

Beyaz saçlı kız sözünü keserek araya girdi

"Araf."

Kısa, basit bir yanıttı, beyaz saçlı kızın tulumunda bir kart vardı, üstünde "No 4" yazıyordu

"Üstünde neden no 17 yazıyor..?"

No 4 titrek bir sesle sordu

"Sende de 4 yazıyor"

Gözlüklerini düzelterek duvara bakmaya devam etti. Üstünde no 4 yazan kız da susmuştu, sessizce ona bakıyordu.

No 17, neden burada olduğunu düşünüyordu. Cidden kaçırılmış filan mıydı? Ya da kötü başka bir şey miydi..?

(akşam akşam daha fazla uzatmak istemedim, yarına tekrar bölüm atacağım. Umarım beğenirsiniz, şimdiden iyi okumalar dilerim.d🤍

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 16, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TabooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin