Burak beni eve bıraktıktan sonra büyük bir valiz alıp içine ihtiyacım olabilecek herşeyi koymuştum. Ardından duşa girip çıktım her türlü bakım işimi de hallettikten sonra Burak'ı beklemeye başladım.
Yatağa oturup sırtımı yatak başlığına yasladım ve telefondaki fotoğraflara bakmaya başladım. Burak ile olan fotoğraflarımı görmek yüzümde tebessüm uyandırdı.
Bir süre sonra odanın kapısı açıldı ve Burak içeri girdi. Hiç iyi görünmüyordu bitmiş vaziyetteydi. Hızla kalktım ve yanına gittim. Bana öyle sıkı sarıldı ki giymemden korkuyordu. Onun adımları yatağa ilerlerken bende geri geri yürüdüm. Hala sarılıyorduk.
Yatağa oturduğumuzda bana sarılmaya devam ediyordu ve kafasını boynuma gömmüştü. Bacaklarımı bacaklarının üzerine koydum ve sırtını sıvazlamaya başladım.
Yaklaşık yarım saat hiç konuşmadan öyle durduk. Başını yavaşça kaldırdığımda gözleri kıpkırmızıydı.
"Oymuş sena yıllardır kardeşim sandığım adam hep yoluma taş koymuş. Öyle bir oynadı ki ayakta uyuttu beni meğerse ne kadar aptalmışım."
Gerçek kanımı dondurmuştu ellerimi yanaklarına koydum ve anlımı anlına yasladım. Konuşmuyordum çünkü söyleyecek söz yoktu. "Gitmeyelim bu gün istersen dinlenelim ha"
"Yok yok annemlerde hazırdır gidelim orda dinleniriz"
"Peki aşkım"
Anlıma küçük bir öpücük bıraktığında hayata tutunmaya çalışır gibi bir hali vardı. "Duşa giriyim öyle çıkalım"
"Tamam hayatım" yorgundum yatağa uzanmaya başladım.
Burak'tan
Buz gibi bir duş alıp çıkmıştım. Çıktığımda ise sena yatakta uyuyakalmış haldeydi. Bir süre duvara yaslanıp onu izledim. Bir süre sonra üzerimi giyindim. Yerdeki ayakkabılarını elime aldım ardından onu kucaklayıp aşşağaya inmeye başladım.
Dışarı çıktığımda Cevdet merakla bakıyordu. Yaklaştı. "İyi mi"
"İyi uyuya kalmış sadece valizleri indirirsin odadan aldından Aliyle birlikte sen de geliyorsun"
"Sağol Arslan"
Bu sözde çok anlam vardı her ne kadar normal görünsede. Senayı ön koltuğa koydum ve koltuğu hafif uzanır pozisyona getirdim. Ardından bende arabaya binip yola çıktım. Ualının önünde durup annemleri aradığımda onlarda geldi. Arabadan inip valizlerini aldım. Arkamdaki arabadaki Ali de koşup valizleri aldı ve onların olduğu arabaya koydu. Suat ise önümdeki arabada tekti.
"Sena uyuyor sessiz olun"
"Tamam oğlum" annem tebessümle bana baktığında mirayda uyudu uyuyacak haldeydi. Arabaya bindiler ve yola çıktık. Havalimanına gidiyorduk özel uçakla geçecektik Mardine.
Bir süre sonra sena huzursuzca kıvrandığımda sayıklıyordu. "Anne gel artık"
Mırıldanan sesini duyduğumda buz kestim ve ona döndüm. Annem ve babamında buz kestiğini hissettim.
Bu sefer ağlamaklı bir sesle mırıldandı. "Çok özledim baba" durmadı yerinde kıvranırken söylediği sözler kalbimi deliyordu ilk defa susmasını istiyordum. "Çok üşüyorum baba çok canım acıyor anne" gözünden akan yaşı ilerken sussun diye yalvardım. Canım yanıyordu. Aynadan babama baktığımda ise gözlerindeli pişmanlığı gördüm. Gözlerini hızla kaçırdı.
"Doğum günümde gelmediniz" direksiyondaki elim sıkılaşırken gömleğimin düğmelerini açtım. "Baba saçlarımı kestim yine" gözünden bir kaç damla yaş daha akarken cenin pozisyonunu aldı.