9. Bölüm

2.3K 68 12
                                    


Sabah kalkıp herkesle vedalaşıp yola çıkmıştık bile. Aradan baya geçmişti. "Barlas ne kadar yolumuz kaldı?" Demiştim sıkıntıyla. "Sıkıldın mı şimdiden?" Demişti dönüp bakarken. "Sıkıldım." Sabah saat 06:00 da yola çıkmıştık ve sadece 3 saattir yoldaydık ama daha 5 saatimiz vardı. "Kucağıma oturmak ister misin?"

"Bence oturmayayım şimdi kaza falan yaparız." Demiştim istekle. "Doğru, şarkı aç gülüm." Diyip radyoyu göstermişti. "Tamamm." Diyip şarkı açmıştım. En sevdiğim şarkıydı. "Son arzum." Demişti gülümserken. "Güzel şarkı." Demiştim bende. Başını olumlu anlamda sallamıştı. En sevdiğim kısım gelmişti. Bende mırıldanmaya başlamıştım şarkıyı.

"Gelse bile son günüm."

"Koluna alsa bile ölüm." Demişti eşlik ederken.

"Gözlerimin önüne."

"Seninle geçen günüm."

"Senden sonra kalbimi."

"Sevgilere kapadım."

"Ben seninle o günü."

"Bin yıl gibi yaşadım."

Birbirimize bakarak aynı anda söylemeye başladık bu kısmı.

"Son arzum nedir diye."

"Gelip de bana sorsalar."

"Gözlerime bakıp da."

"Her şeyi anlatsalar."

"Son arzun nedir diye."

"Gelipte bana sorsalar."

"Gözlerime bakıp da."

"Her şeyi anlatsalar."

Bir çok şarkı söylemiştik ve canım sıkılmamıştı. Varmamıza son 2 saat kala mola vermiştik. "Sonunda yemek." Demiştim mutlulukla. "Gülüm daha önce deseydin ya?" Demişti sorarcasına bakarken. "Ama yol uzardı böyle daha iyi." Demiştim. "Öyle olsun ama acıkırsan yada başka bir şeye ihtiyacın olunca hemen söyle." Demişti elimin üstüne öpücük kondurup. "Tamam." Demiştim sadece. "Hadi inelim de aç karnını doyuralım." Diyip arabadan çıkmıştı. Hemen yanına gelince elimi tutmuştu.

Yemeklerimizi yiyip üstüne kahve içiyorduk. Barlasa baktığımda arkamda bir yere bakıyordu. "Neye bakıyorsun?" Diyip arkamı dönmüştüm. Bir adam bana bakıyordu. Gerçi ayaklarıma bakıyordu. Ne yapıyor bu mal? Ona baktığımı görmüş olucak ki göz kırpmıştı. Üstüne bir de sırıtıyordu. Sinirle yerimden  kalkıp masaya doğru gitmiştim. Barlas da arkamdan gelmişti. "Hayırdır niye bakıyorsun 2 saattir?" Demiştim sinirle.

"Güzele bakmak sevapmış derler." Demişti arkadaşına bakıp gülerek. "Öyle mi?" Demişti Barlas dişlerini sıkarak bakıyordu. Olumlu anlamda sallayınca Barlastan önce dayanamayarak yüzüne bir yumruk geçirmiştim. "Bak bakalım artık görüyor musun." Diyip arabaya geçmiştim. Bir de pişkin pişkin cevap veriyor.

İki dakika sonra Barlas da gelmişti. "İyi misin gülüm." Elimi avucuna alıp okşamıştı. "Çok acıdı mı?" Başımı olumsuz anlamda sallamıştım. "İyiyim ben Barlas hadi gidelim." Diyip arabaya geçmiştim. Barlas da şöför koltuğuna oturunca yolumuza devam etmiştik. Aradan baya geçmişti varmamıza çok az kala Barlasın konuşması içe ona dönmüştüm. "Merak etme kendim ilgileneceğim onunla ama buğun değil." Demişti gözlerime bakarken. "Daha önemli işlerimiz var." Demişti göz kırparak. "Barlas!" Demiştim hiddetle. "Efendim gülüm." Demişti eğlenerek. Sırıtmıştım aklıma çok güzel bir fikir gelmişti.

O beni tahrik ediyorsa bende onu ederdim. Her ne kadar tehlikeli olsa da yapmıştım. Kendimi Barlasın kucağına atmıştım. "Gülüm ne yapıyorsun kaza yapıcam şimdi." Demişti şaşkınlıkla. "Yola bakarsan yapmazsın kocacım." Demiştim yaramaz bir ses tonu ile. "Arya'm" Demişti zorlanarak. "Hm." Demiştim mayışmış sesim ile. Barlas baya zorlanıyordu. Yutkunduğunda Adem elması hareket etmişti. "Şimdi yapacağım şey için özür dilerim kocacım." Demişti gözlerime bakarken. "Ne için?" Diyecekti ki Adem elmasına öpücük kondurup ısırmıştım. "Ah Arya yapma şunu." Demişti şoka girmiş bir şekilde. Ne yapabilirim bir anlığına boşluğuma gelmiştim. Kesinlikle(!)

Aşiret ağası...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin