51.

35 1 0
                                    

(Evren)

"Çok konuşma istersen"
"NEDEN"

Hemen elimle ağzını kapattım

"Şşş! Hani sessiz olacaktın?"
"mMMmMmMm"

Kaşlarımı çatıp gözlerimi kırpıştırdım

"Heğ?"

Eliyle ağzındaki elimi tutup çekti

"Anlamazsın tabi! Yav ağzımı kapatıp benden konuşmamı bekliyorsun nasıl yapayım be adam!"

(MERİH)

"KALDI 257 METRE HIZLANIN"

Bora çavuşun yokluğunda Safir görevlendirilmişti. Koşudaydık bu arada. Ama koşunun yarısında yetişebilmiştim. Yuvarlak olan tur kısmında iki defa daha dönmüştük. Ama Safir kaybolmuştu birden. Son turu da bitirdikten sonra, biraz soluklanmak için başımı yukarı kaldırıp derin nefesler aldım.

Prens yanıma yaklaştı,

"Amk salağı yorulmuş numarası yapma. Burda tam koşu yapmış 112 kişi yanında sana yorulma hakkı düşmez."

Gülümseyip baş parmağımla başını ittirdim.
Ama tam o sırada,
Safir yanımıza yaklaştı,

"AA! Eğitim sırasında başka bir ajana şiddet ha! "

Kaşlarımı çattım

"Ne"

"Tch tch hiç yakışmadı Merih! Hemen komutanın yanına."

Arkadan birkaç askerin fısıldamalarını duydum;

"Amk bu iyi mi"
"Ne şiddeti olm"
"Lan susun dedikodudan gideriz falan hiç şaşırmam"
"Abi Merih ne yaptı yine?"

Sonra dikkatimi ona çevirdim

"Ya Safir, bunun neyi şiddet olm sen şiddet mi görmedin hiç?"
"Hadi hadi çok konuşma git komutanın yanına! Terbiyesizsin."

Nefes vererek yürümeye başladım, tam içeriye girip kapıyı çalmıştım ki,

"Burdayım burda."

Başımı döndürdüm,

"Ya Prens'e şiddet filan uygulamışım o yüzden burdaymışım"

Başını salladı,

"Biliyorum ben söyledim"
"Neyi?"
"Garaja iniyoruz açıklarım sonra."

Sabırsız gibi bir hali var. Telaşlı. Koşar adımlarla yürüyordu, ki hızlaydı. Ona yetişmek için arada koşmam gerekiyordu yani.

Arabasına doğru ilerledi, ikimiz oturur oturmaz arabayı çalıştırdı. Aceleyle kapıyı kapatıp yüzüne çevirdim bakışlarımı

"Ne oldu?"

Araba yürümeye başladığı zaman direksiyonu bırakıp arkasını düzeltti ve kemerini taktı,

"Melis hanım aradı Devin i bulamıyormuş."

Kaşlarımı çattım

(Birkaç dakika sonra fln)

Kapının önünde bekliyordu Melis hanım.
Arabayı durdurduğu anda arabadan uçup kapıyı açık bıraktı Aren.

Kendi kapımı sonra onun kapısını da kapatıp İkisinin yanına yürüdüm.

"Vallahi bilmiyorum beyim ben ona burda beklede anahtarlarımı getireyim dedim sonra bulamadım"

Aren başını. Sallayıp yere çevirdi bakışlarını.
Kaşlarını çatıp ayağını sertçe yere çarptı sonra.

"Düşman tesisin toplama ayı bu ay"

Telefonunu çıkartıp kayıtlı bir numara tuşladı.

"Bu düşmanın komutanının telefon numarassı. Hiç aramayacaktım ama "

Numaraya basıp kulağına yasladı.
Yalnız yakınlarda biryerlerde de bir telefon çalmıştı.

Telefon açıldı,

"Devin sizdemi?"
...

Sinirle telefonu kapatıp kolumu tuttu ve çekerek beni biryerlere yönlendirdi.

"Evin yanındaki çıkıntıdayım gel kızını al dedi gerizekalı."
.
.
.
________
Gözlerimden uyku damlıyor.  O yüzden bu kadr kısa oldu.

İkinci Yılın Görevi(bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin