55 8 3
                                    

Oncelikle mirhaba.

Lutfen eleştirinizi söylemekten çekinmeyin. Mantık hataları olursa cok takmamaya calisin malum yazamıyorum doğru düzgün.

Yorumlarınızı ve oylarinizi eksik etmeyinnn.

Lutfen stray kidsin yeni şarkısına stream kasalım

Iyi okumlarrrr🩷🩷

Lee Minho...

Lee Minho, oldukça sert kuralları olan bir ülkenin prensiydi. Sert ve duygu belirtmeyen yüzünden dolayı "Duygusuz Prens" adlı bir lakaba sahipti. Babası dışında kimse Minho'nun neden böyle davrandığını bilmiyordu.

-Flasback-        (minho 4 yasinda)

"NE DEMEK HAMİLESİN?"

"Dur-"

"BİDE KIZMIŞ CİNSİYETİ. KEŞKE SİKMEYSEYDİM SENI"

"Sana demedim mi o velet gibi bir tane istemiyorum diye?"

Minho annesi ve babasının hep yaptıkları gibi kavga ettiklerini duymuştu. Annesi kaç aydır çıkmıyordu odasından. Belkide ondan kavga ediyorlar diye dusundu Minho.

Odanın kapısına yaklaşıp aralıktan izlemeye başladı.

"Ben seçemiyorum ki cinsiyetle-"

"KES SESINI KES"

Minho annesinin dolu gözlerine bakti. Aynı kendisine benziyordu annesi. Kahkahasi, gülümsemesi, ağlaması, herseyi neredeyse annesinin aynisiydi. Annesine tekrar baktı. Karnının eskisine göre daha büyük olduğunu o an fark etti. Annesinin söylediklerini hatirladi:

"Karnım kocaman olmuştu çünkü sen vardın Minhos'um hamile kadınların karnı büyür."

Mantıklı düşünmeye calisti. O zaman Minho'nun bir kardeşi vardı! Minho bir kardeşi olmasını herseyden cok isterdi. Ama mutluluğu kursağında kaldı. Babası annesine bir tane tokat atmıştı. Minho'nun yüzündeki gülümseme aniden silinmiş, yerini korku almıştı.

Babası o kadar sinirli görünüyordu ki kıpkırmızı olmuştu. Minho hala korkuyla anne ve babasını izliyordu. Babası kırmızı duvarın yanindaki şövalye zırhını mızrağını çıkarıp annesinin üstüne yürümeye başladı.

"H-Hayatim bak lütfen yapma!"

"Kes sesini be kadın."

Minho endişe ve korku içinde izliyordu onları. Tüm cesaretini topladı ve annesinin önüne geçti.

"Anneme zayar verme!"

"MİNHO CABUK KAC BURADAN!"

"A-"

Oda Minho'nun annesinin çığlığı ile dolmuştu. Tam karnında bir mızrak vardı. Kanları Minho'nun üstüne sıcrarken Minho sadece 4 yaşındaydı.

Babası mizragi çıkarıp ikinci kez tekrar sapladı.

"Bak Minho gördün mü anneni. Sende gitmek ister misin yanına?"

Boş gözlerle babasına baktı Minho. Babasının gözlerindeki o nefret, hırçınlık o kadar belliydi ki korkmamak imkansızdı. Babasının bağırmasıyla irkilip ağlamaya başladı.

"Erkek adam ağlar mı, piç kurusu?

"A-anne?"

Minho annesini sallayarak uyandırmaya çalıştı. Annesi ne konuşuyor, ne nefes alıyordu.

"Annecim! Lütfen uyan."

"Daha çok erken, anne. Neden uyanmıyoysun?"

"Gerizekali çocuk öldü o öldü."

Ölmek, derin bir anlamdır. Kimisi için kendi hayatını bitirmektir, kimisi için başkasının hayatını...

-Flasback end-

Farkındayım kısa oldu.

Bilerek böyle yaptım zaten cok tutucak gibi degil.

Begenmissinizdir umariiim.

Yorumlarinizi ve oylarinizi eksik etmeyinn.

Sizi kocaman kucakliyorummm.

smile to smile ♡☆ minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin