Nayeon'dan
Cebimden birkaç bozukluk çıktı ama sadece bir şişe su almaya yetecek kadar.
Şehirden suyu alıp tekrar kulübeye döndüm.Bu iğrenç yüz ile hiç kimseyi rahatsız etme hakkına sahip değilim.
Elimi yüzümü yıkadım,en azından kirlerden arındım.Saçımı yıkamak için ılık suyu küvete doldurmaya başladım.Bu su her ne kadar içilemeyecek kadar pis de olsa,yıkanmak zorundaydım.
Üzerimi çıkardığımda kulübenin arkasında normalde duymadığım bir tıkırtı duymuştum.İrkilsem de umursamadım.
Yaklaşık 1 saat boyunca küvette kaldım.Ilık su vücudumu rahatlatıyordu.
Belki o sarılsaydı daha iyi olabilirdi.Onun sarılışı her şeyden daha ılıktı.Ama şimdi o yok.Olsa da bana sarılmazdı.
Kıyafetlerimi giydiğimde daha temiz hissediyordum.
Dolabımdan 3 şişe alıp şehre gittim yeniden.Sahilde bir banka oturdum.Şişeleri yan tarafıma attım.
Sarhoş olmasam da kafam yerinde değildi.Çoğu zaman etraf kararırdı bir anlığına,kulaklarım çınlardı ve ben hâlâ beni bu hâle getiren kişiye aşığım.
Yanımdan bir şişe aldım ve hiç düşünmeden kafama diktim.
Jeongyeon'un bana ihtiyaçlarımı almam için verdiği parayı sadece alkole harcamıştım.Onu unutmayı denememiştim,onu unutmak kendime ihanet etmekti.
Onunla olan güzel anılarımı unutamam,sadece susturabilirim.
Ben bunu istemiyorum.Dolu gözlerim akmaya başlarken bir yudum daha aldım.Midem acımaya başlıyor.Bu acıya alışsam da hâlâ canımı yakıyordu.
Gözlerim kapanıyor.
Onun sesini duyuyorum.
Yoo Jeongyeon,orda mısın?
Ayağa kalkmaya çalışıyorum,ama ayağım demir zincir ile başka bir yere bağlanmıştı.
Yine de kalkıyorum ama o
benden uzaklaşıyor.Ona doğru yürümeye başlarken zincir buna engel oluyor ve o bir adım daha uzaklaşıyor.Yeniden ayağa kalkıyorum.O ise belinden bir silah çıkarıyor.
Yüzüne bakıyorum o an sorgulamam gereken bir sürü şey varken ben gözlerinin içine bakarak:"Sana dokunabilir miyim?"
Diye soruyorum.
Yüz ifadesi değişiyor.Bir adım atıyor bana doğru,sonra bir adım daha.
Şuan aramızda milimetreler vardı sadece.Çenemden tutuyor ve dudaklarını dudaklarıma bastırıyor o an dünya duruyor...
Sonra bir acı hissediyorum.
Kalbimdeki acı ile yere yığılıyorum.Ona dönüyorum.
Gözleri kızarmıştı.Üstü kan ile kaplıydı,benim kanım.Üzerime doğru eğiliyor,elimi tutuyor,özür diliyor.Duyuyorum.
Yüzüme birkaç damla gözyaşı düşüyor.Gözlerimi kapatmak istemiyorum.Onun yüzünü bir daha göremem diye korkuyordum.Ama gözlerim bana ihanet ediyor.
"Nayeon,özür dilerim.Beni duyuyor musun?
Özür dilerim. Düzelteceğim,söz veriyorum."Bu sanırım o hıçkırarak ağlamaya başlamadan önce duyduğum son sözlerdi.
Bense o an gücümün son damlasıyla ona,
"Gitme"
diyebiliyorum.Sonra her şey kararıyor.Son gördüğümse onun göz yaşlarıyla dolu yüzü oluyor
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Come back | 2yeon
RandomHer şey bir salı sabahı Jeongyeon'un Nayeon'u terk etmesiyle başladı...