5 yaşında geçirdiği trafik kazası sonucu ailesini ve konuşma yetisini kaybeden Park Jimin çiçek satan bir dükkanın sahibiydi. Min Yoongi ise Kore'nin en zengin iş adamı ve en ünlü global modeliydi. Annesine çiçek almak için yana döne çiçekçi aradığı bir gün Jimin'in dükkanına girmesiyle başlamıştı her şey. Jimin henüz anlamasa da, o gün Yoongi Jimin'in bütün hayatı boyunca sesi olacaktı.
semegi-ukemin
Jimin-27
Yoongi-32
Mpreg
Smut
ÇOK GÜZEL OLACAK BU FİC
*bozuk italikle yazılan kısımlar işaret dilidir*
~Diana Oppa🐼
📖🐣📖
"Teşekkür ederim, kolay gelsin." Demişti son müşterim giderken. Ona karşılık gülümsemiş ve işaret ederek iyi akşamlar demiştim.
Bu küçük kasabada tanılan bir çiçekçiydim, insanlar konuşamadığımı bildiğinden bana sorun yaratmazlardı. Yeni gelenlerle iletişim kurmak için kasanın arkasına ufak beyaz bir tahta asmıştım, böylece oraya yazarak anlaşıyordum yeni gelenlerle.
O akşam erkenden dükkanı kapatmayı planlıyordum, kapıdaki çiçekleri de içeriye aldığım sırada deli gibi yağmur yağıyordu. Anlaşılan bu gece biraz ıslanacaktım. Tam son saksıyı da koyduğum ve anahtara eğildiğim sırada kapının zili çaldı. İçeriye giren zengin giyimli adamla gülümsedim.
'Üzgünüm, kapattık.'
Ancak o nefes nefeseydi ve beni anlamamıştı, heyecanla konuştu.
"Elinizdeki en pahalı buketi istiyorum." Sakin bir ifade takındım ve tekrar iletişim kurmaya çalıştım.
'Konuşamıyorum bayım. Çoktan kapattık, yarın gelin.'
Yüzüne baktığımda salak salak bana bakıyordu, bir kaç saniye sonra kafasına dank etmiş olacak ki başına vurdu.
"Oh çok özür dilerim, benim aptallığım." Başımı hafifçe salladığımda bana doğru bir kaç adım attı ve bağırmaya başladı.
"Kapattığınızı biliyorum ama! Anneme çiçek almalıyım! Lütfen en iyi çiçeğinizi verin! Parasını ödeyeceğim!" Sinirle gözlerine baktım.
'Sağır değilim man kafa, sadece konuşamıyorum!'
Salak salak yüzüme baktığında kasanın oraya gittim ve beyaz tahtaya yazdım demek istediğimi.
"OH!" dedi anlamış gibi. "Tamam para üstüne gerek yok, veyahut kart da olur lütfen bayım çiçek almam gerekiyor." Elini başına attı bu sefer.
"Eğer anneme çiçek almazsam beni kıtır kıtır keser." Yutkundum ve arkamı dönüp beyaz tahtaya yazdım.
'Üzgünüm efendim, kasayı kapattım bile.' Dudak büktü.
"Lütfen," dedi ve elini arka cebine atıp bir tomar dolar vurdu masaya. "İstediğiniz kadar para veririm, eğer bu çiçeği vermezsem annem beni kıtır kıtır keser!" Derin bir nefes verdim ve başımı salladım.
"Çok teşekkür ederim, çok minnettarım size!" dediğinde güzel bir çiçek seçiyordum.
Başımı salladım ve dükkanın içinde gezinmeye başladım, güzel bir orkide çıkarttığımda reddetti.
"Annem orkide sevmez." Başımı salladım ve farklı bir çiçek gözterdim.
"Sümbül," dedi heyecanla. "Olur, bayılır annem! Sarın hemen." Başımla onayladım ve kasaya geçip çiçeği sarmaya koyuldum.
"Bir de kart alabilir miyim, anneme not yazmalıyım."
Başımla hafifçe onayladım ve kasanın yanındaki çekmeceden kart aldım. Gülümseyerek uzattığımda heyecanla aldı elimden, o an kemikli parmakları tenime dokumuştu.
Bu içimde garip bir his uyandırırken yutkundum, kartın üzerine bir şeyler karaladığı sırada onu süzmüştüm. Çok zengin birine benziyordu, buralarda ne işi olabilirdi ki?
Burası küçük bir mahalleydi, başımı uzattım ve kapıdaki arabaya baktım. Çok lüks, son model bir arabaydı. Karşımdaki kesinlikle zengin bir adamdı.
Kartı bana uzattığında buketin içine yerleştiriyordum ki konuştu.
"Adınızı öğrenebilir miyim? Daha sonra size büyük bir teşekkür etmeliyim, bu gece ki kahramanımsınız." Kasanın yanındaki dükkanın kartta altta yazan adımı gösterdim.
"Oh Park Jimin," dedi gülümserken ve elini uzattı. "Bende Min Yoongi." Ah şimdi hatırladım, şu magazin sayfalarından düşmeyen ve sürekli televizyonda olan ünlü model.
Yüz ifademden tanıdığımı anlamış olacak ki elini sıktığım sırada konuştu.
"Evet, ben o model Min Yoongi'yim."
'Tanıştığıma memnun oldum bayım.' Avel avel suratıma baktı ve ardından kafasına dank edenle konuştu.
"Aah, bende memnun oldum." Jeton köşeli herhalde, geç düşüyor. Elini başının arkasına attı ve çekingenlikle bana baktı.
"Üzgünüm, 3 gecedir düzgün uyumuyorum bir sürü çekimler falan var ve çok meşgulüm de. Kafam çok dalgın." Başımı salladığımda buketini aldı, saygıyla eğildi.
"Çok teşekkür ederim bayım, mutlaka tekrar görüşeceğiz." Ona karşılık gülümsedim.
'Tekrar görüşelim.'
"İyi akşamlar, kolay gelsin, tekrar görüşelim." Sessiz bir şekilde kıkırdamıştım ona karşılık.
'Sevimli.'
Ayy cok tatlı oldu😭😭
Babalarım mükemmel amk
~Diana Oppa🐼
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Not Talk//Ym
Fanfiction"Ama ben konuşamıyorum," dedim işaret diliyle. "Sorun yok," dedi şefkatli derin sesi. "Aşkın konuşmaya ihtiyacı yoktur."