trust me.

401 16 13
                                    

2000'lerde bir gün.

Amelia gününü Talia ile geçirmişti, birçok şey hakkında konuşmuşlardı. Aslında fazlasıyla ortak yönleri vardı. Aynı tarz müzikler dinliyor, aynı tarz filmleri seviyor, aynı kitapları seviyorlardı. Bir arkadaşlık için bundan daha fazlası gerekiyordu, o da güvendi ama bu zamanla oluşacaktı. Okul bitmişti, Amelia ve Talia çantalarını toplarken konuşmaya devam ediyorlardı. Sınıftaki kızlar imrenmişti, bu fazlasıyla belliydi. Amelia çok güzel bir kızdı, fiziği güzeldi, onların tarzında 'havalıydı'. Böyle bir kısın Talia gibi bir "ezikle" -ki kesinlikle ezik bir kız değil.- takılmasını kıskanıyorlardı. Amelia çantasını topladığında Talia'nın koluna girdi ve ikisi de yürümeye başladılar.

Bahçeye çıktıklarında Amelia özgüvenli adımlar atıyordu, Talia ise onun yanında biraz daha çekingendi. O sırada Amelia'nın telefonu titredi, Talia kızın elinde 2000'lerin en son model telefonunu görünce şaşırmıştı doğrusu. Amelia annesiyle bir süre konuştuktan sonra Talia'ya döndü. "Okul kaçta kapanıyor Tali?" Talia bileğindeki saate baktı. "Saat altı gibi, neden?" Amelia rahat bir iç çektikten sonra konuşmaya başladı. "Annem beni saat beş gibi alacakmış, okulda kalmamı söyledi.. zamanım var kütüphanede kitap okuyabilirim demekki." Saat şuan 15.30 civarındaydı. Talia Amelia'ya kalamayacağını söyledi ve vedalaştılar. Talia uzaklaşırken Amelia okul içerisindeki banka oturdu ve paketinden bir dal sigara çıkarttı.

  Uzun ince sigarayı dolgun dudakları arasına koydu ve bacak bacak üstüne atarken sigarayı yaktı. Hafif esen rüzgar beyaz tenli kızın eteğinin uçlarını hareketlendirmişti. Kız sigarasından derince içine çekerken uzaktan onu izleyen bir çift mavi göz vardı. Karısı adama geldiğinin mesajını attığı için adam bahçeye çıkıyordu, o sırada gördüğü manzara adamı farklı bir şekilde hissettirmişti. Sahne sanki bir Tarantino filminden çıkmış gibiydi adama göre. Duvara yaslanırken karşısındaki tabloyu inceledi. Yorgun gözler, göz altları hafiften morarmış ama morluk yeşil gözlerin rengini asla sabote etmemişti. Üst gövdesini saran bir gömlek altına da siyah bir etek geçirmişti kız. Soğuk havada kızın üşümemesi garip gelmişti adama. Kızın bacaklarında ten rengi bir kilotlu çorap, bazı yerleri yırtılmıştı ama kız pek umursamıyor gibiydi. Ardından siyah botlar, kızın ayak bileğinin birkaç santim üstündeydi. Eskimiş gibiydi botlar, yeni gibi durmuyordu.

Adam kızın halini bir tablo yorumlarcasına yorumladı. Kızın yüzündeki aykırı ifade adamın hoşuna gidiyordu, iddialı bir havası vardı. Adam yavaşça kızın oturduğu banka ilerledi, ellerini ceplerine geçirdi. Kızın önüne geldiğinde durdu ve kendisine bakan kıza başını eğip konuşmaya başladı. "Okulda sigara içmek yasak." Kızın içi hareketlenirken başını hafifçe yana eğdi ve sigaranın külünü yere döktü. "Okulun bittiğini düşünüyorum Bay Hiddleston." Adam kızı süzdü, hal ve tavırları fazlasıyla sakindi, ses tonunda bir alay yoktu ama gözleri.. yeşil gözler kesinlikle adamla alay ettiğini söylüyordu. Ellerini ceplerinden çıkarmadan hafifçe eğildi ve konuşmaya başladı tekrardan orta yaşlı adam. "Hala okul içerisindesin ve içmen yasak. Söndür Amelia." Kız hayhay dercesine sigarayı banka söndürdü ve gözlerini adamdan ayırmadan sigarayı fırlattı.

Yeni bir öğrenciye göre farklı diye düşündü adam, bu okulda çalıştığı iki yıl dahil daha önce hiç bu tarz ilgi çekici bir kadınla karşılaşmamıştı. Kadın diyordu, evet çünkü kız 20 yaşındaydı. Genç bir kadındı. Tam o anda birisi adama seslendi, adam kafasını çevirdiğinde karısı ile göz göze geldi. Zawe.. Adam kadına doğru ilerledi ve kadının beline kolunu sardı. Adam kadına karşı soğuktu, içinde bir soğukluk vardı. Diğer kızlar ilgisini çekiyordu, bu kadını artık sevmediği anlamına geliyordu belki de? Kadın adama sarılırken adamın kulağına eğildi, "O kim Tom?" Adam arkasını döndü ve kıza baktı, göz göze geldiklerinde tekrardan önündeki kadına döndü. "Öğrencim." Kadın hafif geri çekildi ve kollarını önünde bağladı. Kıza göz gezdirip konuştu. "Kız otuz yaşında gözüküyor, öğrenci gibi değil pek ama neyse."

âme soeur | tom hiddleston.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin