7. Araf Çıkmazı.

405 105 222
                                    

7

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

7.ARAF ÇIKMAZI.

Psikiyatrist odası.

Hayatta herkesin kaçtığı bir şeyler vardır. Kimisi bir düşmandan, kimisi geçmişinden, kimisi zorlu ailesinden, kimisi ilgi göremediği yerden... Bunlara tonlarca örnek verebilirdim, zira küçük ya da büyük herkes kaçardı. Bu hayatta ben en çok kendimden kaçtım, en çok kendimden uzaklaştım. Kendime yabancı oldum, kafamın içinde kendimi baştan yaratmaya çalıştım her seferinde yine arkamı dönüp gittim.

İnsanın en çokta kendinden kaçması ağır gelirdi.

Tik tak, tik tak...

Odanın içindeki saatin çıkardığı ses haricinde ki sessizlik eşliğinde az önce konuştuğumuz konular üzerine not alan doktorumu izlemeye başladım. Seansımız bir süre soru cevap üzerine ilerlemiş, her cevabım sonrasında kısa bir süre durmuş ve akıl süzgecinden geçirmişti. Kayda değer bir şeyler bulduğu anlarda da bunu not defterinim benimle ilgili olan kısmına not etmeyi ihmal etmişti. O defteri kurcalamak için içimdeki merak ile odaya girdiğimden beri savaşıyordum. Doktor ile şimdilik aramı bozmamak için biraz sabırlı olmam gerekiyordu.

"Yeni biriyle tanıştım."

Doktor kurduğum cümle karşısında burnunun ucuna kadar düşmüş olan gözlüğünü düzeltti ve bakışlarını bana çevirdi. Kaşları havalanırken bakışlarına merak dolu bir ifade kondu. Ona genelde hayatıma giren çıkan insanlardan pek bahsetmezdim. Her şeyi bilmesine gerek olmadığını düşündüğüm anda Sıraç bu düşüncemin dışına çıktı. "Ne hoş," dediğinde sesi samimi çıkıyordu. Bu konu ilgisini de çekmiş olacak ki not aldığı defterden uzaklaştı ve arkasına yaslandı. "Ondan bahsetmek istiyor gibisin, merak içinde seni dinliyorum."

"Hayatıma yeni girdi daha doğrusu birlikte çalışmaya başladık. Kendisi hem komutanım hem eğitmenim oldu." Hayatımda ki yerinin sadece bu kadar ile sınırlı kalması canımı sıkmıştı. Bir tarafım bu düşüncelerin saçma olduğunu söylerken bir tarafımın neler hissettiğini tarif edemiyordum. Sanırım yine düşüncelerimin ikilemine kurban gittiğim anlardan birindeydim ve çıkış için en doğru kapıda olduğumu da biliyordum. "Sanırım bizden biri olması ona güvenmemde ki ilk adım oldu," dediğimde tebessüm ettim. "Bir de tuhaf ama bana dair bir inancı var. Güveniyor ve inanıyor, herkesin aksine sanki beni anlıyor."

"Sana olan inancı da ona güvenmeni sağladı."

"Evet," dediğimde bakışlarımı kaçırdım. "Uzun zamandan sonra ilk kez birine güvenmeye başlamak açıkçası tuhaf hissettirdi."

Doktorum bu cümlemin karşılığında tebessüm etti. Ona ilk defa birine duyduğum güvenden bahsediyordum, bunun iyileşmemde yeni bir adım olduğunu düşünüyor olmalıydı. Ben ise aksini düşünüyordum, bu hızlı güven peşinden sağlıksız düşünceleri getirecekti. Bunu dile getirmiyordum, anlamalarını da istemiyordum çünkü bir kez daha ateşle oynamak istiyordum. "Birine güvenebilmeye başlaman beni çok mutlu etti Ceylin," dediğinde kısa bir anlığına bakışlarını benden ayırdı ve önünde ki deftere not aldıktan sonra bana geri döndü. "Peki ona karşı hissettiğin güven sana nasıl bir adım attırdı?"

Kanunsuz SokakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin