"Sık sık gelin Eren'le bak, özleriz valla." Nermin ablanın dediği şeyle güldüm ve eğildim Eren'in ayakkabılarını bağlamak için."Geliriz Nermin abla, sağol her şey için." Eren uykulu gözlerini zar zor açık tutarken kucağıma aldım onu. Anında omzuma kafasını koyduğunda çömeldiğim yerde ayaklandım ve Nermin ablayla vedalaşıp merdivenlerden aşağı indim.
Bugün kendi evime gelmiştik Atakan'la. Atakan'ın evinde kalmaya alıştığımdan mıdır nedir, kendi evime gelince hep bu kadar küçük müydü diye düşündüm ilk başta. Almam gereken eşyaları toparlamıştım garip bir hüzünle. Atakan anlamış olacak ki durgunluğumu, bu gece burada kalalım mı demişti. Bu fikirle gri bulutlar dağılmıştı anında.
Kendi evimde Atakan'ı ağırlamış olsam da hiç yatıya kalmamıştı. Taşınacağım gün ilkimiz olacaktı.
Amcamın evi bomboştu. Penceresinde asılı duran kağıtta satılık yazısının üstü çizilmiş, hemen altına satıldı olarak yeniden yazılmıştı ufak harflerle. Amcam gitmişti artık, bir daha görür müydüm bilmiyorum. Şimdi de ben gidiyordum.
Kucağımda Eren'le beraber demir kapıyı araladığımda anında bir el kapıyı açarak yardımcı oldu. Atakan ben bir şey demeye kalmadan Eren'i tuttu ve kendi kucağına aldı. Eren istifini bozmadan gözleri kapalı bir şekilde Atakan'ın omzunda rahat bir pozisyon alırken, Atakan poposundan destekleyerek tuttu onu.
"Çok mu bekledin?" Dedim karanlık sokakta yürümeye başladığımızda. Nermin ablaya gidelim dediğimde bizi kapıya kadar bırakmıştı içeri girmek istemeyip. Sonrasında hemen bir sokak arkada kalan olan evime gitmişti, çıkmadan beş dakika önce haber ver dediği için de yazmıştım ona kalkarken.
"Yok canım, şimdi geldim ben de." Kafamı salladığımda sessizce yürümeye başladık eve doğru, "Sen de yoruldun bugün, gidelim dinlen hemen." Dudağımı büzerek kafamı salladım yine.
Atakan sessizliğimi fark etmiş olacak ki göz ucuyla bana bakıp önüne döndü. Bir şey demedi.
Eve vardığımızda merdivenlerden çıktık, Atakan'ın cebindeki anahtarı alıp kapıyı açtım ve girdik beraber. Atakan ayakkabılarını çıkartıp doğrudan Eren'in odasına gitti onu yatırmak için. Ben de ardımdan kapıyı kapatırken kendi odama adımladım. Kendimi yüz üstü yatağa attım ve yastığıma sarılarak boğazımdaki yumrunun geçmesini bekledim.
Zaten haftalardır Atakan'ın evinde kalıyordum, niye bu kadar duygulandığımı bile bilmiyorum. Sadece... Buruk bir mutluluktu hissettiğim.
Atakan'ın adım sesleri geldi, yatağa adımladı ve çift kişilik yatağımın diğer tarafına uzandı. Hiçbir şey demeden kafamı kaldırdım, yastığı diğer tarafa atarak kollarımı beline sardım ve sıcak göğsüne sokularak sığındım ona. Kollarını anında bana sararken anladım... evimdeydim ben. Zaman ve mekandan bağımsız, beraber olduğum kişiydi beni evimde hissettiren, onun kollarındaydı yuva sıcaklığı ve onun boynundaydı aile kokusu.
"Beni sevdiğin için teşekkür ederim." Diye mırıldandığımda kısıkça güldü.
"Bu ne şimdi?" Kafamı hafifçe kaldırarak yüzüne baktım ve omuz silktim.
"Bilmem. Birinin beni sevmesi çok güzelmiş." Kaşları çatıldı.
"Şş biri falan, hayırdır?" Kıkırdadım onun bu ciddi tavrına.
"Özür dilerim, düzeltiyorum. Biri değil, sen tarafından sevilmek çok güzelmiş." Sırıttı çok ufakça.
"Aferin." Alnıma düşen açık kahve saçlarımı arkaya doğru yatırdı, "Seni sevmek daha güzel, emin ol." Göğsüne dudaklarımı bastırdım kumaşın üzerinden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yönetici Kalp- BxB
Ficción GeneralYeni yöneticisinin gelmesiyle birlikte Can'ın iş hayatı oldukça zorlu geçecek.