Bölüm şarkısı: ama bana bakma öyle
"14 Kasım 2010,
Uzun zamandır sana yazmıyorum sevgilim. Annemden dolayı yazamadım. Annem hiç iyi değil. Tuvalete bile gidemiyor. Eve doktor çağırdık, doktor felç olabilir dedi. O an dünyam başıma yıkıldı. Annem felç olamaz değil mi? Durduk yere olamaz, hayır hayır ben inanmıyorum Annem felç değil ve olmayacak. Benim durumumu görüyorsun boka sarmış durumda. Senin durumun nasıl? Umarım iyidir. Sana yakın zamanda yazacağım sevgilim.
Sevgilin Lisa"
Elinde ki mektuplar ile bakışıyordu chaeyoung. Daha bir sürü mektup vardı ama okuyacak gururu yoktu. Büyük bi yanlış anlaşılma yüzünden bu haldeydi. Mektup yazma sırası ondaydı, ulaşamayacağını bilse bile.
"19 Kasım 2023,
Ben büyük bi aptalım Lisa. Her şeyi yanlış anlamışım. Mektuplarını okumalıydım sevgilim. Mektuplarını okumayarak aptallik ettim. Bu ilk ve son mektubum sevgilim. Yakında kana bulanacak kalemimi ilk ve son defa deftere bastırıyorum. Bu zamana kadar başka bi kadınla olduğun düşüncesi beni kahretti, artık bu duygudan kurtulmak üzere gidiyorum sevgilim, bir daha asla geri dönmemek üzere gidiyorum.
Sevgilin Rosé"
20 Kasım 2023
Polis olay yerine göz atmak için gelmişti her ne kadar intihar olduğunu bilsede görevi gereği olay yerini incelemesi gerekiyordu.
Odayı incelemeye başlamıştı ki yerde duran mektuplara göz attı.
Lisa diye birisinden bahsediliyordu,Lalisa manobal. Açık olan mektupların hepsini okuyunca ne olduğunu anlamıştı polis. Lalisa manobal'ı bulmuştu ve onu Kore'ye Park Chaeyoung'un cenazesine çağırmıştılar.
Lisa Kore'ye gelmişti. Yarın sevdiği kadının cenazesi vardı, onun için gelmişti. Bay ve Bayan Park'a baş sağlığı dileyip Chaeyoung'un odasına gitmek için izin istemişti, tabikide izin vermiştiler.
Lisa odaya girince gözünde anıları canlandı. Bu odada uyudukları zaman, birbirine kitap okudukları zaman, bağıra bağıra şarkı söyledikleri zaman. Hepsi gözünde canlanmıştı.
Polis olay yerine ellememişti. Lisa'nin gözü masada duran kağıda kaymıştı,eline alıp okumaya başlamıştı. Mektubu okumayı bitirince gözü kanlı mektuplara kaymıştı. Ardından boş duvara bakmaya başlamıştı.
Bütün suç Lisa'nındı. Rosé'ye gerektiği kadar güven verememişti. Bütün suç Lisa'nındı.
Ona yeteri kadar güven verseydi sevdiği kadın şuan yanında olacaktı,morgda değil.
Lisa çok büyük bi suç işlemişti kendi cezasını kendi verecekti.
Yerde ki jileti aldı. Bu jilet Rosé'nin tenine değmişti,onu belki böyle hissedebilirdi. 13 yıl sonra onu hissetme duygusu Lisa'yı ele geçirmişti.
O jilet hayatına son verdiği gibi başlatacaktı da. Sevdiği kadını görecekti.
Sevdiği kadın aklına gelince jileti boğazından kaydırdı. Acı vermişti ama sevdiği kadının ölümü kadar acıtmamıştı. Boğazından yükselen metalik tatla tükürmüştü.
Yerde ki mektuplar tekrar taze kana bulaşmıştı.
Ortalığı taze kan kokusu sarıyordu.
Bilincini kaybederken bile düşündüğü tek şey sevdiği kadındı.
Polis aynı odaya tekrar gelmişti. Yerde ki mektuplar taze kanla bulanmıştı. Farklı insanlar,aynı sonlar.
