ilk ve son bölüm

7 0 0
                                    

Hangi mum yanar ki yatsıya kadar?
Bana söz ver, bir yemin et sakla mezara kadar.
Tutulur mu hiç sırlar ölene kadar?
Kimi suçlu, kimi suçsuz Tatlı Küçük Yalancılar

Bordo rujumu dudaklarımda gezdirdim. Yaklaşık 10 dakikadır yaptığım gibi. Cılız bedenim de mini saten geceliğe banyonun aynasından baktım. Bordo rujum, siyah geceliğim, düz siyah saçlarım ,ince vücudum, beyaz tenim, bordo tırnaklarım ve elimde bir kadeh kırmızı şarapla harika gözüküyordum. Bir kaç saat önce banyonun her tarafına yerleştirdiğim mumları yakmaya başladım. Bir yandan şarabımı yudumlarken bir yandan da mumları yakıyordum. Bu sırada çalan şarkı değişmişti.

Ayıp etmişim
Kayıp etmişim
Her güzel şeyi kırıp dökmüşüm
Ben çöpmüşüm
Ben çökmüşüm

Şarkıyı mırıldanmaya başladım. İnce geceliğimle üşümeye başladığımı hissettim. O kadar fazla mum koymuşum ki koyduğum mumlarla bile ısınabilirdim. Banyonun her tarafı mumdu. Kadehi bırakıp şişeden devam etmeye karar verdim. Telefonumu elime aldım . Dudaklarımı öpücük atar gibi büzerek fotoğraf çektim. Ardından hemen sevgilime attım. Mesaj çok da gecikmedi. Mesaj da evde olup olmadığımı sormuş ardından da hemen yola koyulduğunu yazmıştı. telefonu bir köşeye fırlattım. Günlüğümü, bir siyah kalem ve şarap şişesini elime aldım ardından gül doldurduğum soğuk su dolu küvete girdim. Şişeden büyük bir yudum aldım. 

Dinlemiyor insanlar, bence anlatamadım
Derinimde yaram var, bence saklayamadım
Üleşiyor şeytanlar, nehirleri içimde
Hoşt köpekler deyip de kafayı dağıtamadım

Ah güvercinim, beyaz eşim, tek dişim

Sevemiyormuş meğer katı kalbim doya doya
Ah seviştiğim, sevildiğim, yenildiğim
Değemiyormuş meğer taş ellerim doya doya


Tarihi atarak günlüğümü yazmaya başladım. Bugüne kadar hep babama günlük tuttum. Bugün de yine babama yazmak için yola koyuldum. Babamı çok sevdiğim için değil, babam beni bugüne kadar hiç dinlemediği için... Belki böyle dinler diye...

-17 Kasım 2001-

Az  önce sevgilime bir fotoğraf attım baba. Sevgilim  yazısının üstünü karaladım. Beni bedenim için isteyen adama bedenimi sundum baba.  Kasımın ortasında üşüyorum baba aradığım bir çift sıcak kol mu bilemiyorum. Kombiyi açmadım diye endişe etme oralarda sakın! Mumlar ısıtmaya yeter beni. Hem içim soğumadı daha. Kombili evde büyümedim sonuçta yüksekten uçmanın bir alemi yok, bugünde üşümek varmış.

Soğuktan uyuşan parmaklarımı küvetin yanındaki mumun üzerine tuttum. Elim yandı. Olsun artık yazmaya devam edebilirdim. Sızısı geçsin diye içinde olduğum soğuk suya soktum parmak uçlarımı. Histerik bir şekilde titremeye başladım.

Neden bu kadar yalnız bıraktın ki beni baba? Belki sen benimle olsaydın başka adamların kollarında hayatı aramazdım.

O kadar üşüyordum ki yazmaya devam edemedim. Titremelerimi durduramıyordum. 10 dakikadan fazladır uğraştığım  bordo ruju göz yaşımı silmeye çalışırken elimin tersiyle sildim. Rujum ellerime yanaklarıma boynuma her yerime bulaşmıştı.Vücudumda ki kan akışını hissetmek istedim. Tangamda ki Bıçağı çıkardım. Bileğime ufak bir kesik bıraktım. Öldürecek kadar büyük bir yara değildi ama kanatırdı. Vücudumdaki kanın çıkışını adım adım hissettim. Kanımın aktıkça temizlendiğini hissettim. Aklıma rujumun bozulduğu geldi. Kaşlarım çatıldı. Bu hoş karşılayabileceğim bir şey kesinlikle değildi. Kolumdan akan kanla rujumu tazeledim. Donmak üzere olan parmaklarım morarmış dudaklarımda gezindi. İşte şimdi oldu! Mumların ışığı gözümü yordu. Çevremdeki bütün mumları söndürdüm. Banyo da çok ufak loş bir ışık kaldı. Kolum bir yandan hala kanıyordu ama neredeyse kanım bile donmak üzereydi. Günlüğü tekrar elime aldım. Günlüğüme bir damla bile su değdirmemeyi başarmıştım Kendimi bir ara bunun için tebrik etmeliydim. Bir ara? gülümsedim varla yok arası. " Senin bana olan soğukluğun kanımı bile dondurdu baba." yazdım günlüğüme . Ardından kafamı tavana kaldırıp güçlü bir kahkaha attım. Artık yavaş yavaş hareketlerim kısıtlandığında dizlerimi kendime çektim belki titremelerim geçer diye. Kollarımı bacaklarıma sardım. kafamı da bacaklarımın üstüne koydum. Ayna da kendimle göz göze gelince gülümsedim. Hayatım boyunca hep çok çirkin olduğumu düşünüp aynalardan kaçmıştım oysa şuan ölüme çeyrek kala harika göründüğümü düşünüyorum. Çok uzaklardan kapının çalışlarını duydum. Vücudum iyiden iyiye hissizleşmeye başladı. Çok boğuk bir ses duydum.

" Kapıyı açmaman benim için hiçbir şey ifade etmiyor kavin. Şuan arasam evine çağıracak bir sürü kadın var. Çocukluk yapma da aç kapıyı." Dedi sevgilim olan adam. Bu sefer kafamın içinde sevgilim kelimesinin üstünü karaladım. Bu hikayenin  yazarı olsaydım, dedi adi adam sanki istediği benim bedenim değilmiş gibi yazarak cümleyi bitirirdim. 

"Senin çocuksu bedenine kalmadım ya. Gidiyorum ben daha kadınsı birinin yanına..." dedi adi adam çirkin gülüşünü bahşetmeden bir kaç saniye önce. Çocuğum çünkü adi adam! ben hala çocuğum! Gülümsedim son kez hayata yada hayatta. Ve gözlerim kapandı sonsuzluğa...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 19, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Benden BanaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin