Aşkın Nehiri | Texting

5 | Resim

Hayat sizi beklemediğiniz bir anda sizi bir yerden vurur. Belki İnsanlara bir şey belli etmediğinizi sanarken, aslında düşüncelerinizi dışarıya bile yansıtırsınız. Sizi tanımayan biri sizi anlamaz, sizin düşüncelerinizi okuyamaz. Ama tanıyandan korkacaksın.

Ve Gökay beni tanımadığı için de ona açık vermeyecektim. Düm düz bakmaya devam ettim.

"Seninki?"

"Ya benim Kankime işte."

"Hayır. Böyle şeylere harcayacak Zamanım yok."

Yooo var ama bunu Gökay bilmese de olur.

"Sen nasıl Ruhsuz bir tipsin ya? Neyse boş ver anlık bir şüpheydi sadece."

İçten içe Kahkaha attım. Ruhsuz.. aslında Ruhlu bir İnsanım ama sadece bunu gören biri anlar.
Bir şey demeden yanından geçtim. Kızz Nehir hadi yine iyisin, ucuz yırttın he!
He ya, anlamadı bir şey çok şükür. İlk defa Buzlar Kraliçesi olduğuma sevindim, bazen işime yarıyor.

Derin bir Nefes alıp koridorda yürümeye başladım. Keşke Sevdeyle aynı Okulda olsaydım ya.. hiç Arkadaşım yok. Böyle etrafa bakıp yürürken karşıdan yine bütün yakışıklı karizmasıyla Mahir geliyordu. Ben ona bakarken o Tahire bakıp gülerek bir şeyler anlatıyordu. Ve tekrar beni görmeden yanımdan geçti. Alışkınım bu duruma ama yinede beni görmesini istiyordum hemde deliler gibi.
Gökay bile bir şeylerden şüphelendi ama Beyefendi hala salak gibi.. neyse.
Güldü diyordum, bana gülmese bile gülüyordu yani ve gülüşü o kadar çok... anlatılmazdı ki.. yani bir gülüşünde bile eriyip gittiysem gerisini düşünemiyorum. Çok seviyorum çok! Böyle haykırmak istiyordum ama yapamıyordum işte. Sanki ağzımı zincir ile vurmuşlardı, ama Kalbime vuramadılar işte.

—

Okul nasıl bitti anlamadım. Her zamanki gibiydi, yalnızdım. Ve yalnız bitirdim günümü.

Sevdeye geldiğimde onu oturma odasında bekledim. Her dışarıya çıktığımızda hanım kızımız bir saattir hazırlanamıyor işte. Bende onu beklerken benimkine yazıyordum ama tık yok!

Fleuvenhr: Yine yüzünde aynı ifade umursamayan. (15.24)

Fleuvenhr: yine gözlerinde aynı bakış suçlayan..

Fleuvenhr: çok özledim dön desen!

Fleuvenhr: Ay Mahir nerdesin? (15:34)

Fleuvenhr: Ne oldu yoksa bu sefer sen mi bana küstün? (15:40)

Hala cevap yoktu. İşte benim günlerim de zaten onu beklemekle geçiyordu, her anlamda.

Ben düşüncelerime dalarken Sevde geldi birden, bütün güzelliği ile. Altına siyah Pantolon ve üstüne de gri Oversize Tshirt giydi. Zaten Sevdeyi sadece Siyahlar içinde görmeye alışkın olduğum için gri bile bana Rengarenk geliyordu şu anda.

"Yine çok güzelsin bebeğim!"

"Sağol, Güzelim sende!"

Birbirimize övgüler dağıttıktan sonra dışarıya çıktık, sonunda! Ben Sevdeye bugün olanlardan bahsettim, Gökayın benden kısa bir an şüphelendiğini felan.

"Allahtan salak bir çoçuk da anlamadı."

Sevdenin bu dediğine hafif kıkırdadım.

"Ya Sevde İnsanlara böyle deme, kendimi sonra kötü hissediyorum dostum."

Sevde bu dediğime kahkaha atarken bir tane Mağazaya girdik.

"Ne diyim? Çok şükür beyni bunlara basmıyor da anlamıyor mu diyim? Hangisi daha kibarca Nehirciğim?"