Bar!

214 18 89
                                    

Bar...

Mecnun B - Oooo sen çoktan içmeye başlamışsın, ne bu dert yiğidim?

Dedi takılarak, Karel Bey onun sesiyle kalbinin hızlandığı hissetmişti. Mecnun Bey ise bundan habersizce onunla selâmlaşıp yanına oturmuştu, daha sonra da masada duran içkiden boş bardağa koymaya başladı.

Karel B - Ardil'i bıraktın demi?

Mecnun B - Evet, birde bizimkine ne ettiysen "ne yap ne et Karel amcayı getir!" dedi. Onu kendine bağlamayı nasıl becerdin?

Dedi koyduğu içkiden bir yudum alarak, Karel Bey ise gülerek vede imalı bir sesle şunu söylemişti.

Karel B - Çok basit, babasını kafesledim.

Mecnun B - Bak sen, öyle mi?

Karel B - Mecnun biliyor musun ben hâlâ sana...

Tam devam edecekken onun kızgın sesiyle irkilmişti, yine kızıyordu. Yine "olmaz" diye haykırıyordu. Kabul etmiyordu, aynı Ardil gibi o da bu şeyi kabul edemiyordu. Izni yoktu, ters geliyordu, yapamıyordu.

Karel B - Ardil sana beziyor, o da Savaş'ı reddetmiş. Gerçi o haklı çünkü Savaş ve babası ona çok zarar verdi. Ama ben sana zarar vermedim, Mecnun bak ben senden karşılık beklemiyorum. Sadece bunu bil bana yeter, inan seni zorla elde etmek gibi bir amacım yok.

Mecnun B - Çakıl'ı sevdin.

Karel B - Öldürdüler, hangi oruspu çocuğu yaptı bilmiyorum ama mutluluğu bana çok gördü.

Deei öfke akan bir sesle, tamda bir kıza sevdalanmıştı ama bu maf olmuştu. Kaza diye gösterip kızı öldürmüşlerdi, lakin yapan kimdi belli değildi. O anda konuşan yine Karel Bey oldu.

Karel B - Tamda sen dışında birini sevmiştim, belki ilerisi olacaktı. Şimdi bende baba olmuş olacaktım ama olmadı.

Mecnun B - Bak ortak Tolga ile aran bozulsun istemem ama o bazen senin Çakıl'a aşık olduğunu filan derdi.

Karel B - Ne yani o mu yaptı?

Mecnun B - Bilmiyorum ama şüphem var, zaten benden öç alamadı. Kardeşini katlettim ama dostuz diye birşey yapamadı.

Diyip sıkıntıyla içkisini tek bir dikişte içti, normalde iki düşman olacaklardı ama Tolga izin vermemişti. Mecnun Bey ile düşman olmaktan yana çok korkmuştu çünkü onun düşmanına karşı asla merhamet etmediğini çok iyi bilirdi. Ölümden yana korkusu vardı, şimdiyse babasıyla geçinip gidiyordu. Tek hüznü kardeşinin ölümüydü. Elbette ki o da kardeşinin masum biri olmadığını iyi bilirdi hatta "Mecnun ile oynama!" diyerek kardeşini çok uyarmıştı. Ama kız kardeşi dilememişti, hep burnunun dikine gitmişti. Sonunda da ölüp gitmişti, ölüme koşmuştu.

Karel B - O kaşar hak etti, senin duygularınla oynadı. Senin Leyla ile Mecnun olmak gibi bir hayalin vardı, bozuldu. Itır denilen kaşarla oldun, benim uyarımı bile dikkate almadan ona gittin. Ama bil ki o kızın bizde bile gözü vardı. Tolga'yı ayartmaya çalışıyordu sonra Asi ile oldun. Kabul edilmesi zor ama az kalsın bir erkeğe berdel oluyordun, kavga çıktı diye de sana Asi'yi kakaladılar.

Mecnun B - Ben Asi'yi sevdim.

Karel B - Ben seni çok iyi tanıyorum, sevmedin. Sırf nikahlı karın diye sevmek zorunda hissettin, zamanla da sevdin sandın.

Mecnun B - Bu doğru değil!

Karel B - Sevseydin öldürmeye kıyamazdın, yapamazdın Mecnun!

Dedi bu seferde, Mecnun Bey ise ona hak verircesine sessizliği tercih etmişti. Diyecek tek bir lafı bile yoktu, hem ne diyebilirdi ki? Herşey ortadaydı, Ilk Leyla sonra da Itır ile Asi ölmüştü, yapanda oydu. Üçünün sonunu getirmişti, hak edene hak ettiği değeri vermekten asla geri durmazdı.

Yürek Ateş-iHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin