Iki savcı bir sorgu

355 35 103
                                    

2 gün sonra
Adana!

   Azad eşi ve babasıyla düğün sabahına dönmüştü, şimdiyse Alemdar Malikhanesindeydi. Vurgun ile dava hakkında çalıyordu. Eşini babasının yanına Kaplan malikhanesine bırakmıştı, sonuçta hamileydi, tek kalmamalıydı. Alemder ailesiyse kendi halindeydi, iki dostsa Vurgun'un çalışma odasındaydılar.

V - Şüpheli dediğim gibi 10 kişi, aileyse birbirinden şüphe ediyor.

Azad - Yada bir halt saklıyorlar, özellikle kime yoğunlaşmamız gerek bunun hakkında bir bilgi versen fena olmaz?

Dedi elinde ki dosyayı incelerken, tüm dikkatini dosyaya vermişti. Çözmek istiyordu, bu dava güzel bitsin istiyordu. Ortada cinayet vardı ve ölen daha çocuktu.

V - Anne ile amca çünkü aralarında cinsel ilişki varmış, bu nedenle aile arası kavga çıkmış.

Azad - Hay bin fındık, bunlar ne biçim aile la?

V - Ayrıca amcanın ölen kızda gözü varmış yani ilk sorgulamamız gereken bu adam olacak. Adı Sinan, Sinan Atay!

Dedi adamın resmine işaret atarak, ayriyetten resmi öne çıkartmıştı. Kirli sakallı iri yarı bir adamdı, gözünün kenarında orta boyutta bir beni vardı. Aldıkları bilgiye göre işi de pek düzgün değildi, kadın satıyordu. Ayriyetten birde kerahesi vardı. Bundan dolayı polisler tutuklamıştı.

Azad - Nerde bu adam?

V - Tutuklandı, şimdilik nezarette!

Azad - Bu herifle bir görüşelim, sorguya biz girelim. Belki gözümüze birşey çarpar, hem yaptıysa illa bir açık verir.

Dedi dosyayı kenara koyarak, o an omuzları düşmüş arkadaşıyla gözleri onu bulmuştu. Bir sıkıntısı var gibiydi, Vurgun'sa onun bakışlarını fark edince konuşmuştu.

V - Konuşmuyor ki...

Azad - Ben konuştururum.

Karakol / sorgu!

   Iki savcı bir polis sorguya girmişti, polis sessizdi çünkü sorguyu yapan iki savcıydı. Polisse sadece gerektiğinde müdahale ediyordu. Genç bir polisti, sarışındı. Gözleri konuşan Azad'taydı çünkü gözlerini fazla garip bulmuştu. Renkleri tam olarak neydi diye anlamaya çalışıyordu, parmağında ki alyanssa evli dercesine parlıyordu. Ayriyetten parmaklarını süsleyen dövmeler vardı, çok iyi duruyordu.

Azad - Kerhanen var, kadın satıyorsun. Bu şeyler bile seni içeri sokmak için bir neden biliyor musun?

Dedi ama cevap yoktu, susma hakkını kullanıyordu. Oysa bir tane avukatı bile yoktu, onu kim savunacaktı da bir güvencesi var gibi davranıyordu? Tam olarak neye güveniyordu?

Azad - Sicilin çok pis, her türlü içeri gireceksin? Buna rağmen hâlâ susacak mısın?

Dedi sanki alalede bir sohbet içindeymiş gibi keyifle kahvesini içerek, adam konuşmuyordu ama gözlerinde ki korku net belliydi. Savcının soğuk hâlleriyse daha çok ürpermesine neden oluyordu. Diğer savcıysa volta atarken konuşmuştu.

V - Tabi birde aile içi zinalar var, abin senden şikayetçi oldu. Artı cesette tecavüz belirtisi vardı, bil bakalım bulgular kime ait?

Dedi sinirle dişlerini sıkarak, adamsa derince yutkunmuştu, tir tir titriyordu. Aslında herşey olduğu gibi ortadaydı, suçlu bu adamdı. Titreyen bedeni - gözlerinde ki korku ve dudağını kemirmesiyle resmen "ben yaptım" diye bağırıyordu. Hem bulgularda ona aitti, yeğenine tecavüz etmişti. Azad ise sinirle dişlerini sıkarak şunu söylemişti.

ATEŞ!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin