Üniversite

150 14 1
                                    

Sonuçlar açıklandı ve aynı üniversiteye gittiğimizi öğrendik.  Alkın çok sevinmiş görünüyordu ama duygularını sağlamakta üstüne yoktu söze ben başladım

"sevinmiş görünüyorsun" dedim ve bir an suratı değişti.

"yanlız kalmadığım için :) " dedi.

3 AY SONRA

Sonunda tatil bitmişti. Dün Alkınla beraber kaydınızı yaptırmıştık. Sabah beraber gidecektik. Sabah oldu güzelce uykumu almış şekilde kalktım. Siyah dökümlü eteğimi giydim. Üstüme mavi kot olan gömleğimi ve ayağıma konversimi giydim çantamı alıp aşağı indim. Kahvaltımı yaptım ve kapı çaldı. Gelen Alkındı.

(bu arada senin ailen hiç soruşturmuyor mu diyeceksiniz bnm sadece annem öz evdeki herkes üvey babam, kardeşlerimde. annem de sürekli onlarla ilgilendiği için bana pek zamanı kalmıyor. Böyle daha iyi benim için)

Beraber okula gittik ve sınırlarımızı baktık lanet olası sınırlarımız ayrıydı. Alkın da şaşırmıştı beni kafeteryaya oturttu ve burada beklememi söyledi.

Alkın'dan

Müdür beyin odasına gittim ve sınıf değiştirmek istediğimi söyledim ve hayır dedi sonra bende kozumu kullanayım dedim.

"Emin misiniz!? Halbuki ailemi tanıyorsunuz. Oysaki biz ONUR ailesi çok meşhuruz.Ben Alkın ONUR. Tanıştığıma memnun oldum. "
Adam korkmuş gibiydi. Zaten korkmalıydı. Bizim ailemiz her şehirde gizemli, suç makinesi ve korkutucu olarak tanımlanırdı. Babam güya annemi ve beni vurmuş birtek ben hayatta kalmışım. Sonra sınıfımı değiştirdi ve Jane'nin yanına indim.

" Jane hadi sınıfımızda gidelim"

"Nasıl yani hallettin mi? " dedi.

" Benim için hiçbir şey imkansız değildir güzelim hadi sınıfa gidelim" dedim.

Jane'den

Nasıl halletmiş bilmiyorum. Neyse halletti ya sorun yok sınıfa gittik ve cam kenarının en arka sırasına oturduk. İlk ders tarihti . Bu ne böyle okulun ilk günü hiç çekilmez gerçekten. Alkın dersi o kadar dikkatli dinliyordu ki bakakaldım. Bana ne dercesine kafasını salladı. Bende bu dersi hiç sevmediğimi söyledim. İlk ders bitti ve dışarı çıktık.
Rahat bir nefes aldım.

"Neden sevmiyorsun bu dersi? "

" Çok çok çok çok çok sıkıcı. Dinleyesim bile gelmiyor. Sen matematiği sever misin? "

" Tabikide hayır. Matematiği kim sever ki. "

Gülümsedim " Ben çok seviyorum peki sen niye sevmiyorsun? "

" Sen tarihi neden sevmiyorsan bende o yüzden sevmiyorum "gülmüştü.  İlk defa gülüşünü görmüştüm. Çok güzel gülüyordu, tıpkı bir bebek gibi.

" Bir şey buldum. "dedim." Sen bana tarih anlat bende sana matematik anlatayım. Böylece bir ortak noktada buluşmuş oluruz "

" Bence mantıklı. Önümüzdeki hafta başlasak olur mu çünkü benim bu günden sonra iki üç gün işim varda. "

" Tabi olur ama ne işin var "

Alkın'dan

Ona avlanmaya gideceğimi söyleyemezdim. Benden korkardı. Öğrenmesini istemiyorum. Ne söylesem diye düşündüm sonunda iş için başka bir şehire gitmem gerekiyor dedim.

Jane'den

Aslında gelmemesine üzülmüştüm. Çünkü yanlız gitmek istemiyordum. Sonra sınıfa geçtik, sıramıza oturduk. Bir çocuk sürekli bana bakıyordu sanırım sevgili olup olmadığımızı bilmek istiyordu.
Alkın'a bu çocuğun bana bakmasını nasıl önleriz diye sordum çünkü çok rahatsız ediyordu o da bana bırak dedi.

Elini omzuma attı ve kulağıma yaklaştı ve " Yanağını öpmemin  bir sakıncası var mı?" diye sordu. Bende yok dedim gülerek yanağımı öptü. Öyle kibar öptü ki bir tuhaf oldum yine aynı elektrik vicudumu sardı. Neyseki çocuk bakmayı kesmişti. Ama ben perişan oldum. Dersin sonuna kadar terler içinde kaldım. Alkın, hocadan izin alıp beni hastaneye götürdü.  Gözlerimi açtığımda bir hastanede olduğumu anladım ve doğrulmaya çalışırken Alkın'ı gördüm. Bana gülümsedi ve ben söze başladım.
"ne oldu bana? "

" bilmiyorum ama doktor aşırı heyecandan olduğunu söyledi. Sen benim yanımdayken banada aynısı oluyo hep. ben dayanıklıyım ama sen değilsin. O yüzden hastanelik oldun. Bence bizim biraz toprağa bakmamız lazım ki elektriğimiz gitsin. "bende evet der şekilde başımı salladım. Sonra aşağıya indik ve arabaya bindik.

Arabayı eve doğru sürmüyordu. Nereye gittiğimizi sormadım. Bir bildiği vardır diye düşündüm. Sonra bir sahil kenarına geldik.

"ayakkabılarını çıkarda elektriğimiz boşalsın" dedi bende tamam dedim. Ayakkabılarımı çıkardım ve beraber sahilde yürüdük, ayaklarımızla birbirimize su attık sonra okulun son ders bitiş saati olduğunu gördüm ve artık gitmemiz gerektiğini söyledim. Arabaya bindik ve evin yolunu tuttuk.

Evin önüne geldiğimizde " Her şey için teşekkürler. Çok güzel bir gündü."  dedim ve tam çıkıyordum ki bana seslendi. Arkamı döndüğümde burnumun dibindeydi. Aramızdaki mesafeyi cetvelle değil milimetre ölçen aletle ölçsek bile çok azdı. Sonra bana doğru iyice yaklaştı ve artık nefesini yüzümde hissedebiliyordum. Enfes verici bir kokuydu. Gözlerim tam gözlerine bakıyordu. Gözündeki ormana dalmıştım ve tam öpüyordu ki annem seslendi ve ortam bir anda bozuldu. Sonra iyi geceler dedi ve arabadan indim el salladım ve eve girdim. Odama çıkıp hemen yattım. Annemin sorularını takmadım.

Kanla Sonsuz AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin