Tayfun Bey ile evde tek başıma kalmamaya çalışıyorum. Resmen kaçıyorum. Annemin dışarıda işleri oluyor. O iğrenç adam evde oluyor o anlarda. Kendi evimde rahat edemiyorum. O evdeyken rahatça duş alamıyorum.
Geçen gün ben duştayken odama girmiş. Ve anahtarımı almış. Odama girdim giyinmek için. Elim kilide kaydı ama anahtar orada değildi. Deliğin olduğu yerin üzerine bir ceket fırlattım üstünkörü. Olabildiğimce hızlı giyindim. Kapıdan dışarı adım attığımda koridordan sağa dönen bir gölge gördüm,usulca ilerleyen ayak sesleri...
Bu adamın amacı neydi? Annemin varlığı ve yokluğu ne kadar da fark ettiriyor. Onun yanında başka benim yanımda bambaşka.
Bu adam resmen sapık!!
Lanet olası piçimsi gülüşü yok mu. İğrenç kahkahası. Lanet olası herif canı cehenneme!
İşin daha da kötü bir yanı var. Annem bu adamı gerçekten seviyor. Başbaşa kaldığımız zamanlarda sürekli ondan bahsediyor. O varken çok mutluymuş. İyi ki varmış. Bana çok iyi babalık yapıyormuş(!)
Sinirlerim bozuldu. İstem dışı gülüyordum. Karnım kasılmıştı gülmekten.
Ne acı bir durumdu. Zaten öz babam tarafından sevgi görmemiştim. Geleceğimiz için daha iyi olur ümidiyle yeni evlilik yapan canım annem olaylardan habersizdi. O adi adamın beni ürküten o gülüşünü bilmiyordu. Sigarasını ciğerlerinin en derinine çekerken attığı bakışı bilmiyordu. Benden başka kimse bilemezdi bunu.
Anneme anlatmalıydım. İçimde daha fazla tutamazdım bunu. Ama nasıl çıkardı ağzımdan o sözcükler?
İçimde bir korku vardı. Ya annem bana değilde o adama inanırsa!
Tanrı aşkına üvey babam da bana asılıyordu.