İyi okumalar 🩶
Balca'dan
Havaalanında oturmuş bekliyordum. Uçağın inmesine az kalmıştı. Liam'ı almak için gelmiştim. Sonrasında onu eve götürecek ve işe gidecektim. Derken uçak sonunda indi. İnsanlar ellerinde valizle yakınlarının yanına gidiyordu. Liam'ı aramak için telefonumu çıkarttım ama gerek kalmamıştı.
Biraz ilerimde etrafa bakınıyordu. Beni fark etmemişti. Hazır bana bakmıyorken inceledim. Saçlarını kestirmişti ve hafif sakal bırakmıştı. Sonunda beni fark etti. Bal rengi gözlerim onun mavileriyle buluştu. Eski hissiyat yoktu. Bundan bir ay öncesi olsaydı kesinlikle bakışından bile etkilenirdim. Gülümseyerek ona doğru yürüdüm. O da aynı şekilde bana doğru yürüyordu. Kollarımı açıp ona doladım. Hemen ellerini belime doladı.
Arabama bindik ve kahvaltı yapabilmek için hoş bir mekan da durduk. Az da olsa Türkçe biliyordu. Yani en azından durumunu ifade edebilecek kadar.
Sipariş vermek için garson çağıracağım sırada elimi tutup beni durdurdu.
"Ne yiyeceğimizi bana söyle ben sipariş edeyim. Hazır buralara gelmişken az Türkçemi geliştireyim." dedi.
"Tamam o zaman menemen kesin zaten ama sen soğan sevmiyorsun o yüzden soğansız sipariş et. Hmm... kuyamakta sipariş etmeliyiz. Deneyebildiğin kadar yemek denemelisin."
Güldü ve "Bence bugünlük bunlar yeter. Uzunca bir süre burdayım." dedi.
Garsonu çağırıp siparişleri verdi. Afiyetle yedik. En çok kuymak'ı sevmişti.
Kahvaltıdan sonra onu eve bıraktım. Evde bir tane misafir odamız vardı.
"Rahatsız etmeyeyim. Otelde kalırdım."
"Yok canım ne rahatsızlığı kendi evin gibi takıl. Yanlız şimdiden kardeşim adına kusura bakma muhtemelen seni azıcık bunaltacaktır."
"Kardeşinde mi burada?"
"Şuan okulda ama evet o da burada yaşıyor."
"Tüh ben baş başa kalırız diye sevinmiştim."
Kocaman bir kahkaha attım. "Tüh hayallerin suya düştü desene."
"Valla öyle oldu."
Saati kontrol ettim. Daha fazla geç kalmadan gitmeliyim.
"Liam benim işe gitmem gerekiyor. Anahtarımı sana vereyim. İstersen dışarıda gez ya da burada takıl."
Üzülmüştü. İşte bu yüzden ayrılmıştık. Ona bit kez daha sarıldım ve evden çıktım.
***
Otoparktan çıkıp asansöre bindim. Ardından odama geçtim. Ladin hemen dibimde bitti."Neden geç geldin bir şey mi oldu."
"Olmadı sadece bir arkadaşımı havaalanından aldım."
"Hangi arkadaş, Liam mı?"
"Sanane Ladin."
"Yani Liam."
Ofladım.
"Odamdan çıkar mısın çalışmam gerek.""Çıkamam saklanıyorum."
"Yine kime ne yaptın?"
"Kimseye bir şey yapmadım ama Almira bir anda yıllar sonra geldi ve burada çalışmaya başladı. Peşimi bırakmıyor. Sanırım ailelerimiz bizi evlendirme planı yapıyor."
Duyduğum şeyle gözlerimi kapattım. Sonra hemen geri açtım. Bu sefer izin vermeyecektim. Ladin'e hâlâ kızgınım ama bu onu Almiraya bırakacağım anlamına gelmiyor. Bu Ladin'e bir hissim olmasıyla ilgili değil Almira'ya olan kinimdi. Bu sefer kazanmasına izin vermeyecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlişki Durumu: Allaha Emanet
HumorZeki ve yetenekli bir mimar olan Balca ülkesine geri döner ve bir ünlü şirkette çalışmaya başlar. Geçmişte hayatını mahveten iki insan bir anda tekrar hayatına girer...