Untamable | Jikook

⑹

⚜

Jimin,bir şeyleri kırma isteğiyle eve geldi.Jeon Jungkook her geçen gün hayatını cehenneme çevirmeye kararlı gibi görünüyordu.Normalde istihbarat binasına uğramazdı bile,ama sırf Jimin'i sinir etmek için her gün saatlerce vakit geçiriyordu.Aslında Jeon'un niyeti çok açıktı.Omeganın davranışlarını inceliyor,kendisini saklamak için yaptığı davranışları gözüne kestiriyordu.Eh,Jimin'i sinir etmek de cabasıydı tabi...

"Kamp için çantanı hala hazırlamadın mı Minnie?"

Zihninin içinde homurdanması öyle büyüktü ki salonda aşk kuşları gibi cıvıldayan Namjoon ve Seokjin'i anca farketmişti.Yeni evli çift oldukları için onlar bu aptal kamp işinden yırtmışlardı.O ise birkaç hafta içinde kurtulacağını sandığı hayatının içinde sıkışıp kalmıştı.

"Hazırlamadım çünkü gitmiyorum"

"Jimin,Jeon seni herkesin içinde davet etti"

"Davet etmedi emrivaki yaptı!"

"Biliyorum,ama oraya gitmemen çok dikkat çekecek.Sık dişini biraz olmaz mı?"

"Hyung,eşinin kulaklarını 2 dakika kapatır mısın?"

Seokjin nedenini anlamasa da eşinin kulaklarını üstünkörü elleriyle kapatmasına izin vermişti.Hemen ardından ise Jimin'in bir biri ardına sıraladığı küfürleri duyulmuştu.

"Jeon'u da sikeyim,baş alfa olmasını da sikeyim,aptal mafya kurallarını da sikeyim!"

Seokjin'in yüksek sesli kahkahasıyla kulak kapatma işleminin başarısız olduğu anlaşılmıştı.Jimin,abisine fütursuzca küfür ediyordu.Küçük bir öfke topu gibiydi ve sevimli görünüyordu.

"Sakın küfrettiğimi abine söyleme.Cezama 1 ay daha eklemesine katlanamam"

"Jiminciğim ben artık bir Jeon değilim.Hem beni de çok sinir ederdi ben de sürekli küfrederdim.Alışkınım yani"

"Alınma ama Seokjin,o aileden çıkan en güzel şey sensin bence"

Seokjin'in yüzündeki gülüş kırık bir gülümsemeye benzemişti.Evet,o bir baş alfanın omega oğlu olarak doğmuştu.Mafya içinde hiçbir değeri olmadığını biliyordu.Ama en azından anne ve babasının kalbinin içinde yer edindiğini bilmek istiyordu her çocuk gibi.Ama Jeon ailesi hiçbir zaman öyle sevgi,anlayış ve mutluluk dolu bir aile olmamıştı.Jungkook,ilk doğan varis alfa olarak bir ölüm makinesi olarak yetiştirilmişti.Seokjin ise omega dahi olsa Jeon adına yakışır şekilde kurallar içerisinde büyütülmüştü.Onlar,çocukluklarını doğru düzgün yaşayamamıştı.

"Histeri krizin geçtiyse eğer Doyun hyung çantanı odana bıraktı"

Jimin'in anlık konuşmasından sonra eşini kanatları altına alan Namjoon'un kaşları çatılmıştı.Jimin kötü bir şey söylememişti evet ama Seokjin in aile kavramını kendi ailelerinde bulduğunu biliyorduJimin'in patavatsızlığı biraz yersiz olmuştu.Kardeşi sinir krizi geçirse de oraya mecburen gidecekti.Namjoon'da bunun olmasını engellemek istiyordu ama onun da yapabileceği bir şey yoktu.Seokjin'in yanında omega oluşu ile ilgili ağzından bir şey kaçırmamak için oldukça çabalıyordu.Çünkü eşi,kardeşinin statüsünü sakladığını bilmiyordu.Bu,Namjoon'un eşinden sakladığı ilk ve tek sırdı.Ve ne yazık ki Jeon gemileri yaktığında,bundan herkes etkilenecekti...

Jimin,anlık sinirinden kurtulsa da istemeden Seokjin'i üzdüğü için hüzünle odasına çıkmıştı.Sırt çantası yatağının dibindeydi.Ormanın ortasında,medeniyetten uzak iki koca gün...Birkaç saat içinde kampa gitmek için yola çıkacağına inanamıyordu.Homurdana homurdana çantasına ilk olarak kokusunu saklayan ilaç kapsülleriyle dolu ecza çantasını attı.Sonra sırasıyla cilt bakım ürünleri,iç çamaşırlar,birkaç çift çorap ve yedek kıyafetler ile birlikte yürüyüş ayakkabılarını koydu.Son olarak da böcek kovucuyu koyduktan sonra 2 günlük eziyeti için hazırdı.