bu çok yanlış, bay jeon.

17.

jungkook:
özür diliyorum.
bu kadar vahşileşmeyi beklemiyordum.
kendimden çok sevdiğim adama karşı özellikle.
sanırım anlaşılmadığımı düşünüp,
anlık olarak gözlerim karardı.
seni asla incitmek istemem.

çocuklaştım, haksızlığa uğradığımı düşündüm.
oysa sen bana verebileceğin her şeyi verdin zaten.
bunun bilincindeyim,
inan bana.
yaşadığım sadece öfke karmaşasaydı.
boğazıma oturan bir yumru,
midemi bulandıran gerçeklerin yansımasıydı.

kendime yediremediğim kişisel meselelerimi sana yansıtmamalıydım.
bazen gözü öfkeden dönmüş,
çok farklı biri oluyorum.
bunu gördüğün için üzgünüm gerçekten.
kendimi nankörmüş gibi hissediyorum.
lütfen affet beni.
gönlünü nasıl alırım hiç bilmiyorum.
daha doğrusu kestiremiyorum.
ne yapsam elimde kalır gibime geliyor.
cesaretim uçup gitti.

yüreğimin derin sızısı:
sorun yok.
bir patlama yaşadığın belliydi zaten.
çözüldü mü sorun?

jungkook:
önemli değil bu.
gerçekten sorun yok mu?
emin misin?

yüreğimin derin sızısı:
elbette jungkook,
kaç yaşında adamım
sana çocuk gibi küsecek değilim ya.

jungkook:
doğru evet.
fakat bazen yaşı önemi olamayabiliyor.
sana hak etmediğin şekilde davrandığım için,
bana tavır alabilirsin veya rahatsızlık duyabilirsin.
anlarım bunu.

yüreğimin derin sızısı:
yanıma gelsene.

jungkook:
hm?

yüreğimin derin sızısı:
kitapçıdayım.
gel de yüz yüze konuşalım.
böyle mesajlaşırken seni sıkıştıramıyorum.
ve canını sıkan şeyi kesinlikle öğrenmek istiyorum.

jungkook:
keşke sıkıştırsa|
ne saçmalıyorum|
başlama hyung ya.
şaka yapma saatimde değilim.

yüreğimin derin sızısı:
şaka yapmıyorum.
öğreneceğim ne derdin varsa.
yaşım tutsaydı okula gelirdim casusluk için.

jungkook:
sırf casusluk için bile olsa okula gelmek eziyet gibi bir şey olurdu.
mezun olmayı dört gözle bekliyorum.

yüreğimin derin sızısı:
ne yapmayı planlıyorsun?

jungkook:
güzel sanatlar okurum büyük ihtimalle.
sonra da para biriktirip,
kendime sakin bir kasabada ev almak istiyorum.
şehir beni yoruyor.

yüreğimin derin sızısı:
baş ağrısız bir yaşam arzuluyorsun belli ki.

jungkook:
sen?
hep burada mı kalacaksın?

yüreğimin derin sızısı:
bilmiyorum,
şimdilik idare ediyorum işte.
yarın kiliseye gelecek misin?

jungkook:
geleceğimi sanmıyorum.
bu aralar evden çıkasım hiç yok.
karmaşık bir dönemden geçiyorum.

yüreğimin derin sızısı:
anladım,
göremeyeceğim yani seni?
çok oldu görüşmeyeli.

jungkook:
hyung sadece dört gün oldu.
benim yerime o mu gün sayar oldu|
kafada kurmayı kesmeliyim|
beni ne zaman görmek istersen,
söylemen yeterli.
dibinde biterim.
bilmiyorsun sanki.