1

235 7 0
                                    

selaaam yeni bir seriyle geldim ben yine 🥲
hadi baslayalim

Dizlerimin bağı çözülmüştü artık. Nefeslerim ciğerlerimi delicek gibi çıkarken seyirci coşmaya devam ediyordu. Başımı eğmiştim ama sesler gözümün önünde yankılanıyordu.

Son kez vedalaştıktan sonra sahneden attım kendimi. Görevliler zar zor beni odaya taşımışken içeride ki menajerim çoktan saldırmayı bekliyordu bana. Eliyle görevlilere çıkın işareti yaptı.

"Kırk bin kez demedim mi sana bırak şu illeti diye? Sahnede ölüp kalsan ne olacak!?" Gözlerimle yukarıyı süzüyordum, jiminden 10 tane mi vardı ya?

"Ama ölmedim." Saçlarını karıştırmış, odanın içinde dolanıp duruyordu. "Ufacık biri bile şüphelense ne olur jungkook? Kariyerin biter kariyerin! Şu haline bir bak!"

Onu dinlemiyordum, belki de dinlemek istemiyordum. "Yalnız kalmak istiyorum." Kısık sesli bir küfür etti ve kapıyı çarpıp gitti. Şimdi ben kalmıştım sadece burada. Sesler kafamda hala yankılanıyor, renkler birbirine karışıyordu. Usulca kapattım harelerimi gecenin bitiminde.

Taehyung

Uykuyu zaten sevmezdim ama bir kere denemek istemiştim. Neyi mi? Diğer insanlar gibi saatlerce uyumayı. Ama sikeyim ki susmayan telefonum buna engel olmuştu yeniden. İşimi seviyordum, ama 7/24 çalışmaktan nefret ediyordum artık.

Arabayla gecenin zifiri karanlığında ilerlemeye çalışıyordum, fakat yağmur daha da zorlaştırıyordu bunu. Cep saatime baktığımda çoktan 12'yi geçtiğini gördüm. Neyse ki neredeyse gelmiştim şirkete, ya da gizli toplanma bölgesi mi demeliyim?

İçeri girmeden bir sigara yaktım, depomsu bir yerdi bu seferde. Kapının önünde kartımı gösterdikten sonra ellerim cebimde içeri girdim. Gyu, çoktan beni bekliyor gibi görünüyordu. "6 dakika kim, 6 dakika geciktin."

Karşısında ki sandalyeye oturduğumda dumanı yüzüne doğru üfledim. "Söyle." Öksürerek eliyle dumanı yaymaya çalıştı. "Leş gibi kokuyor amınakoyayım"

Son kez içime çekip izmariti yere attım ve dikkatimi ona verdim. Bir kez daha sordum. "Anlatacak mısın?" Sabır çekip dosyayı bana doğru uzattı. "Hayatının işini buldum sana, doğum günümde bir ferrari istiyorum ha"

Kaşlarımı çattıktan sonra dosyayı yavaşça açtım. Büyük harflerle adı yazıyordu. "Jeon Jungkook" tıslayarak güldüm ve dosyayı kapatıp önüne doğru attım. "Dalga mı geçiyorsun?"

Ayağı kalktığım sırada yere düşen dosyayı alıp koşarak peşimden gelmeye başladı. "Kafayı mı yedin ya, ne bu tepki?" Kafamı yana yatırarak arkamı döndüm ve gözlerimi üzerine diktim.

"Ne bekliyorsun Gyu? Çocuk peşinde mi koşturayım? Fanına imza vermiş fanı bayılmış niye bayıldığını mı araştırayım ne? Bir daha gereksiz şeyler için uyandırmayın beni."

Arkamı dönüp deponun kapısından çıktım ve arabama binmeden bir sigara daha yaktım, fakat Gyu bırakmamıştı hala peşimi.

"Tamam, bari 2. Sayfaya bak. Sabaha kararını yaz bana." Dosyayı elime zorla tutuşturmuştu. Her şekilde hayır diyeceğim için umursamaz bir tavırla aldım ve elimle görüşürüz işareti yapıp arabama geri bindim.

Gaza köklediğimde dinmeyen yağmura söverken çok önemliymiş gibi dosyanın ikinci sayfasını açtım. Gözlerimi büyülterek gördüğüm şeye karşı arabayı kenarı çektim ve dikkatlice okumaya başladım.

"Uzun zamandır sahnelerde sağlık sorunlarıyla dikkat çeken ünlü şarkıcı Jeon Jungkook'u bir kaç gün önce bir barda yakaladık. Ellerinin titremesi ve gözlerinin kızarık olmasını göz önünde bulundurursak bazı şeyler gayet bariz ortada. Fakat bize kanıt gerekiyor, en güvendiğimiz dedektif sensin Kim Taehyung.

cevabını kısa sürede iletmen önemle arz edilir"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


cevabını kısa sürede iletmen önemle arz edilir"


32 diş sırıtarak ekrana bakarken dosyayı kapattım ve direksiyonu döndüğüm yere geri çevirdim. Seninle oynamak eğlenceli olacak Jeon Jungkook.

bölüm sonu

catch me if you can | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin