•Semeho
•UkesungNot: tecavüz veya zorlama yoktur. İki partnerde isteyerek beraber olmuştur.
"⚠️" işareti koyduğum yerde smut başlıyor. Hikayeyi okumadan smutu okumazsanız sevinirim.
Her zamanki gibi en köşede kendi yerine oturmuş, buradaki bütün herkesin tanıdığı ve saygı duyduğu, ikonikleşmiş tarzı, mekan sahibiymiş rahatlığı, yüksek özgüveni üstüne üstünlük ince ve kıvrımlı beli, kısa boyu, ince uzun bacakları, tatlı yüzü, iri irisleri, uzun kirpikleri, süt beyazı teni, kıvırcık açık renkli saçları, her küçümsediğinde uçlarının yukarı kalktığı dolgun dudakları ve acırmışcasına yana yatırdığı suratıyla neredeyse gören herkesin arzuladığı kişi Han Jisung, nam-ı diğer Peter Han.
Şu ana kadar aldığı her iyi teklifi reddetmiş verecekleri paraya gram takılmamıştı. Aldığı sayısız rekabetlere girmiş, ona meydan okumaya cüret eden bütün akılsızları rezil etmişti.
Pürüzsüz ve kulakları kutsatan sesiyle şarkı söyler, kıvrak ve esnek vücudu ile direkte dans eder, rapi ise ıskalamadan her kelimeyi kafiyeli, telaffuz ederek ve ritim kaçırmadan hızlı söylerdi. Her Cumartesi elektro gitarıyla harikalar yaratır herkesi kendine hayran bırakır ve bunun farkındalığıyla gecesini sonlandırırdı. Eğer bir şey istiyorsa alırdı da. Cilvesi bile kendine hastı. İstediği şeyi alırdı da, dudaklarını büker, omuzlarını düşürür, iri irislerini büyültür, tam gözlerinin içine bakardı. Bir eli adamın omzunu okşarken diğer eli büzdüğü dudağında olurdu. Klasikleşmiş "Beni kıracak mısın gerçekten?"
Lafıda olmazsa olmazıydı.Arkasına yaslanıp sıcacık şarabından bir yudum daha alıp avucunun içi gibi bildiği barı gözüyle baştan sona süzdü. Çoğu kişi neredeyse buraya her gün gelirdi tanıdıktı. Bazıları ise ilk defa geldiğini çok belli ediyordu. Ergenin birisi arkadaşlarıyla beraber bira almıştı. Onlara bakarken "bira mı gerçekten mi?" Demeden edememişti. Hadi ama buraya geleceksen arpa suyu içmezsin! Viski veya Vodka babanın hayrınamı duvarda asılıydı? Sıkıntıdan patlayacaktı. Herkes korkuyordu kaybetmekten bu yüzden kimse ona meydan okumuyordu. Gelen isteklerse bazı aptalların "ben bunu yenerim" diyerek yaptığı tekliflerden başka birşey değildi. Jisung dişli rakip istiyordu. Onu birazcıkta olsa zorlayacağı bir rakip. Kaşlarını çatıp kendi kendine konuşmaya başladı.
"Seul'ün klasik salakları"
"Yine neye atarlanıyorsun Hannie?
Arkasından gelen sesle başını çevirdiğinde gülümseyerek ona gelen barın sahibi Changbin ile göz devirmeden edememişti. Kim bilir yine kimi sikip de gelmişti.
"Sanane be gitde adam siksene sen"
Changbin bu cümle üzerine kıkırdayıp giydiği kolsuz tişörtten açık kalan çoğu insanın hayallerini süsleyen kaslı kolunu kardeşinden farkı olmayan bu adamın omzuna atmıştı. Alışkındı onun olup olmayan şeylere atarlanmasına. Jisung para kazanmasının en büyük etkenlerinin başında geliyordu. Hazine gibi birşeydi onun için. Jisung da nazlanmayı bırakıp kafasını omzuna bırakmıştı. Sıkıntıdan saracak adam kalmamıştı.
"Oyy benim bebişimin ağlatacağı adam mı kalmamış!"
Jisung, Changbin'in onu sanki bebekmişcesine parmağını yanağına bastırıp söylediği şeylere göz devirmişti.
"Asıl senin sikecek adamın kalmamış."
Changbin ise bozuntuya vermeden oyununa devam etmişti. Jisung onu takmayıp etrafı incelerken daha önce burada görmediği bir üçlü grup gördü. Daracık pantolonlarına karşın oldukça hip-hop tarzı açık ve rahat kıyaferleri vardı. İkisinin saçı sarı, yakışıklı, yüz hatları belli olanın ise saçı koyu kahveydi. Kahveli Bu adam çok dikkatini çekmişti. Baştan aşağı süzmeye başladı, iri kedimsi gözleri, belirgin elmacık kemikleri, hafif dolgun dudakları, damarlı kolları ve acayip dar olan pantolonunun içinde hafif belli olan ve asla kısa olamayacak penisi, kapkalın baldırlarıyla beraber göz önündeydi. Biraz daha alt bedenini inceledikten sonra tekrar yüzüne baktığında göz göze geldiler. Adam Jisung'a tek kaşını kaldırmış ve sırıtarak bakıyordu. Jisung aniden kafasını çevirdi ve farklı taraflara bakmaya başlamıştı. Utanmış mıydı? Ahh hayır hayır sadece aniden göz göze gelince şey etmişti yani...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
END DİSS- Minsung/oneshot
Fanfiction⚠️SMUT⚠️ "Peki sen ne istiyorsun?" "Eğer kazanırsam benim için o güzel bacaklarını aralamanı istiyorum Jisung." Gizli bir barda kendi krallığını kuran Jisung, Dansçı Minho tarafından düelloya davet edilir.