2. Bölüm

14 3 2
                                    

   **Bir an gelen ilhamla 2. Bölümü yazmaya karar verdiiimm.. iyi okumalar dilerim**

★★★

  Derslerin yarısı neredeyse bitmişti. Herkesin bilmem kaçıncı kez kendini tanıtışını dinlemekten bıkmış usanmıştım. İlk gün olduğu için bir sonraki dersleri atlasam bir şey olmaz herhalde. Zil çalınca bende hiç yapmadığım bir şekilde telefonumu ve kulaklığımı alıp sınıftan çıktım ve okulun arkasındaki küçük çardaklardan birine gittim.

  Kulaklığımı takıp şarkı dinlemeye başladım gerçekten bu hayatta insana şarkı gibi güzel gelen bir şey yok. Sesi yükselttim kulaklığım olduğu için bir sorun olmuyacaktı, ayaklarımı kendeime çektim ve en sonda kapşonlumu kapatıp kendimi şarkının sözlerine daldırdım...

Ders başlayalı 10 dakika olmuştu ve ben hala burdaydım. Ama nedense içimde birinin beni izlediğine hatta bana yaklaştığına dair bir his vardı.

Sonra omzumda bir kol hissettim...

"Damla?"

Ani bir hareketle irkildim ve kafamı kaldırdım. Bu Ateş'ti. İyide burada napıyordu? Şarkıyı kapatıp kulaklığı çıkardım.

"Burada napıyorsun?"

"Bilmem, seni arıyordumz sen napıyorsun?"

"Beni mi? Neden?"

Gerçekten beni mi arıyodu? Ama neden?

"Bilmem, seni sınıftan çıkarken gördüm bende arkandan geldim. Sınıfa geri dönmeni bekledim ama dönmeyince bende yanına geldim"

Şaka mı yapıyordu bu? Beni niye takip etti ki?

"Şaka mı yapıyorsun?"

"Hayır ciddiyim."

"İyi de neden?"

"Sınıftaki kızlardan bunaldım ve seni tanımak istedim doğal olarak saç rengi garip doğan bir kişi daha varmış ve biz de bunun kim olduğunu merak ettik"

"Bizde derken?"

"Rüzgar, Doğa ve ben üçümüzde bebeklik arkadaşıyız"

Şok olmuştum Rüzgarla Ateş'in arkadaş olduğunu anlamıştım ama Doğa'nın da onlarla olucağını tahmin etmemiştim.

"Ee? Sen burda napıyorsun"

"Şarkı dinliyorum."

"Neden dersi atladın peki?"

"Sınıftakilerin sürekli aynı şeyleri söylemesinden ve kendimi tanıtmaktan bunaldım bende dersi atladım"

"Benimle aynı şeyleri düşünen birinin olması güzel bir şey"

Bunu söyledikten sonra gülümsemişti. Gülümsediğinde fark ettim. Gerçekten çok hoş bir çocuktu..

"Sende mi böyle hissediyorsun?"

"Evet. Bide şu kızlar var bir bırakmadılar peşimi nefes alamadım be! Hepsi ayrı ayrı iğrenç parfüm kullanıyorlar midem bulandı"

Bunu söyledikten sonra küçük bir kahkaha attım.

"Ee? Arkadaş olmaya ne dersin?"

"Olur derim"

Nedense bu beni mutlu hissettirmişti. İlk defa böyle hissediyorumdum . Nedense Doğa'yla ve Ateş'le konuşurken kendimi güvende hissediyordum...

   Ondan sonra tüm ders boyunca orada konuştuk konuşurken zaman öyle hızlı geçtiki anlatamam. Bir anda tenefüs zili çaldı.

"Bence sınıfa gidelim artık hem daha Rüzgar'la tanışıcan"

"Tamam"

Oturduğum yerden kalktım ve onun kalkmasını bekledim ,o kalkınca onun arkasından yürümeye başladım. En sonunda sınıfa varınca benimle alay eden kız yine karşımıza çıktı.

"Ateş! Nerdeydiin? Ve niye bu Kumbarayla berabersin?"

Sesi o kadar gıcıktı ki boynunu sıkıp onu boğmak ve bir şekilde konuşmasını engellemek istedim.

"Cemre! Ona öyle seslenmeyi bırak! Hem sanane lan benim nerde olduğumdan? Sevgilim değil bişeyim değilsin. Hem Allah korusun senin gibi sevgili olmaz olsun"

Bunu derdemez bu kahkaha attım.
O laf sokarken kafiye mi yapmıştı yoksa bana mı öyle gelmişti?

"Ateş, ne kadar kötü hem en güzel aşklar nefretlw başlar derler"

Cemre denen kız Ateş'e göz kırpıyordu. Yüzündeki 10 kat makyaj bile onu güzel göstermeye yetmiyordu.

"Cemre git başımdan yoksa bu kaza çıkıcak!"

"Peki, peki"

En sonunda gitti.

"Ne dediğini şimdi anladım öyle kötü kokuyor ki midem kalktı"

"Dedim değil mi?"

İkimizde gülmeye başladık. Sonra yanımıza Rüzgar ve Doğa geldi.

"Nerelerdeydiniz ya hoca size ar sövmedi ilk günden ders mi atlanır falan filan. Ama hocanın kızgın yüzünü görmeliydiniz çok komikti" (Doğa)

"Hakketen. Hoca öyle bi sövdü ki öff, öff"(Rüzgar)

Doğa ve Rüzgar gülmeye başladı.

Rüzgar sonra bana baktı.

"Garip saçlılar klübüne hoş geldin Damla, bundan sonra sende bizden birisin" (Rüzgar)

"Hoş bulduk"(Damla)
Kıkırdamaya başladım.

"Ee ne duruyoruz hadi numaralarımızı verelim"(Doğa)

"Sana uyar mı Damla?" (Ateş)

"Bana uyar, hemen yazın veriyorum #### ### ## ##"(Damla)

"Tamam ben seni direk gruba alıyım kolay olur eklemen"(Rüzgar)

O tenefüs boyunca konuştuk zill çalıncada yerlerimize geçtik.

*Eve gitme saati geldiğinde*

Çantamı toplayıp sınıftan çıktım eve gitmeden önce bi kitapçıya gidicektim. Uzun zamandır manga almıyordum, manga alıcam.

Kitapcıya gidince mangaları alırken bir kitap ilgimi çekti... "4 element" ne garip bir ad bu? Herhalde bir macera kitabı merak ettim bari alıyım. Elimde 10 manga ve o kitapla kitapçıdan çıktım. Ve eve gittim...

"Anne ben geldim!"

"Hoş geldin Damla! Okul günün nasıldı?"

"İyiydi ve çok yorgunum, yemek yemiycem. Duş alıp yatıcam! Beni boşuna çağırma!"

"Tamam canım iyi dinlenmeler"

Dediğim gibi duşumu aldım ve yatağa geçtim, ama uyumıycaktım aldığım garip kitabı okuyacaktım...

Kitabı poşetten çıkardım ve elime aldım... Kitabın kapağını tekrar incelerken sanki su elementnin parladığını ve diğer elementlerin kaybolduğunu fark ettim. Herhalde ben yanlış görüyorumdur diye düşündüm ve kitabı okumak için açtım....

**Heheee.... Biraz gıcıklık yaptım ve burda bitirdim ama gerçekten fikir gelmiyooo o yüzden yeni bölümü yarın yazıcamm iyi beklemelerr yorum ve yıldızları unutmayınn**

★★★

Element KoruyucularıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin