300.000 okunmaya ulaştık, verdiğim emeğin karşılığını aldığımı görmek beni o kadar duygulandırıyor ki!
Varlığınız için hepinize teşekkür ederim!
Bu bölümü motive cümleleriyle beni yazmak konusunda heyecanlandıran canım arkadaşım elzemingunlugu
'ne ithaf ediyorum. İyi ki varsın!Hepinize keyifli okumalar!
❝AHSEF ÖZEL BÖLÜM❞
Hayat, tamamlandığında daha güzel daha yaşanılası bir hale geliyordu. Doğru kişiyi bulduğunuzda tamamlanmışlık hissiyle dolup taşıyor, hayata farklı bir bakış açısıyla bakıyordunuz. Daha mutlu, daha huzurlu oluyordunuz.
Gökbaran'la karşılaşmamdan, birbirimizin hayatında olmaya başlamamızdan sonra bana tam anlamıyla böyle olmuştu. Gökbaran hayatımı anlamlandırmıştı, hayatıma değer katmıştı.
Şimdi karşımdaki adama, eşime bakarken her anımız için iyi ki diyordum. İyi ki Gökbaran hayatımdaydı, iyi ki birlikte bir hayatımız vardı.
Elimi karnımın üzerinde gezdirmeye başlayarak yavaşça okşadım ve büyük bir tebessümle Gökbaran'ı izlemeye devam ettim. Çiftliğin bahçesine çocuklarımız için salıncak kuruyordu ve bunu özenle yapıyordu. Tüm malzemelerini kendisi hazırlamış, hazırlıkları biter bitmez yapmaya koyulmuştu. Güneşin caydırıcı ısısına rağmen pes etmeyerek devam ediyor, bugün bitireceğine inanıyordu. Belimi hafifçe yasladığım sandalyeden ayırarak ayağa kalktım ve yanımdaki limonata bardağıyla mendili alıp ona doğru yürümeye başladım. Beni fark ettiğinde elindekileri yere bıraktı ve duygulu bakışlarıyla ona gelişimi seyretmeye başladı. Gözünü bir an bile kırpmaması gülümsememe sebep olurken hafifçe gözlerimi kıstım ve ona tatlı tatlı bakmaya çalıştım. Yanına ulaştığımda belimi sağ koluyla sarmaladı, bardağı eline tutuşturdum ve şapkasını çıkarıp elimdeki mendille terlerini silmeye çalıştım.
"Biraz dinlensen olmaz mı?" diye sorarak dudak büktüm ve şakağından öptüm. Onu en çok şakağından öpmeyi seviyordum. "Senin yanında dinleniyorum zaten ama yorulduğum söylenemez, bıraksan diğer çocuklarımız için beş tane daha yaparım." Kafasını eğip yüz yüze gelmemizi sağladığında suratına öyle bir ifadeyle bakıyordum ki kahkaha attı. "İki tane çocuğumuz olacak zaten, daha fazlasını mı istiyorsun?" evliliğimizin altıncı yılıydı ve ben çocuklarımıza hamileydim. Bir kız bir erkek, ikizlerimiz olacaktı.
"Evet," diyerek tokamı saçımdan çıkardı ve saçlarımı dağıttı. "Kalabalık olalım istiyorum."
"Bende isterim kalabalık olmamızı hayatım ama önce bu iki miniği kucağımıza alalım."
"Alacağız inşallah," diyerek yanaklarımı öptü. Karnımı okşamaya başladığında sakallarını sevmeye başladım. İzinde olduğu için sakal bırakmıştı, göreve gittiğinde kesiyordu ve ben onu hep sakallı görmek istiyordum. Gökbaran'ın birkaç ay içinde rütbe değişikliği olacaktı, işleri yoğunlaşacağı için iznini hemen kullanmak istemişti. Aslında iyi de olmuştu çünkü ben son günlerime girmiştim ve her an doğurabilirdim. "Bugün nasıllar?" diye sorduğunda gülerek "İyiler," dedim ve bardakla mendili kolumun altına sıkıştırdım. "Babaları biraz daha hızlı olup annelerinin yanına gelirse daha iyi olacaklar."
"Babaları hemen hızlanıyor," diyerek eğildi ve karnımı öptü. "Annelerinin azıcık daha beklemesi gerekecek."
"Seni her zaman beklerim," diyerek yanağını okşadım. "Her şartta ve her anda seni beklerim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ahsef
RomanceAsker&öğretmen Ağrı'da görev yapan Dilhan Hande, sınıf öğretmenidir. Öğrencisinin elinde gördüğü dergiyi inceleyip şüphelendiğinde polis olan babasına haber verir. Askerler dergiyi bulmak için okula geldiğinde, işler çok farklı yollara sapar. ❝Bu be...