ANLAŞMA

BÖLÜM 5 'KURBAN'

Birden adam önüne döndü baştan aşağı siyah giyinmiş sanki bir kral gibi omuzlarında kalın bir pelerin ve, ve ateş kırmızısı gözleri vardı "çekile bilirsin" dedi. Adam ayağı kalktı ve girdiğimiz kapıdan çıktı fısıldaşmalar devam ediyordu. Delirecem nerdeyim ben, kesin delirdim hayal görüyorum. "hepiniz çıkın" adam birden bağırınca yerimde sıçradım. Fısıldaşmalar uzaklaştı "efendi kızdı, gitmemizi istedi" demek bu adam bunları efendisi sessizlik oluşunca konuşmaya başladı "seninle bir anlaşma yapmıştık. Zamanı gelince senden bişey isteyeceğimi söylemişti ve zamanı geldi" ne anlaşması. Bu adamı hayatımda ilkez görüyorum. "ne anlaşması, kimsin sen, burası neresi" sorularımı ard arda sıralayınca adam sıkıntıyla nefesini verdi ve tahta oturdu "ben şeytanların efendisi Azazil ve tabi Bi kısım cinlerinde" bis bis all ağzım dilim tutuldu, bildiğim tüm dualar beynimde silindi resmen. Karşımda bir şeytan var ve ben bir şeytanla konuşuyorum....
Sesi çok tanıdıktı, daha önce karşıma çıkmış mıydı? "şimdi seninle yaptığımız anlaşmaya geçelim" halen ne anlaşmasından bahsetiğini anlamadım "Hanna onu tanıyorsun onunla birlikte yaşıyorsun. O bir melek ve sen bir şeytansın bana hizmet edeceksin sakın ona bu gece ile ilgili bir şey söyleyeyim deme yoksa seni yok ederim cehennemde kızgın ateşe atarım şimdi git." Tam ağzımı açıp bir şeyler söyleyecekken "götürün bunu" diye kükredi. Kapı açıldı beni buraya getiren adam girdi içeri "benimle gel" ayaklarım yine benim kontrolümden çıkmıştı. Konuşmak istiyordum ama dilim tutulmuştu bedenim kas katı kesilmişti. Adamın arakasından ilerledim, geldiğimiz yoldan geri gittik. Kapıdan çıktık. Odama girdim kapı kapandı, olduğum yerde hiç bir şey düşünmeden öylece kaldım. Beynim uyuşmuştu, ne kadar öylece dikildim hatırlamıyorum. Kendime geldim yatağa doğru ilerledim ve yorganı başımın üstüne kadar çektim beynim uyuşmuştu bişey düşünemiyorum. Gözlerime aniden bir ağırlık çöktü. Gözlerim yavaş yavaş kapanıyor ve gerisi karanlık....
Sabah hemen yataktan fırladım odadan çıktım Hanna mutfakta kahvaltı hazırlıyordu beni görünce huzur verici sesiyle "günaydın tatlım" dedi. O bir melekti, o bir melekti ona dün akşam yaşadıklarımı hepsini anlatacağım. Tam konuşmak için dudaklarımı araladım ki beynimde yine o ses "sakın tina sakın ona bir şey anlatayım deme, yoksa onu yok ederim" gözlerim dolmaya başladı dün akşamki şeytanın sesiydi. Hannaya zarar gelsin istemem o benim ailem oldu. "tina, iyimisin" hannanın sesiyle kendime geldim. Zoraki bir gülümsemeyle "günaydın kahvaltı muhteşem, elimi yüzümü yıkayıp geliyorum" dedikten sonra hızla banyoya ilerledim yüzüme bir kaç su çarptıktan sonra, aynadan kendime baktım. Bir an yüzüm değişti ve azazil in yüzü karşıma çıktı. "seni uyarmıştım bir daha sakın bunu yapma yoksa seni cehennemin en dibine yollarım" dedi ve kayboldu. Aynada yine kendi yansımamı gördüm. Hemen telefonumu aldım önce azazil in ne olduğuna baktım. Azazil şeytanın ilk ismiymiş. Ve Bi kaç efsane falan var burda yazılana göre; azazil tanrıya ikinci Kez karşı çıkıp dünyayı ele geçirmeye çalışmış. Tanrı onu ikinci kez lanetleyip kıyamete kadar karanlığa yer altına mahkûm etmiş. Diğer şeytanlar azazil kadar kötülüklerin ve meleklerin hakkından gelecek kadar başarılı olamadığı için azazil kendine yeni kurbanlar arıyor. Masumiyeti kullanarak melekleri alt edip dünyayı ele geçirme amacında. Ve bunun için masum insanlardan bi şeytan yaratıp, onların masumiyetini kullanarak meleklerin arasına sızdırıp melekleri yok edecek hain planlarını uygulamak.... O KURBAN BEN MİYİM ....

(not azazil şeytanın ilk ismi)