Lalisa Manobal
O hızlıca benim sandalyeme gelip ipleri çözerken adamlarıyla birkaç kez bakışarak onlara sadece bakışlarıyla emirler veriyor. Dışarıdan boğukça ve hafifçe gelen birkaç tok, erkek çığlık sesi kısaca ama sertçe titrememe sebep olurken abimle ve Jimin'le bakışıyorum. Sonunda sandalyeye kelepçeli kolumu da çözdükten sonra kolumdan tutup hiçbirşey demeden ya da bir saniye bile bana bakmadan kolumu kopartmak istercesine çekiştirmeye başlarken birkaç saniye durup kapının önündeki iri yarı adamlarına son son bakıyor. Beklemediğim bir anda bağırmaya başlarken irkiliyorum
"BİR DAHA, BÖYLE APTALCA İŞLER YAPTIĞINIZI GÖRMEYECEĞİM! YOKSA BİLİYORSUNUZ Kİ ÖYLE BİRŞEY TEKRAR OLURSA NE AYNADA KENDİNİZİ GÖREBİLİRSİNİZ YA DA TEK PARÇA HALİNDE!! DURYDUNUZ MU BENİ!"
O iri yarı, koskoca adamlar bile resmen korkudan tirtir titrerken ve başlarını aşşağı eğerken hafifçe bağırıyorlar
"Anladık efendim! "
Sesini oldukça azaltırken hırsla ve kinle sertçe konuşuyor
"Şu polis parçalarını yok edin, şunların da akıllarını başına getirin "
Hafifçe abimlere bakarak söylediğin son birkaç kelimesi sertçe yutkunmama sebep olurken kendi kolumun veya herhangi başka bir yerimin acısını umursamıyorum bile
Adamlar abimlerin tarafına doğru giderken son son birkaç kere bakabiliyorum sadece onlara. Sonra da yine her zamanki gibi sürüklenmeye başlıyorum Vante'nin arkasından..Birkaç silah sesi daha derinlerdeki biryerden gelirken sıçrıyorum. O inleme sesleri kesilirken daha yeni çıktığımız odadan gelen sesler başlıyor beynimde yayılmaya. Abimin ve Jimin'in inlemeleri..
"Abime hiçbirşey yapamazsın..Anlaşmamız var "
Bir anda dediğim şeyle derin bir nefes alırken Vante'nin gözleri bir saniye benim üzerime çekilmiyor bile, durmuyor ya da birkaç salise bile..Sertçe ağzını açıyor ama fısıldayarak konuşuyor
"Kes sesini. Kes sesini ve kendini düşün. Dahaca sana yapacaklarım bitmedi "
Derin bir nefes alırken dudağımı ısırıyorum. Şu inşaat tarzi yıkık yerden sonunda çıkabilirken temiz hava biraz olsun ağrıdığını fark bile edemediğim başımın ağrısını dindiriyor. Girerken olmadığına yemin bile edebileceğim kırmızı,bordo renkteki birkaç yerdeki sıvılarla bakışıyorum
Yine iç karartan, bilmediğim, ama milyar dolarlarca olduğuna yemin edebileceğim siyah arabaya binerken, daha doğrusu fırlatılırken gözlerime kadar ağrıyor vücudum. Sıkmaktan morarmış kolumun bir kısmını ovalıyorum
"Kız bu mu? "
Vante'nin arabaya bindiğini ve ön koltukta birinin daha olduğunu yeni fark ederken bir anda sebepsizce gelen titremeyi durdurmaya çalışıyorum. Sebepsiz olduğu da bir başka mevzu..
Yavaşca olduğum yere sinip öndeki kişiye bakmaya çalışmaya zahmet bile etmezken merak etmiyor değilim. Ama inanın şu anda çok daha önemli işlerim var
Tabii işten kastettiğim Vante'nin bana ne yapabileceğini düşünmek, ya da boşverin beni abimle Jimin'e şu anda ne olduğunu düşünmek
Onları öldürmez değil mi? Yani öldüremez?
Ya da beni de öldürür mü o kız gibi?
Kimin umrunda..Şu anda ölmem daha iyidir belki?
O kız için de ölmesi daha iyi miydi yoksa?
Abim de Jimin gibi devam edebilir mi ben yokken de hayatına? Ya da umursamaz mı onun gibi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Agreement///Taelice
Fanfiction"Şimdi söyle bana Lalisa. Çok sevgili abin için kendi hayatını gözden çıkarıyor musun, yoksa abinin ölümünü izlemek mi istiyorsun? "