BABÜR İÇİN ÖLMEK"Cehennem boş, bütün şeytanlar burada."
William ShakespeareØ.
YIKIMIN BABALARI
Bundan tam 84 yıl önce; Dünya, ateş ve kandan yaratıldı.
İnsanlık tarihinin en kanlı savaşının başladığı yıllarda Dünya'yı kurtarmanın peşine düşmüş bir grup bilim insanı ve ordu kumandanı bir araya gelerek savaşın seyrini değiştirecek gizli bir ekip kurdu.
Rusya'da, gizli bir karargâhta, toplanan bu ekibin amacı her ne kadar Dünya barışını sağlamak olsa da inandıkları bütün değerleri alt üst edecek korkunç bir gerçek vardı: Nazilerin üzerinde çalıştığı nükleer silah projesi. Böylesine bir gücün Nazi Almanya'sı tarafından bulunması Dünya'nın sonunu getirebilecek kadar şiddetli bir yıkımın habercisiydi.
"Almanya'da korkunç bir proje hayata geçirilmek üzere... Hitler'in yıkıcı etkisini kullanmaktan çekinmeyeceği kadar kanlı bir felaket ile karşı karşıyayız." O gece yarısı kimsenin gözüne uyku girmiyordu. Dünya'daki vahşetin izleri dev ekranda büyürken sessizlik, sağır edici... "Bu proje insanlığı yeryüzünden silebileceği gibi Dünya'nın sonunu da getirebilir."
Bir gün gelecek, adına ölüm dedikleri kara yağmurlar yağacak gökten.
Mermilerin havada uçtuğu savaşlarda, bembeyaz bulutların gökte taşıdığı ölüme kim inanırdı ki?
Askerlerden biri başını şiddetle salladığında, "Yarattığımız uygarlığı saniyeler içinde yerle bir edecek gücü Nazi Almanya'sının eline veremeyiz. O faşistin derhal durdurulması gerekiyor." dedi büyük bir kararlılıkla. Sert ve ani tepkilerinin nedeni şüphesiz ki, korkuydu. "Nazilerin bu silahı kullanması riske atamayacağımız kadar korkunç bir olasılık!"
Böyle bir gücün Almanların eline geçmesi Dünya'nın yok olması anlamına geliyordu ve bunu engellemenin tek yolu, Hitler'i durdurmaktı. Ve hepsinin bildiği ama yok saymayı seçtiği bir gerçek vardı: Ortada yok edilemeyen bir bilimsel teori varsa, eninde sonunda onu hayata geçirecek birileri de olurdu.
Ve o karargâhta olan kimse, savaştıkları şeye dönüşeceğini bilmiyordu.
"Almanların çoğu orduya katılmak zorunda... Proje beklendiği kadar hızlı hayata geçirilemez." Karargâhtaki herkesin bakışlarını aynı noktaya kilitleyen gerçek, başka bir felaket senaryosu oluşturuyordu. Nükleer silah projesinin beklendiği kadar hızlı hayata geçirilmeyecek olması tehlikenin boyutunu azaltmıyordu. Aksine ölümün belirsiz bir zamanda geleceği, kanlı bir gelecek yaratıyordu. "Savaşta olan bir ülke, tarihte ilk kez denenecek nükleer silah projesine büyük yatırımlar yapamaz. Öncelikleri uzun menzilli roketler olacaktır."
"Umalım ki, projeyi hayata geçirmeden direnişi kaybetsinler." diye fısıldadı kayıp bir ses.
Sene 1945... Yeni Dünya düzeni yıkımın içinde doğuyor.
Nazilerin üstünlüğü ile başlayan insanlık tarihinin en kanlı savaşı, Pearl Harbor saldırısı ve Kızıl Ordu'nun uyanışıyla dünyanın kaderini değiştirmişti. Artık Nazi savaş makineleri yenilmez bir güç değildi. Yenilmez olmadığına göre durdurulabilirdi. Kızıl Ordu, Moskova'yı düşman birliklerine teslim etmemek için tarihin gördüğü en büyük direnişlerinden birini göstermiş ve haftalar sonra savunma pozisyonundan çıkıp saldırıya geçmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABÜR İÇİN ÖLMEK
General Fiction"Bu dünyada ya ölüsün ya da öldürürsün." Tanrı arafa bir zar fırlattı ve Babür'ün askerleri kafesinden çıkmaya başladı. Dünya, ateş ve kan altında kaldı. BABÜR İÇİN ÖLMEK ve KAHROLSUN SALVADOR üçlemenin iki kitabını oluşturan birbiriyle bağlantıl...