PAO 48: Akel'i Yenen ve Yenemeyen Şeyler

3 2 0
                                    

Masaya geçtiğimizde Sena bizi sırıtarak süzdü. Göz göze geldiğimizde yakamı işaret etti diliyle yanağını iterken. Panikle ama hızla düzeltirken ağabeyime döndüm.

"Sena hep orada mı oturacak anaokulunda yaramazlık yapan çocuklar gibi?"

Karan oturmam için sandalyemi çektiğinde nezaketi beni gerçekten şaşırttı. Son anda çekmeyeceğine emin olamayarak yavaşça oturdum. Ağabeyim başını gazeteden kaldırıp Sena'yı inceledi. "Akıllandın mı Sena?"

Sena düşünür gibi yaptı önündeki tabaktan pastırma yerken. Sonra gözlerini masada gezdirdi, akıllanmış olmalıydı. "Derin'le dün öpüştük."

"Ne?" diye atıldığımda ağabeyim bana döndü. Akıllanmamıştı. "Bu doğru mu Derin?"

"Abi arada poşet vardı, Sena aniden öptü istemedim." Melih sinirle gözünü masada dolaştırdı ve Karan'ı gösterdi. "Biri ellerini bir türlü üstünden çekmediğin, bulduğun her fırsatta kollarına atıldığın, banyoda önümde ahlaksızlık yaptığın serseri sevgilin."

Mete'yi gösterdi. "Diğeri neredeyse 1,5 sene boyunca yediğin içtiğin ayrı gitmeyen, ailesi evden atınca babamızı ikna edip evimize aldırdığın ve haftalarca ailemizle yaşattığın eski sevgilin."

Karan'ın kaşları çatılırken bunu öğrenmenin onu sinirlendirdiğini anladım. Parmağı Kaan'a kaydı ağabeyimin. "Diğeri sen okuldaki serserilere yem olma diye sevgili taklidi yaptığın harika bir çocuk, ki muhtemelen o serserilerden biri de İstanbul'daki son gece evimize uğrayan Karan'ın yakın arkadaşı olan şu kedi gözlü çocuktu..."

"Bora yem olacağım bir serseri değil, yılışık biri olabilir ama iyi bir arkadaş." diye sertçe karşı çıktım. Bu sözüme beklediğim tepki ağabeyimden gelmedi, Kaan'dan geldi.

"Bora senden hoşlanıyor."

Karan'la birlikte bakışlarımız ona döndüğünde dudaklarını beceriksizce büktü, bu sohbete dahil olmamalıyım dercesine.

"Öylesine dedim."

Ağabeyim buna güldü. "Evet öylesine demiştir, çünkü Karan'a bunu itiraf edemez. Çocuk eve gelince Karan'ın sana takındığı tavırdan anladım seni arkadaşlarına bile anlatmamış Bay 'evlenir, hamile bırakırımcı' serseri. Muhtemelen Bora, Karan'ın sana olan bakışlarının farkında ama Karan bu itirafı bile yapamıyor."

"Kimse bir şeyin farkında değil." dedim soğuk bir sesle. Ağabeyim ise gözlerini Karan'a dikti. "Karan arkadaşların anlamıyor mu senin kardeşime olan bakışlarını?"

Karan bir şey demeden önüne bakmaya devam ederken Mete konuştu.

"Nursena anlıyor, video kurgusunu da Derin'i kıskandığı için yaptı."

Bakın Nursena'nın adını duymak bile beni çıldırtıyordu. Ellerim titrerken, tırnağımdaki ojeleri tırmalamaya başladım. Karan aniden elimi tuttu.

"Nursena bunun bedelini ödeyecek. Sadece beni kaybetmekten korktu."

Mete güldü. "Kız sana aşık, kafayı yemiş bir manyak. Sen duygularını fark edip ondan kopma diye yan sınıftan bir çocuğa aşık taklidi yapıyor. Çocuğu bir an olsun sallamıyor bile Akel, çocuğun sevgilisini bile incelemiyor, sadece Derin'i inceliyor."

"İlişkimiz hakkında bir sik bildiğin yok."

"Evet Fuckbud-" Karan uzanıp hızla Mete'nin yakasını tuttu. "Bence kes."

Perde Arkasındaki Oyun (Düzenlenmekte)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin