0

121 10 64
                                    


*

Bir kadının güçlü, acı dolu nefes nefese çığlıkları küçük evde yankılanırken ve odadaki herkes telaşla işini yaparken ya da sessizce beklerken dışarıda, ağaçların ve gölgelerin arasında duran adam uzun boyuna rağmen tamamen geceye karışmıştı. Siyah, dipsiz ve tek bir tonda dahi renk barındırmayan gözleri dikkatle evin içini izlerken vücudundaki son hücresine kadar işine odaklanmıştı.

Yıllardır yaptığı şey buydu. Yüzyıllardır. Bedeni dünyaya çarptığından ve siyah, renksiz kanatlarını o'na adadığından beri dünyanın her bir köşesini dolaşıyor ve tek bir ruhu kovalıyordu.

Ingrid.

Elizabeth.

Alex.

Felix.

Emily.

...

İsimler fark etmiyordu, beden ve bu insanın gözleri, teni, gülüşünün sesi her zaman değişiyordu ancak o sadece ruhu dünyaya sıkışıp kalmış bir kişiydi. Geçmişini asla hatırlamayan ancak tek bir lanetin kovaladığı ve peşini asla bırakmayacağı acınası bir ruh.

Sehun.

Uzun ve zor doğumun ardından yorgun düşen kadının sesi kesildikten saniyeler sonra bu defa eve yayılan bir bebeğin ağlaması olurken siyah gözler sakince onu takip etti. Beyaz teni kıpkırmızı olmuş, küçük gözleri kapalı bebek her insan gibi dünyaya ağlayarak gelirken onu izleyen adam hafifçe gülümsedi. Bu sağlıklı, güzel bebeği kaç yıl boyunca izleyip koruyacağını henüz hiç kimse bilmiyordu.

Sonunda ne olacağını bilse bile...

Her seferinde...

Her şeyin yolunda olduğundan emin olduktan sonra etrafı kontrol edip geldiği yoldan yavaşça uzaklaştı.

Saatler sonra, oldukça uzak bir evdeki odaya girerken duygularını gizlemeye çalıştı ve neredeyse kimsenin gerçekte kim olduğunu bilmediği adamın yüzünü görmek için içeriye adım attı. Loş ışığın aydınlattığı odayı alkolün ekşi kokusu sarmıştı, yanan şömine ateşine rağmen içerisi oldukça soğuktu ama koltukta hareketsizce oturan adam üşümüyordu.

"İsmini Sehun koydular." diye söze başladı çabucak. Lordu sadece bununla ilgileniyordu. "Annesi de, her ikisi de sağlıklı."

Kendi sahip olduğu gibi simsiyah olana ek, buz kadar soğuk görünen mavi göz üzerine dönerken hafifçe irkildi. Bu adamın olduğu kişi, yapabilecekleri, nefesindeki asla geçmeyen metalik kan kokusu onu dahi korkutuyordu. Tüm varlığı onun emirlerini yerine getiriyordu ancak melek, yine de her defasında ürpermekten kendisini alamıyordu.

"Biliyorsun," diye konuştu yeniden. Yılların verdiği güvene dayanarak bakışlarını kaldırıp adamın mavi-siyah gözlerine baktı. Donuk ifadesine rağmen içinde kopan kargaşayı tahmin edebiliyordu. Biliyordu. Yüzyıllardır görmüştü. "Gidip onu kendin görebilirsin."

Adamın dolgun dudakları hafifçe kıvrılıp bir gülümseye dönerken tüm ifadesi alaycıydı. Ve hüzünle dolu. Yine de sesi hâlâ çok soğuktu. "Onu göreceğim. Yine de şimdilik... Önce onun huzurla büyümesine izin vereceğim."

Adamın sahip olduğu aşk ölümsüzdü. Evrenin sonuna kadar devam edecek olan ve kimsenin engel olamayacağı bu duygu her iki ruhun kaderlerini birbirine öyle sıkıca bağlamıştı ki... Ne var ki onları takip eden lanetten kimse kaçamazdı, şeytanın kendisi bile.

Siyah gözlü, sahip olduğu tüm rengi ve kutsamayı düşerken kaybetmiş olan melek bir saniye için hüznünü gizleyemedi. Bakışlarını şömine ateşine çevirip üzüntü ile ağırlaşmış düşüncelerini toparlamaya çalıştı. Biraz sonra bahçesine gizlendiği eve dönecek ve hem tanıdık hem de çok yabancı bir bedende olan kırılgan insan ruhunun koruyucu meleği olmaya geri dönecekti. Küçük Sehun'u korumak için pek çok şeyi göze alabilirdi ancak asla yanındaki adam kadar çok değil. Onun yaptığı şeyleri başka kimse yapmayı göze alamazdı. Hiç kimse için.

Odadan ayrılmadan önce o delici gözlerle bir kez daha göz göze geldi ve adam nadiren tanık olduğu bir şekilde, gerçek bir şekilde gülümsedi.

"Sehun..." Bu bedenin, aşık olduğu ruhun yeni ismini ilk defa söylüyordu ve kelime bir anlığına sesindeki soğukluğu, nefesindeki o bitmek bilmeyen ölüm kokusunu kesti. "Sehun benim ilk ve son umudum. Her defasında. Biliyorsun, ve ben de senin sadakatini biliyorum, Chanyeol. Onu sadece sana emanet edebilirim."

"Teşekkür ederim... Kai. Onu her zaman koruyacağım, canım pahasına."

*

*

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 15, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

the Fallen Blood | SeKaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin