﹏
Nishimura Riki
Yıl ne zaman bilmiyorum ama uzun süre önceydi annem ve babamı büyük bir kazada kaybedeli. Küçük bir yaşta tüm yükler omzuma bindirilmiş, her şey benden beklenmişti.
Babamdan aldığım mükemmelliyetçilik annemden aldığım cesaret ve özgüven duyguları beni her şeye atılmam adına hep tetiklemişti.
Okumadım, gerçekten okumadım. Okula gittim ve geri geldim. Ama aklım her zaman farklı şeylere çalışırdı. Matematikten veya fizikten anlamazdım. Ben girişimi bilirdim, ben insanları çözmeyi bilirdim, iş kurmayı ve paranın en iyi kazanılacağı yolları bilirdim.
Daha öncesinde annem ve babamın kahkahalarının doldurduğu evde yalnız, kendi başıma kaldığım günler içinde babamın armağanı küçük şirketinden her dönüşümde Onun çalışma masasına oturur her fikri önümde ki kağıda aktarırdım. Saçma olsun veya mantıklı olsun konu bu değildi, çok yönlülük hayatımın her anında vardı.
Bu küçük şirket ile ne yapabilirdim, kökten bir değişim yaparsam eğer zarara girer miydim, şirketi batırırsam babam beni affeder miydi, insanlar neye yatkındı? Kafamın içinde türlü düşüncelerle hep bir çıkmaza sıkışırdım. Ve bazen bu çıkmaz bizi lanet yollara sürükleyebilirdi.
Legal olan şeyler bir zaman sonra mantıklı gelmemeye başladı. Para her zaman yasadışı şeylerle kazanılıyordu. Bende bundan yola çıkarak hep nadir ve istenene yöneldim. Tabii bunları öğrendiğikçe bir çok şey kattım hayatıma.
Zayıf bir bedenle birlikte mal kaçakçılığı yaptım, kara borsa da ismimi duyurdum, şirketi defalarca unutup batmanın eşiğine getirdim. Ama en sonunda şans benden yanaydı, bir piyango kazanmış kadar sevinçliydim. Tüm parayla şirketi baştan aşağı yenileyebildim.
Daha sonra kara borsa da duyurduğum ismimi değiştirerek bunları kara bir deftere yazıp kapattım. O saatten sonra her zaman düzenli ve disiplinliydim. Tanrı biliyor, çok çalışmıştım. Sabahlayana kadar kahvelerle, gözyaşlarıyla en iyisi için uğraşmıştım.
Bu dış görünüşüme iğrenç bir etki yapıyordu farkındaydım, zayıf ve çelimsiz birisini kimsenin ciddiye almayacağını düşünerek kendimi de değiştirdim. Her şey sil baştan olunca şirketin kollarını genişleterek buraya yani Güney Kore'ye ikinci şubeyi açtık. O zamanlar Seonghwa en büyük yardımcım olmuştu.
Zaten Seonghwa olmasaydı muhtemelen beni bunları yapacağıma kimse inandırmazdı. O benim kardeşimdi, biz Onunla birlikte büyümüştük. Ve şimdi Nish Group'un hissedarı olarak karşılığını alıyordu.
Alnımdan akan terler hak ettiğini güzelce bulmuştu. Çok çalışmıştım ve değmişti. Bu saatten sonra da hayatımda sadece iki kardeşim ve benden başka kimse olmazdı. Özellikle de aşk, sevgi gibi saçma duygulara yer yoktu.
Birisiyle evlenip hayatımı bağlayacak kadar aptal değildim, çocukça heveslerin peşinden koşmazdım. Hoş koşsaydım sahip olduklarımı elde edemezdim.
Kol saatimden zamanı kontrol edip tam vaktinde gelmiş olmanın rahatlığıyla içime su serpildi. Yakalarımı ve ceketimi düzelterek içeri girdim ve resepsiyondan otelin restoranı hakkında bilgi edindim. Toplantı için iştihamlı bir yer seçilmiş olmasına şaşırmıyordum.
Asansöre ilerleyerek boş kabine girdim. Aynaya dönük biçimde tuşlara basıp kapının kapanmasını beklerken içeri koşturup asansöre kapanmaması içim bağıran Lee'S Stars'ın yeni patronu girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dionysus, heeki
ФанфикBirine sarılıp ağlamaya ihtiyacım vardı. Bu biri rakibim Nishimura Riki olsa bile. ↗︎ 12.07.23 ' HeeKi.