Alarmım çaldı uykumdan kalktım okulun ikinci ayına uyandım,
Saçlarımı duzelttim formamı giydim,
Otobüsü bekledim.
Otobüse bindim,kulaklığımı taktım.
Cam kenarından etrafa bakıp, düşünmeye başladım.
Sonunda otobüsten indim. Sınıfa girdim,
İrem daha gelmemişti.
Kesin geç kalacak tekrardan.
Sınıfta kalırsa çok gülerim..
Ders başladı irem hala gelmedi..
umarım gelir.
Kapı açıldı giren irem..
Yoklama alınmadan girmesi iyi oldu.
Ders boyunca çok sıkıldım kafamı masaya koyup uyudum.
Zamanın nasıl geçtiğini anlamadım.. Hala uyuyordum
zil çalmasına rağmen.. İrem başımda dikilene kadar..
"Uyan! bahçeye çıkcaz"
Sende bir git işine kardeşim ya!
Neyse onu mu kırayım?
çıkalım madem..
Sınıftan çıktık,bahçeye indik...
Basketbol sahasının ordan geçerken,
basketbol topu kafama geldi.
Delireceğim her şey benim başıma mı gelir? İrem de gülüyor ya! delirtcek beni.
Topu atan kişiye sinirle baktım.
"Napıyorsun sen! Dikkat etsene azcık."
Uzun sarı saçlı çocuk,yanıma geldi ve özür diledi.
"Kafan iyi mi?"
"Senin kafan iyi sanırım! Topu attığın yere bir bak istersen."
Uzun sarı saçlı çocuk dalga geçer gibi bir ses tonuyla;
"Hastaneye götüreyim istersen? Özür diledik ya!"
Onun öyle demesine aldırmadan yoluma devam ettim.
Sinir oldum bu sarı pipiye.
İrem de bana salak salak şeyler söyledi.
"Kesin sana aşık yoksa o top nası kafana gelsin?"
"Bence kimse sevdiği kızın kafasına baketbol topu atmaz."
Teneffüs bitti.
Sınıfa girdik,ders tarih.
Son ders.. Allahım şükürler olsun...
Bu insanlara daha az katlanacağım.
Ders bitti. Ders boyunca full uyudum..
Teneffüs çaldı,herkes telefonları aldı.
Herkes bahçeye çıktı.
Sıra olduk müdür yine sikim sonik şeyler söyledi.
İrem ve ben istiklal marşını okuduktan
sonra beraber eve doğru yürüdük.
Ben yine o çocuğu gördüm.
Bana baktı. Bize doğru geldi ve önümüzü kesti.
"Kafasını kırdığım kız,sana bir şeyler ısmarlayıp kendimi affetirebilir miyim?"
dedi
