Celia ile Maria bi parka gelmişti.
Çok fazla kalabalık olmayan bir yer aramaya başlamıştılar.
Gözden uzak bir yer buldular ve oraya oturdular. Celia elindeki sepeti ortalarına koydu ve içini açtı.
"Ayy kruvasan mı aldın? Canım arkadaşım benim ya"
'Arkadaş' diye geçirdi içinden Celia. Buruk bir gülümseme sundu.
"Bi çay olsa iyi olurdu ya"
"Etrafta çay satan seyyarlar vardır belki"
Dedi Maria ve etrafa bakınmaya başladı.
Biraz uzakta bi teyze vardı.
"Bak orda var" diyerek eliyle o tarafa bakmaya başladı Maria. Celia'da o tarafa bakıyordu.
Celia ayaklanıp konuşmaya başladı.
"Ben alıp geleyim"
Maria'da ayaklandı.
"Hayır ya bari çayları ben alayım sen bu kadar zahmet etmişsin"
"Ne zahmeti ya"
Maria gülümseme sunarak teyzenin yanına gitmeye başladı. Celia'da geri yerine oturdu.
Uzaktan Maria'yı izliyordu. Sarı saçları,beyaz gömleği,kahverengi pantolonu,beyaz ayakkabısı ile o bir güzellik abidesiydi.
Maria geldiğinde oturdular ve kruvasanlarını yemeye başladılar. Havadan sudan sohbet ediyorlardı.
Yemekleri bittiğinde biraz daha oturdular.
"Ya Celia benim sırtım ağrıdı da dizine yatabilir miyim?"
Celia gülümseyerek cevap verdi.
"Elbette yatabilirsin" diyerek oturuşunu düzeltti ve dizlerine vurdu.
Maria'da sevinerek Celia'nın yanağını öptü ve dizine yattı.
"Oh be rahatladım cidden"
Celia sessizce kıkırdadı.
"Kütüphanede çalışmak o kadar zor mu ya?"
Maria dik dik bakmaya başladı.
"Yukarı raflara uzanmak zor. Tch tch tch cidden şu mimarlar kısa insanları hiç düşünmüyorlar"
Celia Maria'nın omzuna vurdu.
"Kızım sen 1.70'sin"
"İyi de kısa çalışanlar hep beni çağırıyor"
Celia bunun üzerine kahkaha attı.
"Bu yüzden isyan ediyorsun"
"Tabikide kızım"
Biraz sustular sonra tekrardan konuşmaya başladılar.
"Celia, Drew ile nasıl tanıştığımızı sana anlatayım mı?"
"Olur,anlat"
Celia'nın morali bozulmuştu.
Kim sevdiği kadının hoşlandığı kişiden bahsetmesini ister ki?
"Drew, geçen hafta kütüphanede işe girmişti. Bende ne yapacağını anlatıyordum. Zamanla kaynaştık,şimdi de sevgiliyiz işte"
Boğazı düğümlendi Celia'nın,konuşamadı.
"Hmm,güzelmiş"
"Eee senin cephede var mı birileri?"
"Var, var ama bunu sana bizim evde buluşunca söyleyeceğim"
"Sizin evde mi?"
"Evet. Kurabiye yapacaktık hani"
"Haa doğru unuttum ben"
"Aşkım daha yarım saat önce söyledim nasıl unutabilirsin hemen"
"Ya unutkan olmam benim sorunum değil"
İkiside kahkahaya boğuldular. Maria cidden çok unutkan birisiydi.
"Kalkalım mı artık?"
Maria hayır anlamında kafasını salladı.
"Şuan çok rahatım"
Celia Maria'nın kolunu cimcirdi.
"Ya pislik. Niye hemen cimciriyorsun alt tarafı şaka yaptık"
"Hadi hanımefendi. Çenen yerine elin çalışsın"
Maria oflayarak kalktı ve Celia'nın da kalkmasına yardım etti.
Geldikleri yoldan geri yürümeye başladılar.
"Kurabiyeyi ne zaman yapıyoruz?" Diye yan yan sırıtarak sordu Maria.
"Bakıyorum hoşlandığım kişiyi öğrenmek istiyorsun?"
"Tabikide yani,senin birinden hoşlandığı görürsem gözüm açık gitmem"
Celia kahkaha attı.
"Merak etme gözün açık ölmeyeceksin"
"Şükür. Neyse kız ne zaman yapacağız kurabiyeyi?"
"Yarın bizim evde yapalım işte"
"Kardeşin rahatsız olmasın?"
"Aman onu postalarız. Başbaşa kalırız"
"Ha tamam o zaman ve kaçta geleyim?"
"Öğlen gibi gel"
Başıyla onayladı Maria.
Kütüphaneye kadar beraber gittiler. Kütüphaneye geldiklerinde Maria konuştu.
"Benim Drew ile işlerim var. Burda ayrılıyorum yani"
"Tamam o zaman"
"Hoşçakal" diyerek uzaklaştı Maria.
Celia'da fısıldar gibi "hoşçakal" Demişti.
.
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Picture // GxG
De Todohayalinde ki kadın ile karşılaşırsan en fazla ne olabilir? (Angst)