'Bu düşen annemin sevgisi '
'Bu düşen babamın nefesi ' diyerek damlaları elimle sayıyor ve parmağımı yağmur damlaları üzerine koyup oluşan baloncuğu patlatıyordum . Cama hızlıca düşen yağmur damlalarından gözlerimi kısarak arasından birisini seçtim . Dudağım yana kıvrılırken önüme gelen saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdım . Parmağımı damlanın etrafında gezdirip onu da camın üzerinden yok ettim .
'Bu da Şirin'in bana gönderdiği öpücüğü olsun ' diye fısıldayıp gülümsedim . Yağmurun hızlandığını cama düşen damlalardan anlıyordum . Sert ve acımasız .. Damlalar cama değdiğinde ürkütücü olan sesler çıkarmaya başlamıştı . Nefeslerim hızlanıyor,kulağımın arkasına attığım saçlarım tek tek omuzlarımdan dökülüyordu . Hızla inip kalkan göğsüm bedenime aykırı hareket ederken kulaklarımda ona eşlik ediyordu . Kulaklarımda çınlayan tek ses ellerimi kulaklarıma götürüyordu .
'Bunlar da Ömer'in nefreti . Hepsinden daha çok daha acımasız ve daha gerçek . ' başımı bir sağa bir sola sallayarak elimi kulaklarımdan çektim . Sesler kesilmiyordu. Elimle camdaki bütün damlaları yok ediyordum ama ses kesilmiyordu .
'Onları yok edebilirsin ama nefreti asla ' diye bağırıyordu beynimdeki ses . Dizlerimin üstüne çöküp ellerimi tekrardan kulaklarıma koydum .
'Sus . Hayır . Sus artık .. Yeter yalvarıyorum ' diye bağırmaya başladım . Kendi sesim beynimdeki,zihnimdeki sesi kapatmayı başarıyordu . Başım sanki bedenime isyan edermiş gibi sallanırken gözlerimi karanlığa mahkum etmiştim . Kollarımdan tutan soğuk elleri hissettiğimde gözlerim kendiliğinden açılıyordu .
'Mavi ... Mavi kendine gel ' diye söylenerek bedenimi sallıyordu . Gözlerimden akan yaşlardı benim konuşmamı sağlayan . Kollarımı ellerinden kurtarıp ayağa kalkmaya çalıştığımda Lamia bana yardım etti. Yine krizlerimden birini geçirdiğimi zannediyorlardı ama yanılıyorlardı . İlaçlarla iyileşebileceğimi düşünüyorlardı,tedavilerle rahatlayacağıma inanıyorlardı . Diğerleri dışarı çıkarken Lamia benim yanımda kalmıştı . Yatağın köşesine oturduğumda bakışlarımı dışarıya yönelttim . Lamia ise diğerleri gibi bana bakmakla yükümlü beyaz bir gömleğe hapsolmuş bir deli doktoruydu . Tek farkı o beyazlığa kendini kaptırmayıp dışarıyı görebilmesiydi. O beni anlayabiliyordu . Burada bile bile kalmama göz yumsa da o yumduğu gözünden beni gördüğünü ,fark ettiğini biliyordum . Gerçek bir maviyi. Kanlara bulanmış,beyaza küsmüş kendini siyaha adamış olamayan Maviyi . Dizlerimin yanına çöküp ellerini dizlerime koydu . Gözleri benim gözlerimin aksine koyuydu .
'Yine o sesler değil mi ? ' dediğinde başımı salladım .
'İlaçlarını kullanıyor musun ? '
'Bana diğerleri gibi davranacaksan kapı orada ' diyerek elimle kapıyı işaret ettim .
'Bunlarla başa çıkabilmen için ilaçlarını kullanman gerekiyor Mavi '
'Ben deli değilim ve inan o lanet ilaçlara da ihtiyacım yok . Rahat bırak beni 'diye söylendiğimde ayağa kalktı . Kapıya doğru yaklaştığında başını bana çevirip gülümsedi.
'Aslında sana ailenin geldiğini söylemek için odaya gelmiştim Alt katta seni bekliyorlar . Şirin seni özlemişe benziyor ' deyip odadan çıktı . Yataktan hızlıca kalkıp bende kapıya doğru yöneldim . Dizlerime kadar dökülen beyaz elbisemi düzeltip merdivenlerden indim . Şirin beni görür görmez oturduğu koltuktan kalkıp bana doğru koştu . Kollarını belime sarıp başını karnıma yasladı .
'Abla neden bu kadar geciktin ? Bir an gelmeyeceğini zannettim 'diye konuştuğunda elimle saçlarını okşadım .
'Uyuyordum meleğim özür dilerim '
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi (Tek Bölümlük )
Short StoryOnun baktığı gökyüzü mavi değildi . Onun mavisi sevdiği adamın gözlerinde saklıydı . Kimsenin bilmediği , görmediği , anlamadığı bir dünyası vardı . Yanında olan tek dostu Lamia idi . O da gerçekten yanında değildi ... Tek bölümlük bir hikayedir .