۴۵

2.2K 202 94
                                    

'her şey geliyor üst üste
ne olursun üzülme.'

Cemre

"Evladım sizin için anlatılıyor bunlar, dinlesenize!"

Cemre yanından gelen cırtlak sesle yüzünü buruşturdu. Bu kadar öğrencinin sesinin yanından bir de fizikçinin cırtlak ve yüksek sesinin duymak uykulu beynine iyi gelmemişti. Yanında ayakta uyuyan Hazal'a döndü.

"Bu kadın biraz daha bağırırsa kafes dövüşü teklif edeceğim."

Hazal'ın irkilerek gözlerini açmasına güldü. Ayakta uyuyordu resmen.

"Ay içim geçmiş, ne dedin?"

"Ayakta nasıl için geçebilir ki, delirdin iyice. Yok bir şey."

Hazal'ın esneyip gerinmesiyle tekrar önüne döndü. Beklediği kişi gelmediği için de gergindi Cemre.

"Alıştım artık kızım ben her sabah burada bunu dinlemeye. Sen yıllardır okula erken gelmediğin için bilmiyorsun tabii."

Cemre omuz silkti. Tabiiki de bilmiyordu, okula erken saatlerde geldiği çok nadir olurdu. Geldiğinde de genellikle bir yerde saklanır, müdürün konuşmalarına dinlemezdi. Bugün gelmesinin tek sebebi Balın'dı.

O konuşmadan sonra annesinin defalarca aramasıyla eve dönmek zorunda kalmıştı. Annesinde bir gariplik vardı, sınav yaklaştığı için ya da belki Cemre'in birini sevdiğini öğrendiği için çok gergin ve sıkı davranmaya başlamıştı ve bu Cemre'yi sinir ediyordu. Hafta sonu da evden kaçamayıp ders çalışmak zorunda kalmıştı, bu yüzden Balın'ı çok özlemişti. Annesinin Adsay ile arasında sorunlar olduğunu düşünüyordu, çünkü bütün sinir ve stresini Cemre'den çıkarıyor gibiydi.

Şimdi ise Balın'ı daha çok görebilmek için dersleri olmamasına rağmen erkenden okula gelmişti ama yarım saat önce Balın biraz gecikeceğini söyleyen bir mesaj atmıştı. Sanki onu ilk defa görecekmişçesine heyecanla onu bekliyordu. Bazen yerinde duramadığını hissediyor, kıpırdanıp duruyordu.

"Götünde kurt mu var kızım, düzgün dursana yerinde."

Hazal'gözlerini devirip derin bir nefes verdi.

"Of sıkıldım ya, Balın da gelmedi zaten. Adsay da asla susmuyor. Cinnete yaklaşıyorum hafiften."

"Ha senin derdin Balın tamam anladım ben. Aşktan kuduruyorsun resmen."

Hazal'ın pişkince sırıtmasıyla ona dönüp gözlerini kıstı Cemre. Kaç gündür Balın ile barışmalarının heyecanından unutmuştu.

"Sen ne sırıtıyorsun canım hayırdır, senin konuşmaya hakkın var mı acaba?"

"Nolmuşkine, ne yapmışımkine?"

Hazal'ın kaşlarını çatarak verdiği cevaba güldü Cemre.

"Melek ile mesela, ne oluyor aranızda? Öğretmeninin ablasına mı sulanıyorsun sen pis terbiyesiz?"

Hazal'ın gözlerinin şokla açılmasıyla daha da güldü Cemre.

"Ne Melek'i ya ne alakası var? Ne yapacakmışım ayrıca ben onu hiç ama hiç alakası yok çok gereksiz saçmalama. Nereden çıkıyor bu Melek ya?"

Yanlış? (g x g)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin